hd porno porno hd porno porno

Category: Zihin Engellilerin Eğitimi

Tuvalet Eğitimi

TUVALET EĞİTİMİ

Tuvalet eğitimine hazırlık evresi: Çocuğun tuvalet eğitimini almaya hazır olup olmadığına dair aile ve çocukla gerekli tetkikler yapıldıktan sonra tuvalet eğitimine başlanır.Aileden, daha önce çocuğa tuvalet eğitimi verilmeye çalışılıp çalışılmadığına dair bilgi alınır. Eğer verildiyse neler yapıldı, çocuk nasıl bir gelişim gösterdi, hangi aşamada bırakıldığı sorulur. Yapılacak olan programda, yukarıdaki bilgiler önemli bir yer tutar.

GÜNDÜZ EĞİTİMİ: Çocuğun bezi gündüz çıkarıldıktan sonra çizelgede (gerekliyse saatini de not alarak) ne sıklıkla idrar ve dışkısını yaptığı işaretlenir. Annenin çocuğu tuvalete götürme sıklığı çocuğun metabolizması ile de yakından ilişkilidir.

ÖDÜL: Çocuk tuvalete idrar ya da dışkısını yaptığı her seferinde mutlaka ödüllendirilmelidir (sözel, ya da küçük bir hediye) en iyi ödül sözel ödüldür. “aferin, seni çok seviyorum” gibi kelimeler… Altına kaçırdığı zamanlarda anne kesinlikle çocuğuna kızmamalı ve de hiç tepki göstermeden nötr bir tavır almalıdır. Gündüz bezi çıkarılan çocuğun tuvalet eğitimini en kısa zamanda öğrenebilmesi için en önemli gerekliliklerden birisi çocuğun hangi koşulda olursa olsun tekrar altının bezlenmemsidir. Bazı anneler çocuklarının altını evde açmalarına rağmen dışarı çıkarken, bir komşuya gidecekleri zaman bezlerler. Bu çocuklar tuvalet eğitimlerini diğer çocuklara (hiç bezlenmeyenler) oranla daha geç kazanacakları kesindir. Bu nedenle eğer mümkünse eğitimin başladığı ilk günlüerde mümkün olduğu kadar çocuğun dışarı çıkarılmaması konusunda aile bilgilendirilmelidir. Gece de altını bezlememe durumu çocuktan çocuğa değişir. Gündüz tuvalet eğitiminin yaklaşık %80 kazandıktan sonra gece eğitimine başlanması uygundur.

GECE EĞİTİMİ: Gündüz eğitimini kazanan çocuk artık gece de eğitime hazırdır demektir. Gece yatmadan önceki son bir saat çocuğa herhangi bir sıvı verilmemesine dikkat edilir. Çocuk her iki saatte bir ya da 2 saatte bir kaldırılarak tuvalete götürülür. Anne, çocuğu tuvalete götürürken, “uyanmasın, uykusu bölünmesin” gibi endişeler geliştirmemesi ve çocuğun kas kontrolünü kazanabilmesi için uyanmasının ve bilinçli olarak tuvalete götürülmesinin önemi konusunda bilgilendirilmelidir. İlk günlerde iki ya da üçsaatte bir uyandırılan çocuğun gece yaklaşık hangi zaman aralıklarında tuvalet ihitiyacı olduğu anlaşıldıktan sonra uyandırma ve tuvalete götürme zamanında da gerekli değişiklikler yapılır. Annelerin en büyük endişelerinden birisi çocuğunun gece altına yapması ve her gece yatağın kirlenmesidir. Böyle bir durumda anneye çocuğun yatağına bir naylon ya da luşamba serilmesi önerilebilir.Çocuğun tuvalet eğitimini tamamıyle kazanıncaya kadar zaman zaman gece ve gündüz altına kaçırabileceği, bu durumlara hazırlıklı olmaları gerektiği konusunda mutlaka bilgi verilmelidir.

TUVALET EĞİTİM ÇİZELGESİ

GÜN Tuvalete İDRARını YAPTI Altına İDRARını Kaçırdı Tuvalete DIŞKIsını Yaptı Altına DIŞKI Kaçırdı
Pazartesi 10:00,11:15,11:45,11:50,
Salı
Çarşamba
Perşembe
Cuma
Cumartesi
Pazar

Tuvalet Eğitimi
Tuvalet eğitimi, çocuğun sosyal gelişiminde önemli bir basamaktır. Her çocuğun tuvalet eğitimine hazır olma yaşı farklıdır Bazıları 18-24 ay arası buna hazır olma belirtileri gösterirken, bazı çocukta ise 30 aya kadar beklemek gerekecektir.

Çocuğun Tuvalet Eğitimine Hazır Olduğunu Gösteren İpuçları:
Çocuk, gündüzleri en az 2 saat kuru kalmaktadır. Öğle uykularından kuru kalkmaktadır. Barsak hareketleri belli zamanda gerçekleşmekte, önceden tahmin edilebilmektedir. Tuvalet ihtiyacını çeşitli hareketlerle veya sözle ifade etmektedir. Çocuk; basit talimatlara uymakta, banyoya gidebilmekte ve soyunabilmektedir. Bezi kirlenince rahatsız olmaktadır. Tuvaleti kullanmak istemektedir. Bunun dışında , çocuğun eğitime duygusal olarak ta hazır olması gereklidir. Eğer direniyorsa, onu zorlamayın! Sadece biraz daha zamana ihtiyacı olabilir. Zorlayıcı bir tuvalet eğitimi, çocuğun kendini kötü hissetmesine yol açar, kalıcı problemlere, kabızlığa yol açabilir.Ev taşıma, kardeş doğumu, ailede ölüm, ayrılık gibi stresli dönemler denemeye başlamak için uygun zamanlar değildir.

Nasıl Tuvalet Eğitimi Vereceğim?
Hangi kelimeleri kullanacağınıza karar verin. Ailede kullanılan, çocuğun da söyleyebileceği basit kelimeler seçin. Çocukla ortak bir dilde konuşmanız önemlidir. Çocuğun hazır olduğunu farkedince, bir lazımlık alın (Ayakları yere değdiği için genellikle lazımlıkta daha rahat ederler ) Önce, lazımlığı oyun oynadığı odaya yerleştirin. Oyun oynarken, televizyon izlerken, üstüne oturmasına, lazımlığa alışmasına izin verin. Asla, çocuğu oturması için zorlamayın! Tuvalet ihtiyacı olunca size söylemesi için cesaretlendirin. Tuvaletini yaptıktan sonra da haber verse, onu övün . Bir dahaki sefere, daha erken söylemesi için cesaretlendirin. Çocuk alışıp sevdikten sonra , lazımlığı banyoya yerleştirin ve denemelere başlayın. 1-2 saatte bir banyoya gidin. Sabah kalktığında, yemeklerden sonra ve tuvaleti geldiğine dair belirtileri farkettiğinizde, lazımlığa oturması için teşvik edin. Birkaç dakika beklemesini sağlayın, sonuç yoksa ısrar etmeyin.Bazı çocuklar başlangıçta, çişlerini lazımlığa yapar ancak kaka için bezlerini kullanmaya devam ederler. Her başarıda onu övün, memnuniyetinizi bir gülücük veya sarılma bazen de küçük bir ödülle gösterin. Unutmayın, takdir edilen davranışlar yinelenir!Arada olabilecek kazaları hoş görün. Başarısızlıkta asla cezalandırmayın! Bu sadece, işi zorlaştırır ve çocuğu üzer. Belki, çocuğunuz henüz hazır değildir, biraz daha sabretmelisiniz.

Tuvalet Eğitimi Ne Kadar Sürer?
Her çocuk farklıdır. Genellikle, önce barsak kontrolü sağlanır. Çoğu çocuk, 3-4 yaş dolayında barsak kontrolü ve gündüz idrar kontrolünü başarır. Geceleri kuru kalmak içinse, bazen birkaç ay ve hatta yıla daha gerek duyabilir.Kızların çoğu ve erkeklerin ¾’ ü 5 yaşında geceleri kuru kalabilmektedir. Ancak, yatak ıslatma çocukluk çağında sık rastlanan bir durumdur ve kontrol yaşı genetik etkenlerle belirlenir.Çocuğunuza kızmadan önce, annenize kaç yaşında kuru kalmayı başardığınızı sorun! Çocuğunuz, büyük tuvalete geçmek istediğinde size söyleyecektir. Klozet adaptörü ve klozete ulaşabilmesi için bir basamak veya tabure sağlayın.

Yardımcı Olacak İpuçları :
Tuvalete alışma ile ilgili kitaplar okuyun. Lazımlıkta otururken, yanında olun, sohbet edin. Anne, baba veya büyük kardeşlerin tuvaleti nasıl kullandıklarını göstermesi yararlı olur. Kızlara, idrar yolu enfeksiyonlarından korumak için, temizliği önden arkaya yapması öğretilmelidir. Her tuvalet sonrası elleri yıkaması öğretilmelidir.

TUVALET EĞİTİMİ NASIL VERİLİR ? Tuvalet eğitimi veriliken hassas davranılması çoçuğun öğrenme sürecini kısaltacaktır. Öğrenme sürecinde ebeveynin tutum ve davranışları, çoçuğun tuvalete gıtmekten hoşlanmasını sağlar nitelikte olmalıdır.Bu sebeple yapılması gerekenleri sıralıyacak olursak; Çoçuğun ruhsal,bedensel,bilişsel ve duygusal hazır oluşu sağlıktan sonra eğitim verilmelidir.Bilişsel algısı oluşan çoçuk tuvalet ihtiyacının olduğunu ve musait bir yede bu ihtiyacını giderebileceğini algılayabilir.Ancak algının tam olarak oluşma yaşı bütün çoçuklarda aynı değildir. Bunun dışında çoçuğun pozitif olması , kas kontrolünü sağlayabiliyor olması eğitim süreci için önemlidir.Çoçuğun hazır oluşu ile birlikte ebeveynin hazır oluşu çok önemlidir.Ebeveynin sabırlı ve oluşabilecek minik kazalara karşı tahammüllü olması gerekmektedir.Unutmayın ebeveynin hatalı tutumları sürecin uzamasına sebep olacaktır.

*1-1,5 yaşlarında itibaren eğitime başlanmamış olsa bile tuvalet kavramı yavaş yavaş çoçuğa öğretilebilir.Bunun için zaman zaman altını değiştirme esnasında çoçuğun tuvalete götürülüp tuvalet ihtiyaçını gidermesi için kısa bir süre beklenilmesi veya eve bir oturak alınıp çoçuğun altı çıplakkenoraya oturulması tuvalet eğitimini destekleyiçi hareketler olacaktır.

*Çoçuğun tuvaletini yapacağı yeri sevimli olmalıdır.Ki çoçuk tuvalete girmekten keyif alabilsin.Bunun için çoçuğun sadece tuvalete gittiği zaman oynayabileceği bir oyuncak olabilir veya tuvalet oyuncağı olarak isimlendirebilirsiniz.

*Tuvalet eğitimine başlandığı zaman ebeveyin aktif bir biçimde sürece dahil olmalıdır.”Benim tuvaletim geldi ,tuvalete gitmeliyim”diye yüksek sesle düşünme akabinde de “tuvaletimi yaptım ve rahatladım”diyerek sonuçlandırma ve bunu zaman zaman yapma çoçuğun öğrenmesini kolaylaştırır

.***İlk etapta bez sadece gündüzleri çıkarılabilir,belli bir süre sonra(çoçuğun öğrenmesine bağlı olarak)geceleride bezın cıkarılmas gerekmektedir.Yalnız bezin bir konup bir cıkarılması,çoçuğun kafasını karıştıraçağından tuvalet eğitimini güçleştirir.Özellikle ilk günler veya haftalar minik .

***çoçuk tuvaleti geldiğini her fark edişinde ve tuvaletini oturarak veya tuvalete her yapışında onu onure etmek bu davranışını pekiştirecealtına yapma vukatları görülebilirktir.

Müzilkle Eğitim

Sesler ve ritimler insanın doğasında vardır.Bu olguyu çeşitli enstrümanlarla veya insan sesi olarak şekillendiririz.
Müzik insan hayatında önemli bir yere sahiptir.

Günlük yaşantımızda farkında olmadığımız bir çok sesle iç içeyiz. Yaşadığımız ortamda bu seslerin pek çoğu stresi körüklemektedir. Olumlu düşünceye motive olmak ve stresten uzaklaşmak için doğru ve bilinçli müzik dinlemek yararlı bir yöntemdir.Çok yüksek sesli olmayan durağan eserler dinlemek ruh dinginliğinin sağlanmasında etkili olunur.
Müzik grup ayrımı olmaksızın etkili bir terapi yöntemidir. Osmanlılar devrinde ruh hastaları üzerinde müzik ile tedavinin denendiği ve hatta hangi makamın hangi rahatsızlığa iyi geldiği konusundaki bilgiler çoğumuzun bildiği bir konudur.

Hangi nedenle olursa olsun gelişiminde sorun olan çocuklar müziğe olumlu tepki vermektedir.Dünyada da müzik ile terapinin çok çeşitli örneklerine rastlamak mümkündür. Özellikle İngiltere’de otistik çocuk grupları ile ORF aletleri kullanılarak müzik terapisi yapılmaktadır.

Ben kendi adıma öğrenmeye hazırlık becerilerini kazanmış çocuklarla ritim aletleri ile yaptığım grup çalışmalarında çok iyi sonuçlar aldım. Müzik terapide ritim çalışması(enstrüman yada elle) öğrenme ve algılamayı kolaylaştırıcı bir etkendir.

Özel eğitim uzmanı arkadaşlarımla yaptığımız değerlendirmelerde bu çalışmaları “taklit ve konuşma” becerisine katkısını gözlemledik.Otistik çocuklarla piyano ağırlıklı bireysel çalışmalar da yaptım. Otistik çocukların müzik eğitimi ve yeteneği zaten uzun zamandır bilinen bir gerçektir. Bende yaptığım çalışmalardan çok iyi sonuçlar aldım.

Piyano çalmak gerek görsel gerekse iki eli aynı anda ayrı kullanarak beyin komutu ile bir bütün oluşturup kontrol mekanizmasını geliştirmektedir.
Benim çalışmalarımda özellikle ilişki sürdürme ,komut alma, başladığı bir aktiviteyi sonlandırma ve başarı duygusuna çok katkısı olduğu görüşündeyim. Burada amaç kişinin eğitimine destek vermek ve standardını yükseltmektir.

Kaynak: Rengin Sökmen
Müzik, Piyano Öğretmeni

Müzikle Eğitim 2Müzikle Terapi:

Müzikle eğitim de diyebileceğimiz bu terapinin uygulanma amaçları müziği bir araç (iletişim aracı) olarak kullanarak çocuğun sosyal algılarını geliştirmektir. Diğer bir amacı ise fiziksel olarak çocukların motor becerilerini ince ve kalın kas gelişimlerini hızlandırmaktır.
Bütün bu çalışmaları yaparken onun mutlu olması yaşadığı anda ve ortamda gerçek duygularını ortaya koyması benim için çok önemlidir.

Yağmur Çocuklar Özel Eğitim Merkezinde de yaptığım çalışmalarımın temel felsefesi çocukların benimle ve müzikle geçirdikleri seansta mutlu olmalarıdır. Çünkü biliyoruz ki mutlu insanlar çabuk öğrenirler ve dikkat süreleri diğerlerine göre daha fazladır.

Müzikle Yapılan terapi çalışmalarını amaçlarına göre farklı iki gurupta toplayabiliriz.

1. Fiziksel kazanımlar sağlamak
2. Sosyal ve duygusal gelişimi başlatıp hızlandırmak

Fiziksel Gelişim:

Bu amaca yönelik kullandığımız müzik aletleri daha çok davul çeşitleri ziller marakaslar ve ritim sopalarıdır. Ellerini sürekli olarak sallayan (sterotipik) çocuklarda bu hareketin azalması bir anlam kazandığında mümkün olur. Çünkü bu onun için bir ihtiyaçtır. biz bu hareketini müzikle anlamlandırıyoruz.

Ellerini bir davula yönlendirebiliriz yada ince kas gelişimi yetersiz ise kollarına bilezik ziller takabiliriz. O her kol salladığında bende ona gitarla eşlik ederim zaman içinde eşliği geri çeker ve kontrolün bana geçmesini sağlarım. Bu sayede ona “Ellerini sallama” demek için bir olumlu sebep yaratırız.

İşte o noktadan sonra Kollarını salladığında ona olumsuzlukla değil yapıcı bir cümle ile ‘’Sadece müzik başladığında çalabilirsin……’’ deme şansımız olur . Bu çok basite indirgenmiş bir örnektir.
Parmak uçlarında yürüyen otistikler için kros davullar ve ziller kullanırız( pedallı davul ve zil) Ritmik yürüyüşler rondlar şarkılı oyunlar hep bu terapinin içine yayılmıştır.
Sosyal ve Duygusal Gelişim:

Burada en küçük sosyal iletişim gurubundan başlayarak (terapist ve çocuk ikilisi) giderek sayıları artan bir grup oluşturur. Bu tür beraberliklerde müzik aletleri ve yapılan müzik üzerinden etkileşim başlatılır. Söylenen parçalar anlamlarına ve taşıdıkları duygu yüklerine göre yapılacak abartılı yüz mimikleri sayesinde çocuklara yansıtılır.
Çocuk sayısı arttıkça gurup içinde etkileşim de artar. Kullandığım müzikler hepimizin her gün dinlediği popüler parçalardır. Kimi zaman yaptığımız doğaçlamalar ile gergin olan çocukların rahatlaması yada kullandığı ilaçların yan etkilerinden dolayı ağır hareket eden çocukların yaşam devinimlerini arttırabiliriz.

Bu güne kadar oluşturduğum otistik gruplarda daha çok bir masa etrafında beraber dönme ve durma , el ele tutuşup kurallı müzik oyunu oynama, sırayla bir müzik aletini çalma yada hep beraber ses çıkartıp ve yine hep beraber sessiz kalmaya yönelik çalışmalar yaptım.

Bütün bu çalışmalar sırasında çocuğun görmüş olduğu diğer eğitimleri ile tamamen özdeş ve paralel bir yol izlemekteyim. Merkezde çalışan diğer terapist ve pedagoglarla yapılan toplantılarda ortak izlenecek yol konusunda kararlar alıyoruz. Bu sayede hepimiz aynı yönde hareket etmiş oluyoruz (eğitimsel anlamda).

En başta da söylediğim gibi asıl hedef onun mutlu olması ve karşılıklı güvenin kurulmasıdır. Bu konuda müzik bulunmaz bir fırsattır. Bende bu fırsatı en üst düzeyde kullanıyorum.

Kaynak: Hakan Sezgin
Müzik terapisti

Düz Çizgi Çizme Becerisi Öğretimi

DÜZ ÇİZGİ ÇİZME BECERİSİ ÖĞRETİM PLANI

Uzun Dönemli Amaç: Öğrenci 4 denemenin 3’ünde % 80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına düz çizgi çizer.

Kısa Dönemli Amaç 1: Öğrenci 4 denemenin 3’ünde % 80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına verilen düz sert bir kalıbın kenarını takip ederek düz çizgi çizer.

Kısa Dönemli Amaç 2: Öğrenci 4 denemenin 3’ünde % 80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına nokta nokta olarak çizilmiş olan çizgilerin üzerinden giderek düz çizgi çizer.

Kısa Dönemli Amaç 3: Öğrenci 4 denemenin 3’ünde % 80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına çizilmiş olan çizgiyi altına kopya ederek düz çizgi çizer.

Kısa Dönemli Amaç 4: Öğrenci 4 denemenin 3’ünde %80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına belirlenen iki nokta arasında düz çizgi çizer.

Kısa Dönemli Amaç 5:

Öğrenci 4 denemenin 3’ünde % 80 oranında bağımsız olarak kurşun kalemle A4 kağıdına düz çizgi çizer.

Ön Koşul Beceriler: o Kalem tutabilir.o Karalama yapar.o Fırça kullanabilir.o Sınırlı boyama yapabileno A4 kağıdını düzgün bir şekilde kullanır.

YAPILABİLECEK ÇALIŞMALAR

· Pastel boyalarla belirlenen iki noktayı düz çizgi çizerek birleştirme.

· Oyun hamuru ince ve geniş bir şekil açıldığında işaret parmağıyla hamura düz çizgiler çizme

.· İnce kenarlı, geniş bir kum kutusu içinde işaret parmağıyla düz çizgiler çizme.

· Sulu boya çalışması yaparken fırça yardımıyla belirlenen noktaları birleştirme.

· Parmak boyası kullanarak düz çizgi çalışmaları yapma.

· İnce uzun kesilmiş olan el işi kağıtlarını A4 kağıdına işaret parmağını kullanarak yapıştırma suretiyle desen çalışması yapma.

· Sınıf tahtasında öğretmenin çizmiş olduğu düz çizgiyi kopya etme.

· Resim kartonuna çizilmiş olan düz çizginin üzerinden boyalarla ya da kalın kalemlerle geçme.

· Resim kartonuna nokta nokta çizilmiş olan düz çizginin üzerinden boyalarla ya da kalın kalemlerle gitme.

· Mukavvadan yapılmış düz çizgiler içeren kalıpların içerisinden fırçalarla, boyalarla ya da kalın kalemlerle geçme .

· Hayvanları yiyeceklerine, yaşam ortamlarına ulaştırmak için ya da ilişkili şeyleri eşleme suretiyle boyalar ya da kalın kalemlerle düz çizgi çizme kağıt çalışmaları yapma.

· Düz çizgileri kullanarak fırça yardımıyla resimler çizme.

· Kalın fırçalar yardımıyla resim kağıdını fon oluşturmak için düz çizgileri kullanarak tek renge boyama

.· Toprağa ince bir çubuk yardımıyla düz çizgiler çizme.

· Geniş bir kapta bulunan su yüzeyine ince bir çubuk yardımıyla düz çizgiler çizme.

· A4 kağıdını dikey bir şekilde kerpeten hareketiyle tutarak ince ince yırtma

.· Farklı boyutta cetveller kullanarak düz çizgi çizme·

 

BECERİ ANALİZİ beceri analizi
Ø Kurşun kalemle A4 kağıdına verilen düz sert bir kalıbın kenarını takip ederek düz çizgi çizer.
· Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.

· Başat olan eliyle kalıbı alır.· Kalıbı uygun şekilde A4 kağıdının üzerine yerleştirir.· Başat olmayan eliyle kalıbı sabitler.· Başat olan elitle kalemi alır.· Kalemi uygun şekilde tutar.· Başat olan elini kalıbın sol üst köşesine getirir.

· Kalemin ucunu kalıbın sol üst köşesine yerleştirir.· Kalemi hafif bir şekilde tutar.· Kalemi yavaşça sağ tarafa doğru çekerek düz çizgi çizer.· Kalıbın bittiği yerde durur ve kalemi kaldırır.· Kalıpta bulunan diğer farklı boyutta kesilmiş yerlerde de aynı işlemi yaparak farklı uzunluklarda düz çizgiler elde eder.· Çalışma bittiğinde başat olan elini kaldırır.· Elinde bulunan kalemi uygun bir yere koyar.· Başat olmayan eliyle kalıbı kağıdın üzerinden kaldırır.

· Çizdiği çizgileri inceler ve işaret parmağıyla üzerinden gider.

Ø Kurşun kalemle A4 kağıdına nokta nokta olarak çizilmiş olan çizgilerin üzerinden giderek düz çizgi çizer

. · Bağlanacak iki noktanın nokta nokta olarak çizilmiş hali olan çalışma kağıdını başat olmayan eliyle alır.· Çalışma kağıdını masaya koyar.· Başat olamayan eliyle kağıdı sabitler.

· Başat olan elinin işaret parmağıyla çizginin üzerinden gider.· Başat olan eliyle kalemi eline alır.

· Kalemi uygun şekilde tutar.· Kağıdın sol tarafındaki kalın nokta işaretinin üzerine kalemin ucunu koyar.· Yumuşak hareketlerle nokta nokta olarak çizilmiş çizginin üzerinden soldan sağa doğru gider.· Bitiş noktasına geldiğinde durur

.· Başat olan elini kaldırır.· Kalemi masaya koyar.· Başat olan elinin işaret parmağıyla çizdiği düz çizginin üzerinden geçer.

Ø Kurşun kalemle A4 kağıdına çizilmiş olan çizgiyi altına kopya ederek düz çizgi çizer.

· Başat olmayan eliyle öğretmen tarafından A4 kağıdına çizilmiş düz çizgi bulunan kağıdı alır.

· Kağıdı masaya koyar.· Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.

· Başat olan eline kalemi alır.

· Kalemi uygun şekilde tutar.· Çizilmiş olan düz çizginin başlangıç noktasının alt paraleline bir nokta koyar.

· Çizilmiş olan düz çizginin bitiş noktasının alt paraleline bir nokta koyar.

· Başlangıç noktasına kalemin ucunu koyar.· Çizilmiş olan düz çizgiyi kopya eder.· Bitiş noktasına geldiğinde durur.

· Başat olan elini kaldırır.· Önce kopya ettiği düz çizginin üzerinden işaret parmağıyla geçer.

· Sonra kendi çizmiş olduğu çizginin üzerinden işaret parmağıyla geçer.

· Çizilmiş olan çizgiyle kendi çizdiği çizgiyi bakarak karşılaştırır.

Ø Kurşun kalemle A4 kağıdına belirlenen iki nokta arasında düz çizgi çizer.

· Başat olmayan eliyle öğretmen tarafından A4 kağıdına çizilmiş iki nokta bulunan kağıdı alır.

· Kağıdı masaya koyar.· Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.

· Başat olan eline kalemi alır.· Kalemi uygun şekilde tutar.· Kağıdın sol tarafındaki kalın nokta işaretinin üzerine kalemin ucunu koyar.· Bitiş noktasına kadar yumuşak hareketlerle düz çizgi çizerek iki nokta arasını birleştirir.

· Bitiş noktasına geldiğinde durur.· Başat olan elini kaldırır.· Başat elinde bulunan kalemi masaya koyar.

· Başat olan elinin işaret parmağıyla çizdiği düz çizginin üzerinden geçer.

Ø Kurşun kalemle A4 kağıdına düz çizgi çizer.

· Başat olan eliyle boş bir A4 kağıdı alır.

· Kağıdı masaya koyar.· Başat olmaya eliyle kağıdı sabitler.

· Başat olan eline kurşun kalemi alır.· Kalemi uygun şekilde tutar.· Kalemi ucunu kağıdın sol orta taraflarında bir yere koyar.

· Düz çizgi çizer.

· Sol tarafta bıraktığı boş kadar sağ tarafta da kalması için gerekli olan noktaya geldiğinde durur.· Başat olan elini kaldırır ve kalemi masaya koyar

.· Çizdiği çizginin üzerinden başat elinin işaret parmağıyla geçer.

 

ÖĞRETİM ORTAMI VE METARYALLER
Düz çizgi çizme beceri öğretimi dikkat dağıtıcı uyaranların olmadığı bir masa, bir sandalye, boş birkaç a4 kağıdının ve bir kurşun kalemin bulunduğu her ortamda çalışılabilir. Ama öğretimin tam doğru olması ve işlevselliği açısından sınıf içinde dikkat dağıtıcı uyaranların olmadığı bir yerde çalışılması daha uygun olacaktır.

Beceri ince ve önemli bir beceri olduğundan edinim aşamasında mutlaka okulda öğretmen rehberliğinde beceriyi gerçekleştirmelidir.

Bu beceri bir çok beceri için önkoşul beceri niteliği taşıdığı ve çok önemli bir beceri olduğu için kalıcılık aşamasının da okulda öğretmen rehberliğinde yapılması daha uygun olacaktır. Genelleme aşamasında öğretmen rehberliğinde beceri analizindeki basamaklar tek tek izlenerek evde aile üyelerince de beceriyi gerçekleştirmesi sağlanmalıdır.

PEKİŞTİREÇLER Edinim aşamasında öğrenciye ilk başlarda beceriyi gerçekleştirmeye yönelik her girişimi için daha sonraları da gerçekleştirdiği her aşama için pekiştireç listesinden seçtiği pekiştireç tarifeler doğrultusunda verilir. Kalıcılık aşamasında öğrencinin seçmiş olduğu pekiştireç belirlenen ölçüt karşılandığında tarifeler doğrultusunda öğrenciye verilir. Genelleme aşamasında ilk başlarda öğrencinin seçmiş olduğu pekiştireç beceriyi her gerçekleştirişinde verilir. Daha sonra öğrenci beceriyi daha hızlı ve doğru gerçekleştirir duruma geldiğinde beceriyi birkaç kez gerçekleştirdiğinde pekiştireç listesinden seçmiş olduğu pekiştireç tarifeler doğrultusunda öğrenciye verilir.

 

PEKİŞTİREÇ LİSTESİ
Ø Çikolata Ø GazozØ JelibonØ Etiket

ÖĞRETİM ZAMANI Bu beceri daha çok akademik bir beceri olduğu için okulda öğretmeni tarafından öğretilmesi gereklidir. Öğretim zamanı çocuğun dikkatinin toplu olduğu zamanlarda ilk ders saatleri içinde yapılması daha uygundur. Bu beceri bir çok beceri için ön koşul beceri olma özelliği taşıdığı için daha erken ve daha dikkatli takip edilmesi gereken bir beceridir. Oturumlar kısa ama daha yoğun olmalıdır.Düz çizgi çizme becerisi öğretimi bir çok alana yayılarak program içinde bulunan diğer derslerde de çalışılmalıdır.

İPUCU İŞLEM SÜRECİNİN SEÇİMİ VE KULLANIMI
Becerinin edinim aşamasının ilk başlarında çocuğa girişimleri içinde pekiştireç tarifesi uygulanılmalıdır. Daha sonra her çizdiği düz çizgi için uygulanmalıdır. Becerinin kazanım ve sürekliliğin sağlanması aşamasında verilen sayıda düz çizgiyi çizebildiğinde pekiştireç tarifelerinden yararlanılmalıdır. Becerinin genellenmesi aşamasında başka çalışmalar içinde de düz çizgi çizdiğinde pekiştireç verilmelidir. Beceriyi bağımsız olarak gerçekleştirmeye başladığında aralıklı pekiştirme tarifeleri kullanılmalıdır.

ÖĞRETİMDEKİ İLERLEMENİN KAYDEDİLMESİ Düz çizgi çizme becerisinin kayıtları hazırlanmış olan kayıt tablosu takip edilerek gerçekleştirdiği her beceri hangi ipucunun kullanıldığına göre bu tabloya kaydedilmelidir. Bir sonraki öğretim oturumu tutulan kayıtlara göre hazırlanmalıdır.

KAZANILAN BECERİNİN SÜREKLİLİĞİNİN SAĞLANMASI Becerinin sürekliliğinin sağlanması aşamasın da diğer ders etkinliklerinde de bu beceri çalışılmalıdır. Eve düz çizgi ya da içinde düz çizgilerin yoğunlukta olduğu çalışma kağıtları, defter ödevleri, bulmacalar gibi çalışmalar verilmelidir.

KAZANILAN BECERİNİN GENELLENMESİ Becerinin genellenmesi aşamasında becerinin farklı ortamlarda, farklı kişilerle, farklı malzemeler kullanarak da beceriyi gerçekleştirmesi sağlanmalıdır. Becerinin genellenmesi aşamasında öğrenciye içinde düz çizgilerin yoğunlukta olduğu boyama kitapları, çalışma kağıtları verilebilir. Parmak boyası, hamur çalışmaları, kolaj çalışmaları gibi çalışmalar yapılabilir. iplerle ve ince düz çubuklarla çalışılabilir.

 

ÖĞRETİMİ PLANLAMA VE KAYIT FORMU
Becerinin Adı: Düz çizgi çizme Çalışmanın Amacı: okuma yazmaya hazırlıkÇalışma Yeri: sınıfÇalışma Araçları A4 kağıdı, mukavva kalıp,kurşun kalem

Beceri Basamakları 1.Çalışma 2.Çalışma 3.Çalışma 4.Çalışma
1. Kurşun kalemle A4 kağıdına verilen düz sert bir kalıbın kenarını takip ederek düz çizgi çizer.
a. Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.
b. Başat olan eliyle kalıbı alır.
c. Kalıbı uygun şekilde A4 kağıdının üzerine yerleştirir.
d. Başat olmayan eliyle kalıbı sabitler.
e. Başat olan elitle kalemi alır.
f. Kalemi uygun şekilde tutar.
g. Başat olan elini kalıbın sol üst köşesine getirir.
h. Kalemin ucunu kalıbın sol üst köşesine yerleştirir.
I. Kalemi hafif bir şekilde tutar.
i. Kalemi yavaşça sağ tarafa doğru çekerek düz çizgi çizer.
j. Kalıbın bittiği yerde durur ve kalemi kaldırır.
k. Kalıpta bulunan diğer farklı boyutta kesilmiş yerlerde de aynı işlemi yaparak farklı uzunluklarda düz çizgiler elde eder
l. Çalışma bittiğinde başat olan elini kaldırır.
m. Elinde bulunan kalemi uygun bir yere koyar.
n. Başat olmayan eliyle kalıbı kağıdın üzerinden kaldırır.
o. Çizdiği çizgileri inceler ve işaret parmağıyla üzerinden gider.

2. Kurşun kalemle A4 kağıdına nokta nokta olarak çizilmiş olan çizgilerin üzerinden giderek düz çizgi çizer.
a. Bağlanacak iki noktanın nokta nokta olarak çizilmiş hali olan çalışma kağıdını başat olmayan eliyle alır.
b. Çalışma kağıdını masaya koyar.
c. Başat olamayan eliyle kağıdı sabitler.
d. Başat olan elinin işaret parmağıyla çizginin üzerinden gider.
e. Başat olan eliyle kalemi eline alır.
f. Kalemi uygun şekilde tutar.
g. Kağıdın sol tarafındaki kalın nokta işaretinin üzerine kalemin ucunu koyar.
h. Yumuşak hareketlerle nokta nokta olarak çizilmiş çizginin üzerinden soldan sağa doğru gider.
I. Bitiş noktasına geldiğinde durur.
i. Başat olan elini kaldırır.
j. Kalemi masaya koyar.
k. Başat olan elinin işaret parmağıyla çizdiği düz çizginin üzerinden geçer.

3. Kurşun kalemle A4 kağıdına çizilmiş olan çizgiyi altına kopya ederek düz çizgi çizer.
a. Başat olmayan eliyle öğretmen tarafından A4 kağıdına çizilmiş düz çizgi bulunan kağıdı alır.
b. Kağıdı masaya koyar.
c. Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.
d. Başat olan eline kalemi alır.
e. Kalemi uygun şekilde tutar.
f. Çizilmiş olan düz çizginin başlangıç noktasının alt paraleline bir nokta koyar.
g. Çizilmiş olan düz çizginin bitiş noktasının alt paraleline bir nokta koyar.
h. Başlangıç noktasına kalemin ucunu koyar.
ı. Çizilmiş olan düz çizgiyi kopya eder.
i. Bitiş noktasına geldiğinde durur.
j. Başat olan elini kaldırır.
k. Önce kopya ettiği düz çizginin üzerinden işaret parmağıyla geçer.
l. Sonra kendi çizmiş olduğu çizginin üzerinden işaret parmağıyla geçer.
m. Çizilmiş olan çizgiyle kendi çizdiği çizgiyi bakarak karşılaştırır.

4. Kurşun kalemle A4 kağıdına belirlenen iki nokta arasında düz çizgi çizer.
a. Başat olmayan eliyle öğretmen tarafından A4 kağıdına çizilmiş iki nokta bulunan kağıdı alır.
b. Kağıdı masaya koyar.
c. Başat olmayan eliyle kağıdı sabitler.
d. Başat olan eline kalemi alır.
e. Kalemi uygun şekilde tutar.
f. Kağıdın sol tarafındaki kalın nokta işaretinin üzerine kalemin ucunu koyar.
g. Bitiş noktasına kadar yumuşak hareketlerle düz çizgi çizerek iki nokta arasını birleştirir.
h. Bitiş noktasına geldiğinde durur.
I. Başat olan elini kaldırır.
i. Başat elinde bulunan kalemi masaya koyar.
j. Başat olan elinin işaret parmağıyla çizdiği düz çizginin üzerinden geçer.

5. Kurşun kalemle A4 kağıdına düz çizgi çizer.
a. Başat olan eliyle boş bir A4 kağıdı alır.
b. Kağıdı masaya koyar.
c. Başat olmaya eliyle kağıdı sabitler.
d. Başat olan eline kurşun kalemi alır.
e. Kalemi uygun şekilde tutar.
f. Kalemi ucunu kağıdın sol orta taraflarında bir yere koyar.
g. Düz çizgi çizer.
h. Sol tarafta bıraktığı boş kadar sağ tarafta da kalması için gerekli olan noktaya geldiğinde durur.
I. Başat olan elini kaldırır ve kalemi masaya koyar.
i. Çizdiği çizginin üzerinden başat elinin işaret parmağıyla geçer.

Bağımsız yerine getirdiği basamak sayısı
Yüzdelik oran

Zihinsel Engellilerde Cinsel eğitim

Toplumların gelişmişlikleri son on yılda, insana ve insan gelişimine verdikleri önemle belirlenir olmuştur. Önceki yıllarda gelişmişlik ölçütü olarak kabul edilen ortalama yaşam süresi, bebek ölüm hızları gibi istatistiki parametreler, son dönemde insan gelişimi ve insanların yaşam kalitelerini de içine alacak şekilde genişletilmiştir. Bu, özellikle desteğe gereksinim duyan toplum kesimlerinde daha da bir önem kazanmıştır.

 

Zihinsel engelliler de toplum içinde, toplumun katılımcı bir bireyi olarak yaşamlarını sürdürmek için özel bakıma ve desteğe gereksinim duyan bir kesimdir. Bu insanların çoğu kere erişkinlerin sahip oldukları akli yeterliliğe ulaşamadıkları bir gerçektir, ancak onlarda yemek yemek, su içmek, uyumak ve özellikle sevmek, sevilmek paylaşmak ihtiyacındadır. Çünkü, mideleri, kalpleri, dolaşım ve böbrek sistemleri, yumurtalıkları, testisleri hülasa mental güçlükleri dışında tüm organları diğer insanlar gibi çalışmaktadır. Vücut gelişimleri tam olmaktadır. Nasıl acıkıyor ve sonuçta besleniyorlarsa ya da acıktıklarını ifade edemeseler de yaşamak için beslenmeye ihtiyaçları varsa, normal düzeninde çalışan hormonları nedeniyle cinsel aktivite ve ifade edemeseler de istekleri de olacaktır.Üstelik, kendilerini çoğu kere yeterince ifade edemeyen zihinsel engellilerin her yönden olduğu gibi, cinsel istismara uğramaları tüm dünyada sık rastlanılan istenmeyen durumlardandır.Öyleyse ne yapmalı ? Öncelikle onların varlığını ama bütünüyle insan olarak, toplumumuzun bireyleri olarak varlıklarını kabul etmeliyiz.

Bu kabulün içinde mental ve genel sağlık sorunları, korunma, eğitim, gelişim ve entegrasyon ile ilgili problemlerin yanında cinsel sorunlarında var olduğunu bilmemiz gereklidir. Dünya toplumları ve sosyal yapılar değişmekte, zihinsel engellilerin de düzenli ve doyurucu bir cinsel yaşamları olmasına sıcak bakmaya başlamaktadır. Bu zihinsel engellilerin yaşam konforlarını, eğitilebilirliğini ve topluma entegrasyonlarını artıracağı gibi, toplumun onları yok saymasını, sorunlarına gözlerini kapamasını ve de en önemlisi cinsel istismarları ve hatta zihinsel engellilerde daha sık görülen sapkın :-):-):-):-)üel davranışları önleyecektir.

Zihinsel engellilerin cinsel aktiviteleri ve üremeleri, böylece ailesi, hekimleri ve eğitmenleri tarafından yakından takip edilebilecek ve gereğinde kontrol altına alınabilecektir. Kalıtsal hastalıklara bağlı engellilik halinde ve istendiğinde gebeliği önleyici etkin yöntemler mental ve fiziksel durumlarına göre kullanılabilecektir.Araştırmalar, erkek zihinsel engellilerin kızlara nazaran (erişkin yada adölesan) cinselliğe ilgilerinin daha fazla olduğunu, bu ilginin her iki cinste de IQ arttıkça arttığını bildirmektedir.

Mental yetersizliği olanlarda, yaşam kalitesi, yanlış yönlendirme, cinsel istismar, iş sahibi olamama, ifade edemedikleri ve bu nedenle yardım alamadıkları cinsel dürtü ve sorunları nedeniyle :-):-):-):-)üel sapkınlıkların daha sık görüldüğü yine araştırma sonuçları ile belirlenmiştir.İlginç bulgulardan biri de, öğretmenlerin, anne ve babaların, eğitmenlerin engellilerin cinselliğine negatif tavır takınmaları, yani ya yok saymaları ya da problem olarak algılamamalarının, engellilerde cinsel bilgi yetersizliği ve kötü sonuçlara yol açmasıdır.ABD’ de Michigan Üniversitesi, Jinekoloji bölümünde başlatılan bir program ve sonuçları ilginçtir;Bu klinikte zihinsel özürlüler için üreme sağlığı programı başlatılmış ve bir ekip çalışması ile halen genişletilerek sürdürülmektedir. Müracaat nedenleri sıklık sırasına göre şunlardır. Zihinsel engellilerin bakıcı, anne-baba, eğitmen, veya öğretmenlerinin, bireyin :-):-):-):-)üel davranış bozukluğu içinde olduğuna hükmetmeleri. Cinsel istismar. Kısırlaştırma.

Cinsel ve sosyal eğitim isteği. Evlilik sorunları. Gebelik bakımı ve doğum yardımı. Gebelik sonlandırılması. Ailevi sorunlar. Jinekolojik yardım-takip, psiko:-):-):-):-)üel eğitim, psikiyatrik değerlendirme-takip, grup ve/veya bireysel psiko:-):-):-):-)üel danışmanlıkların başvuranların çoğunun hem cinsel hem de sosyal olarak gelişim gösterdiği sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu sonuçlar da göstermektedir ki zihinsel engelliler, istesekte istemesekte cinsel olarak aktiftir ve takip ve eğitimle hem mental, hem de sosyal olarak gelişim göstermekte ve topluma entegrasyonları mümkün olabilmektedirler.Öyleyse ne yapmalı ? Sorusunun cevabı onları bütün olarak kabul etmeli, cinselliklerini doğaya aykırı olarak yok saymamalı ve yardım etmeliyiz.
Kaynaklar
KAYNAK: PROF.DR.HAKAN ŞATIROĞLU

Neden kaynaştırma eğitimi ?

Aynı havayı soluyup, aynı gelişimsel aşamalar geçip belli noktalarda olumsuzluklarla karşılaşmış ve o olumsuzlukların karşılığında bir çok güzellikten mahrum insanların daha fazla güzelliklerden mahrum bırakılması doğru değildir. Her ne kadar bu olay iyi bir niyeti ifade etse de, bu iyi niyet normal bireylerle işitme veya başka özürlere sahip insanlarla arada olan engellin artırılmasından öteye gidememektedir.

 

Sonuçta özürlü bireyler toplumun bir parçasıdır ve hep ait oldukları yerde bulunmaları gerekmektedir.Normal bireylerle özürlü bireyler arasında formal-kurumsal gruplaşmalara sebep olunmaktadır. Bu gruplaşmalar özürlü bireylerle, normal bireyler arasında doğal ayrılıklara sebep olmaktadır.

Özür; millet, din, takım ,cemaat, vb. bir ayrılık sebebi haline gelmektedir.Özürlü birey kaynaştırma ortamında normal akranları ile daha çok iletişim içine girebilir. Bu da dil, zihin ve sosyal faaliyetler açısından özürlü bireylerin daha iyi ortamların paylaşımına yardımcı olur.Toplumsal bilinç noktasında olumsuz yargılar yerini objektif gözlemlere bırakır.Bireyselleştirilmiş eğitimle desteklenen kaynaştırma uygulamaları ile öğrenciler daha başarılı olabilir.

KAYNAŞTIRMA

Kaynaştırma, özel gereksinimli bireylerin, engeli olmayan akranları ile birlikte, aynı eğitim kurumlarında eğitilmesi uygulamasıdır(Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği,md.67). Kaynaştırma her tür ve düzeyde engele sahip öğrenciler için uygulanabilir. Kaynaştırma ortamı, özel gereksinimi olan bir öğrencinin günlük doğal yaşantısını ı sürdürdüğü ortama benzerlik gösterdiği için uyum noktasında daha az engelleyicidir. Bu da ilerleyen yaşlarda engelli bireylerin topluma uyumu noktasında daha çok fayda sağlamaktadır

.KAYNAŞTIRMA UYGULAMASININ İLKELERİ

Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulama ilkeleri şunlardır

:a) Özel eğitim gerektiren her bireyin akranları ile birlikte aynı kurumda eğitim görme hakkı vardır.

b) Hizmetler bireylerin yetersizliklerine göre değil, bireylerin eğitim gereksinimlerine göre planlanır

.c) Hizmetler okul merkezli olur.

d) Karar verme süreci aile-okul-eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi dayanışmasına dayalı olarak gerçekleşir.

e) Bütün bireyler öğrenebilir ve öğretilebilir.f) Kaynaştırma, bir program dahilinde verilen bir özel eğitim uygulamasıdır.

KAYNAŞTIRMA YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMA ÖLÇÜTLERİ

Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulama ölçütleri şunlardır:

a) Kaynaştırma uygulamaları yapılan kurumlarda özel eğitim gerektiren öğrencinin gereksinimleri çerçevesinde kurumun fiziksel, sosyal, psikolojik ortamında ve eğitim programlarında destek hizmetler ile gerekli düzenlemeler (kaynak oda, rehberlik ve psikolojik danışma servisi, bireyselleştirilmiş eğitim programları geliştirme ve uygulama birimi kurulması; rampalar, ses yalıtımı, ışık düzenine dikkat edilmesi gibi) yapılır.

b) Kaynaştırma uygulamalarına devam edecek öğrencilerin birden fazla yetersizliği olmamasına, erken yaşta tanılanmış, ailesinin iş birliğine açık ve eğitim almaya yatkın, cihaz kullanması gerekenlerin mutlaka cihazlandırılmış, zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği olmalarına dikkat edilir.

c) Kaynaştırma uygulamaları yapılan kurumlarda tüm kurum personelinin, öğrencilerin, ailelerin ve yakın çevrelerinin özel eğitim gerektiren öğrencilerin bireysel ve gelişim özellikleri hakkında bilgilendirilmeleri esastır

.d) Kaynaştırma uygulamalarında öğretim programları, programın amaçları bireye uyarlanarak uygulanır, bireyselleştirilmiş eğitim programları ile desteklenir.

KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNİN FAYDALAR

IKaynaştırmanın faydaları beş grupta incelenebilir.

Kaynaştırmanın işitme engelli bireye yönelik faydaları:

1-Dilin kullanımına yönelik daha çok fırsat bulur. Bu sayede dili daha çok kullanamaya gayret gösterir.

2-Normal bireylere formal bir yakınlık sağlanmış olur. Toplum olarak zorunluluk olmadan zora talip olmamamız, yapabileceğimiz bir çok eylemi engellemektedir. Formal bir düzenleme ile zora talip olma sağlanmış olur. 3-İşitmeden kaynaklanan eksiklikten doğabilecek olumsuzluklar normal bireylerle beraber olunarak aşılmaya çalışılır. Bu da ileriki yaşamda karşılaşacakları olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmaya yardımcı olur.

Normal bireylere yönelik faydaları:

1-Kaynaştırma sınıfındaki normal öğrenciler, bireyler arasındaki farklılıklara karşı daha hoşgörülü olmayı öğrenir.

2-Normal öğrencilerin işbirliği ve yardımlaşma becerilerini artırır.

Özürlü bireyin ailesine yönelik faydaları:

1-Çocuklarının topluma uyum noktasında yaşayacakları problemlerinde destek sağlar.

2-Özürden kaynaklanan eksiklik, farklılık, eziklik vb. duyguların ortadan kalkmasına yardımcı olur

.3-Problemlerinin paylaşımından dolayı rahatlarlar ve çocuklarının daha iyi bir duruma gelmesine yönelik daha çok gayret gösterirler.

Öğretmene yönelik faydaları:

1-Öğretmenlik bilgi ve becerilerine katkıda bulunur. Bu sayede özürlü bireylerle karşılaştıklarında nasıl bir yol izleyecekleri konusunda öngörüleri oluşur

.2-İş birliği ile çalışma konusunda daha çok pratik yapma imkanı ortaya çıkar. Bu sayede okul çalışanları, aileler ve öğrencilerle daha çok iletişim kurma imkanı bulunur.

Topluma yönelik faydaları:

1-Toplumun yanlış tutum ve davranışlarını azaltır(acıma, hor görme, korkma vb.).

2-Özürlü çocukların eğitimi noktasında etkin katılımı sağlanmış olur.

3-Özürlülerin eğitiminde toplumsal bilinçlenme gerçekleşir.

KAYNAŞTIRMADA KARŞILAŞILABİLECEK OLASI GÜÇLÜKLER

1-Öğrencinin ortamı kabullenmemesi. Kendini sınıf arkadaşlarından soyutlaması.

2-Fiziki ortamın öğrencinin özrüne cevap verebilecek nitelikte olmaması.

3-Normal öğrencilerden gelebilecek olumsuz etiketlemeler ve dışlama.

4-Ailenin aşırı koruyucu tavrı.

5-Öğretmenin branş dışından olmasından dolayı, özürlü öğrenciyi kabullenememesi. Sınıf ortamında gereken yakınlığı ve uyum çalışmalarını gerçekleştirememesi.

6-Öğretmene ve öğrenciye uzman desteğinin verilememesi. Bu nedenle eğitimin istenilen doğrultuda yürütülememesi.

 

Ben nasıl dünyaya geldim.

Ben nasıl Dünya’ya geldim

Çocuğumuz, bir gün ben nasıl doğdum diye sorarsa; çocuğun yaşına göre verilebilecek cevaplar muhakkak ki var. Eğer, çocuğumuza cevap vermede zorlanıyorsak…

Sen bir yumurtadan doğdun.

İnsan memeli sınıfına girer. Dişi insan anne olabilir. Yani kız çocuğu büyüyünce anne olur.

Anneler bebeklerini karnında taşırlar. Annende seni karnında taşıyarak doğurdu.

Ben ve annen birbirimizi çok sevdik ve senin olmanı istedik.

Sen annenin karnındaki torbanın içinde yavaş yavaş büyümeye başladın.

Önce kafan ve gözlerin vardı. Sonra gövden, kolların ve bacakların oluştu.

Bütünüyle bir bebek olman aylar aldı.

Dokuz ay boyunca annenle birlikteydin., ama midede değil onun arkasında bir torbada. Bu torba içinde annene göbeğinden bir bağ ile bağlıydın. Bu hortum sayesinde, beslendin.

Bu torba senin için geniş bir yerdi. Çünkü şimdikinden çok küçüktün. Çoğunlukla uyuyordun ve dünyaya geleceğin günü bekliyordun.

9 ay 10 gün geçti. Sen tam anlamıyla bir bebek oldun

Bulunduğun yer artık sana dar geliyordu. Artık dünyaya gelmeye hazırdın. Bunu annene belli ettin, daha çok tekme atmaya başladın.

Hastaneye gittik. Annenin gayretleri senin tekmelerin ve doktor amcanın yardımıyla yavaş yavaş annenin karnından çıkış deliğine geldin. ( eğer delik nerede diye sorarsa “sen doğarken açıldı, doğduktan sonra kapandı. Tabii, sen bunu hatırlayamasın, çünkü çok küçüktün”

Doktor amcanın yardımıyla gövden, daha sonra bacakların çıktı. Evet artık dünyadaydın! Biz seni çok sevdik ve çok mutlu olduk…

İçinizdeki sevgi, hiç bitmesin…

http://www.acev.org/
AÇEV (ana çocuk eğitim vakfı)

Zihin Engelli Çocuk Ve Tuvalet Becerisi

Zihin Engelli Çocuk  Ve  Tuvalet Becerisi
Çocuk gelişiminin en önemli parçalarından olan tuvalet becerisi, sinirsel ve psikolojik olgunlaşma sonucu genellikle yaşamın ilk beş yılında öğrenilmektedir Tuvalet becerisinin  öğrenilmesinden önce bağırsak ve mesane kontrolü için bu olgunlaşmanın gerçekleşmiş olması gerekir. Normal gelişim gösteren çocuklar öncelikle mesane, daha sonra bağırsak kontrolünü ve son olarak da gece kontrolünü kazanırlar
Bağırsak ve mesane kontrolünün normal olarak  gelişimi  şöyledir. Yeni doğmuş bebeğin bağırsak ve mesane hacmi oldukça küçüktür. Yaşamının ilk beş ayında günde yaklaşık onyedi kez boşaltım gerçekleşir. İlk iki yılda sinir sisteminin olgunlaşmasıyla mesane ve bağırsak doluluğuna karşı çocuğun duyarlılığı artar ve tuvaleti geldiğinde bedensel hareketlerle tepki verir, işaret veya sözlerle tuvaletinin geldiğini belli eder. Üç yaştan itibaren çocuk, tuvaleti geldiğinde hemen yapmamayı, beklemeyi başarır. Dört yaş boyunca pek çok çocuk gece kuru kalmaya başlar. Altı yaş civarı gerekli kaslar birbiriyle uyum içinde çalışmaya başlar. Mesane ve bağırsak hacmi neredeyse bir yetişkininki gibidir. Çocuk, tamamiyle bağımsız olarak tuvaletini yapabilmektedir
Pek çok çocuk, mesane ve bağırsak kontrolünün gelişim basamaklarını sorunsuz geçer ve az bir destekle tuvalet becerilerini kazanır. Ancak özürlü çocuk ve ailesi için tuvalet becerisinin öğrenilmesi genelde sorunlar içerir. Zihin özürlü çocuğun, bağırsak ve mesane kontrolünün oluşması normal gelişim gösteren bir çocuktan oldukça yavaş ve geçtir. Bu nedenle orta ve ağır derecede zihin özürlü çocukların ergenlik-yetişkinlik çağına kadar tuvalet becerilerini öğrenemedikleri görülebilmektedir  Ayrıca pek çok özür türünde duyusal bozukluklar, dikkat, kas kontrolü, algılama-anlama sorunları tuvalet becerilerinin öğretimini aksatan etkenlerdir Zihin özürlü çocuklar, bu etken ve özelliklerinden dolayı özel eğitim yöntemleri olmadan tuvalet becerisini kazanamamaktadırlar.

Tuvalet Eğitiminde Kullanılan Yöntem ve Yaklaşımlar
Bağımsız tuvalet yapma becerilerinin kazandırılması için,  olumlu pekiştirme ve cezayı içeren davranışsal yaklaşımlar uygulanmaktadır.
Tuvalet eğitiminde davranışsal yaklaşımlar esas alınarak oluşturulmuş sıklıkla izlenen yöntemler gündüz öğretimi ve gece öğretimi olarak ikiye ayrılmaktadırlar. gündüz öğretimi; zihin engelli çocuğun gün içerisinde uyanık olduğu zaman diliminde yapılan tuvalet eğitimidir. Gündüz tuvalet öğretiminde temel olarak kullanılan iki yaklaşım  vardır. Bunlar geleneksel tuvalet öğretimi yöntemi ve hızlı tuvalet öğretimi yöntemidir.

Bu yaklaşımlardan ilki olan geleneksel tuvalet öğretim yöntemine öğretimsel plan ve kullanılacak pekiştireçlerin(ödüllerin)  belirlenmesiyle başlanır. 7-15 gün süre ile çocuğun tuvalet yapma saatlerini belirlemek amacıyla kayıt tutulur. Genellikle çocuk günde 4-5 defa çiş, 1 defa kaka yapıyorsa öğretime başlanır. Öğrenci doğru tepkileri öğrendikten sonra mesane ve bağırsak kontrolünü ve kendi kendine tuvalet yapmayı öğrenir. Geleneksel tuvalet öğretim yöntemi aynı  zamanda kuruluk kontrolü, ilgili davranışların öğretimi, kaza yöntemini içerir.
Bağımsız tuvalet yapma becerilerinin kazandırılmasında geleneksel tuvalet öğretim yöntemi ile kullanılan uygulamalardan ilki kuruluk kontrolüdür. Bu yöntem şu basamaklardan oluşur: Basit cümle ve jestler (işaretler)  kullanılarak çocuğa kuru olup olmadığı sorulur. Çamaşırın kuru olup olmadığına bakılır.  Eğer çamaşır kuruysa çocuğakuru olduğu bildirilir. ve ödül  verilir. Eğer çamaşır ıslaksa çocuğa ıslak olduğu bildirilir ve ödülden  mahrum edilir.
Diğer bir uygulama olan ilgili davranışların öğretilmesinde ise tuvalete oturma, çamaşırını indirip çekme gibi bağımsız tuvalet yapma ile ilgili beceriler tuvalet yapma ile birlikte öğretilir
Geleneksel tuvalet öğretim yöntemleri uygulamaları arasında bulunan kaza yöntemi, çeşitli nedenlerle çocuğun altına yapmasıyla kaza oluşması durumlarında kullanılmaktadır. Bu uygulamada temel olarak şunlar yer almaktadır: Kazayı takiben çocuğun  çamaşırı değiştirilir v4e çocukla  iletişim sınırlı tutularak temizlenir. Ya da kaza fark edilir edilmez çocuğun  çamaşırına bakması ve ıslaklığı hissetmesi sağlanır. Çocuk  beş dakika kadar bu durumda bırakılır ve daha sonra temizlenir.
Gündüz öğretim yöntemleri arasında kullanılan hızlı öğretim yaklaşımı ise normal boşaltım örüntüsünü değiştiren sıvı, gıda, fitil, şırınga ya da ilaçların kullanımını gerektiren bir yaklaşımdır. Bunun için normal boşaltım örüntüsünü belirlemek için 3-4 gün kayıt tutulur. Çocuğun tuvalet yapma saatinden 1 saat önce fazla miktarda sıvı verilir. Tuvalete götürülür boşaltım olursaödül  verilir, boşaltım olmazsaödül  verilmez
Tuvalet eğitiminde temel olarak kullanılan diğer bir yöntem gece öğretimidir. Gece tuvalet öğretimine, gündüz tuvalet yapma becerisini %75 ve daha fazla oranda kazanılmasından sonra başlanılır. Gece tuvalet öğretiminde gündüz tuvalet öğretimine benzer olarak geleneksel yöntem ve  hızlı öğretim yontemi uygulanır.

 

Zihinsel engelli çocuklar ve kaynaştırma

Zihinsel engelli Çocuk Kimdir? Gelişim süreci içerisinde genel zihinsel işlemlerde önemli derecede normal altı olan, bunun yanında uyumsal davranışlarda yetersizlik gösteren çocuklardır.
Zihinsel Engelli Çocukların Özellikleri:
 Geç ve güç öğrenirler
 Dikkatleri dağınık ve kısadır.
 Kısa süreli bellekteki bilgileri uzun süreli belleğe aktarmada problemleri vardır.
 Akademik başarı normallerden geridir. Başarısızlık okumada,okuduğunu anlamada görülmektedir.
 Kişilik ve sosyal özelliklerde sıklıkla tipik problemler gösterirler.
 Dil ve konuşma bozuklukları görülür.
 İş ediniminde ve edindikleri işi sürdürmede problemleri vardır.

Kaynaştırma: Özel eğitim gerektiren bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim ve öğretimlerini resmi ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır.
2006/ 2585 Sayılı Özel eğitim Hizmetleri yönetmeliğinin 23. maddesi gereğince kaynaştırma yoluyla eğitim; Özel Eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte resmi ve özel, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmesi esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır. Bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal özellikleri yönünden yaşıtlarından farklı gelişim özellikleri gösteren; ancak eğitim-öğretimine tam zamanlı veya yarı zamanlı olarak akranlarıyla birlikte devam eden öğrencilere verilen eğitimdir.
Kaynaştırma, engelli öğrencinin sadece genel eğitim ortamına yerleştirilmesini içeren bir süreç değil; beraberinde destek hizmetleri, uygun plânlamaları ve çeşitli düzenlemeleri gerektiren teknik bir uygulamadır. Bu uygulamanın amacı, engelli çocuklarla normal zeka seviyesinde olan yaşıtlarını eğitsel ve sosyal yönden bütünleştirebilmektir.
Kaynaştırma uygulamaları; özel gereksinimi olan bir öğrencinin, en az kısıtlayıcı ortamda eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi, diğer bir deyişle; eğitim gereksinimlerinin en iyi şekilde karşılanacağı ve normal yaşıtlarıyla olabildiğince fazla bir arada bulunacağı eğitim ortamına yerleştirilmesi esasına dayanmaktadır.

Kaynaştırmanın ilkeleri:
Okul müdürlükleri, öğretmenler ve diğer okul çalışanlarının öğrenciyi kabul etmeleri,
Sınıf öğretmeninin olumlu tutumları,
Sınıfların tüm öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olması,
Tüm öğrencilerin birlikte oynama, öğrenme, eğitimsel ve sosyal etkinliklere katılma fırsatlarının olması,
Kaynaştırma sınıfındaki diğer öğrencilerin özel gereksinimli öğrenciler hakkında bilgilendirilmesi,
Özel gereksinimli öğrenciye ve öğretmene gereksinimlerine yönelik destekleyici özel eğitim hizmetlerinin sunulması,
Sınıftaki tüm öğrenci velileri ile iş birliği sağlanmalı.

Kaynaştırma Eğitiminde Sınıf İçi Düzenlemeler:
 Kaynaştırma eğitimine alınan çocuk sınıfta ön sırada oturtulmalı.
 Sınıf içinde öğrencinin dikkatini dağıtacak uyarıcılar bulundurulmamalı.
 Sınıf içinde öğrenciye seviyesine uygun sorular yöneltilmeli.
 Sınıf içinde öğrenci için gerekli materyaller bulundurulmalı.
 Öğretmen sınıf içinde öğrenciyle göz temasını kesmemeli.
 Eğitim amacıyla öğrencilerle birlikte hazırlanan etkinlikler sınıf içinde çocukların kolaylıkla ulaşabileceği yere konulmalı.

Kaynaştırmanın Başarılı Olabilmesi İçin Öğretmenlerle Gerçekleştirilebilecek Etkinlikler;
* Öğretmenlerle düzenli toplantılar düzenlemek
* Öğretmenlere yalnız olmadıklarını belirtmek
* Öğretmenlere ihtiyaç olduğunu belirtmek
* Özel eğitim destek hizmetlerinin yapılabilirliğini sağlamak
* Özür türleri ve özellikleri konusunda bilgi vermek
* Davranış ve sınıf kontrolü konusunda bilgi vermek

KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNDE KARŞILAŞILAN ENGELLER

Olumsuz Öğretmen Tutumları: Olumsuz öğretmen tutumları, kaynaştırmanın en önemli engellerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaynaştırmaya ilişkin olumsuz görüşlere sahip olan öğretmenler, bu sistemin engelli olmayan çocukların gelişimini olumsuz olarak etkileyeceğini ve özel gereksinimli öğrencilerin akademik ve sosyal yönden yararlanamayacaklarını ifade etmişlerdir (Salend, 2001). Öğretmenlerin özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırılmasına ilişkin olumsuz tutumları, destek eğitim hizmetlerinin yetersizliğinden, sınıftaki öğrenci sayısının fazla oluşundan, özel gereksinimli öğrencilerle yetersiz ve olumsuz deneyimlerden ve özel gereksinimli öğrencilerin davranışlarını yönlendirme, uygun öğretim programını hazırlama ve uygulama konularında yeterli donanıma sahip olmamadan kaynaklanmaktadır (Salend, 2001; Scruggs ve Mastropieri, 1996).
Bu konuda yapılan kapsamlı bir araştırmada (Scruggs ve Mastropieri, 1996), öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun kaynaştırma düşüncesini benimsemekle birlikte, sınıflarında özel gereksinimli bir öğrencinin bulunmasına karşı isteksiz oldukları bulunmuştur. Araştırmada öğretmenlerin çoğunluğu, engelli öğrencilerin sınıfı rahatsız edeceklerini ve daha fazla ilgiye gereksinim duyacaklarını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin bir kısmı yeterli zaman, eğitim, araç gereç ve personel desteği olduğunda kaynaştırmanın başarıyla uygulanacağını ifade etmişlerdir. Ayrıca öğretmenler hafif ve orta derecede engelli bireylerin kaynaştırma için daha uygun olduğunu da dile getirmişlerdir.
Özetle, kaynaştırmaya yönelik olumsuz öğretmen tutumlarıyla uygulamada sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu tutumları olumluya çevirmek için öğretmene gereksinim duyduğu zamanın, eğitimin, personel ve materyal desteğinin sağlanmasına ve sınıftaki öğrenci sayısının daha az tutulmasına gayret edilmelidir. Ancak tüm bunlarla birlikte, öğretmenin öncelikle kendisinin öğrenmeye ve yardım almaya istekli olması gerekmektedir. Özel gereksinimli öğrencilerin eğitim sorumluluğunu üstlenmek istemeyen bir öğretmenin, bu öğrenciler hakkında bilgi toplaması, gerekli durumlarda kaynak kişilere başvurması, her gün sınırlı da olsa zaman ayırmaya çalışması olası görülmemektedir.

Uygun Personel ve Destek Servislerin Olmayışı: Kaynaştırma, özel gereksinimli öğrencinin hiçbir özel eğitim desteği almaksızın doğrudan genel eğitim sınıfına yerleştirilmesi demek değildir. Gerekli durumlarda öğretmene ve/veya özel gereksinimli öğrenciye destek hizmetlerin sağlanmasını gerektirmektedir. Gereksinim duyulan destek hizmetinin sağlanmaması durumunda kaynaştırmadan yarar sağlamak mümkün değildir. Ancak ülkemizde, genel eğitim okullarında sınıf öğretmenine, özel gereksinimli öğrencinin belirlenmesinde, değerlendirilmesinde, gerektiğinde bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanmasında ve öğretimin planlanmasında ve uygulanmasında yardım edecek destek servisleri bulunmamaktadır. Bu durum kaynaştırma uygulamalarını olumsuz etkilemektedir.

Genel ve Özel Eğitimin Farklı Algılanışı: Temelde genel ve özel eğitim arasında, eğitim programını planlama ve uygulama bakımından büyük farklılıklar olmamasına karşın, genel eğitim okullarında görev alacak pek çok öğretmen, mesleki eğitimleri sırasında, özel eğitime ilişkin yetersiz bir donanımla mezun olmaktadır. Ülkemizde kaynaştırmanın hem yasal düzeyde, hem de uygulamada kabul görmesine karşın, öğretmen yetiştiren programların içerikleri incelendiğinde, özel eğitime ve kaynaştırmaya ilişkin derslerin bulunmadığı dikkati çekmektedir. Bu durum uygulamada sıkıntı yaratmakta ve sınıflarında özel gereksinimli öğrenci bulunana öğretmenlerin bilgi eksiklikleri hizmet içi eğitim programlarıyla giderilmeye çalışılmaktadır. Uygulamada yaşanan bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için tüm öğretmenlerin mesleki eğitimleri sırasında özel gereksinimli bireyler ve bu bireylerin kaynaştırma ortamında eğitilmelerine yönelik kuramsal ve uygulamalı dersler almaları gerekmektedir. Nitekim alanda yapılan araştırmalarda, genel eğitim sınıflarında görev yapan öğretmenler, kendilerini özel gereksinimli öğrenciler için hazırlıksız hissettiklerini ve iş birliği için de çok az zamanlarının olduğunu belirtmişlerdir. (Baker ve Zigmond, 1995; Manset ve Sammel, 1997; Pivik, McComas ve La Flamme, 2002; Scruggs ve Mastropieri, 1996).

Fiziksel Çevrenin Yetersizliği: özel gereksinimli bireyler sahip oldukları özelliklere göre özel olarak düzenlenmiş çevreye gereksinim duymaktadırlar. Genel eğitim okullarının fiziki yapısı kimi zaman kaynaştırmaya engel oluşturmaktadır. Dik merdivenler, dar koridorlar, yetersiz ışıklandırma,uygun olmayan tuvaletler, ulaşılması güç kantinler, sesi gereğinden fazla geçiren duvarlar, yankı yapan yüksek tavanlar ve yüksekliği iyi ayarlanmamış yazı tahtaları kaynaştırmanın engelleri olarak karşımıza çıkmaktadır (Pivik, McComas, Laflamme, 2002). Okulların fiziki yapısı öğrencilerin gereksinimlerine göre en az yardımla bağımsız hareket etmelerine olanak sağlayacak biçimde tasarlanmalıdır.

Kaynaştırmanın Olumlu Sonuçları:
Özel gereksinimli bir öğrencinin kaynaştırılması söz konusu olduğunda genellikle ilk akla gelen bu durumun özel gereksinimli öğrenciye ne gibi yararlar sağlayacağı ve bu durumdan diğer öğrencilerin nasıl etkileneceği olmaktadır. Oysaki özel gereksinimli öğrencinin genel eğitim sınıfında kaynaştırılmasının yalnızca özel gereksinimli öğrencilere değil, aynı zamanda o sınıfta eğitim gören diğer öğrencilere, bu çocukların eğitiminden sorumlu kişiler olan öğretmenlere, özel gereksinimli çocuğu olan ve olmayan anne babalara olumlu etkileri bulunmaktadır. Şekil 1.4’te kaynaştırmanın özel gereksinimi olan ve olmayan öğrencilere, bu öğrencilerin anne babalarına ve öğretmenlere olası olumlu etkileri özetlenmektedir. (Salend, 2001; Wolery ve Wilbers, 1994).

Şekil 1.4. Kaynaştırmanın Sonuçları

Kaynaştırmadan Beklenen Yararlar

Özel Gereksinimli
Öğrencilere Özel Gereksinimli olmayan akranlarıyla birlikte yaşamayı ve arkadaşlık kurmayı öğrenirler.
Diğer akranlarını gözleyerek yeni beceriler öğrenirler.
Toplum içinde yaşamaya hazırlık olacak nitelikte gerçek yaşam deneyimleri kazanırlar.

Özel Gereksinimli olmayan Öğrencilere Özel gereksinimli bireyler hakkında daha gerçekçi bir bakış açısı elde ederler.
Kendilerinden farklı olan bireyleri kabul etmeyi öğrenirler.
Kendilerini başkalarının yerine koymayı ve onları anlamayı öğrenirler.
Tüm zorluklara rağmen başarılı olan bireyleri tanıma fırsatını elde ederler.

Sınıf Öğretmenlerine Sınıf ortamını ve öğretim programını sınıfındaki öğrencilerin gereksinimlerine göre düzenleme becerisi kazanırlar.
Özel Eğitim öğretmeni, rehber Öğretmen gibi diğer personele iletişim ve iş birliği kurma becerilerini geliştirirler.

Özel Gereksinimli Çocukların Ailelerine
Normal gelişimi öğrenirler ve kendilerini toplumdan daha az soyutlanmış hissederler.
Kendilerine önemli bir destek sağlayabilecek normal gelişim gösteren çocukların aileleriyle iletişimlerini geliştirirler.

Özel Gereksinimli Olmayan Çocukların Ailelerine Özel gereksinimli çocukların aileleriyle etkileşime girerek onlara katkı getirebilirler.
Çocuklarına bireysel farklılıkları ve onlara saygı duymayı öğrenme fırsatını elde ederler.

İşitme Engelli Birey Kimdir?
İşitme özründen dolayı özel eğitimi gerektiren kişiler işitme engellidir.

İşitme engelli Bireylerin Genel Özellikleri:
– İşitme cihazı kullanırlar.
– Sözcük dağarcıkları sınırlıdır.
– Artikülasyon bozuklukları görülür.
– Konuşmaları anlamada güçlük çekme.
– Konuşma özürü.
– Seslerin yönünü kestirememe.
– İletişim kurmada gereğinden fazla jest ve mimik kullanma.
– Fiziksel çevre koşullarındaki seslere karşı kayıtsız kalma.
– Okuma-konuşma-yazma sırasında sözcüklerdeki sesleri heceleri yutma.
– Eğitim uygulamalarında sesin hafif veya görüş alanı içinde olmaması sonucu tartışmalara ilgisizlik ve sessizliği seçme.

Görme Engelli Birey Kimdir?
Tüm düzeltmelerle birlikte, gören gözün olağan görme gücünün onda birine yani 20/200 lük görme keskinliğine ya da daha azına sahip olan ya da görme açısı 20 dereceyi aşmayan kişilerdir.

Görme Engellilerin Özellikleri:
* Fark edilmek için siyah gözlük veya beyaz baston kullanırlar.
* Dokunma, işitme ve koklama duyuları gelişmiştir.
* Akademik alanlarda görenlere oranla geridirler.
* Bu kişiler özellikle dokunma duyusuna bağımlıdırlar,.
* Dil gelişimi görsel olmaktan çok işitsel olması nedeniyle görme engellilerin dil gelişimleri normal çocuklarla aynıdır.
* Görme engellilerin söze dayalı testlerle yapılan zeka ölçümlerinde, görme engelinin düşük zekaya yol açmadığını göstermektedir.

Konuşma Engelli Birey Kimdir?
Konuşmanın akışında, ritminde, vurgularında, tizliğinde, ses birimlerinin çıkarılışı ve eklemlenişinde, artikülasyonunda, anlamında bozukluğu bulunan kişilerdir.

Konuşma Engellilerin özellikleri:
– İşitilemeyecek kadar aşırı alçak sesle konuşma,
– Konuşmanın rahatlıkla anlaşılamaması,
– Belirli bir sesin beklenildiği gibi söylenememesi,
– Söz dizimi,dil biçimi vb. sapmalar,
– Konuşurken zorluk çekme.

Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklar:
Psikolojik süreçlerden görsel, işitsel algılamanın gelişmediği ya da algılananların bütünleştirilmesinde ya da psikomotor özellikli ifade etme becerilerinde güçlüklerin gözlendiği çocuklardır.

Öğrenme Güçlüğü Olan çocukların Özellikleri:
* Görsel ve işitsel algılama problemleri görülür.
* Akranlarına göre devimsel becerilerin kullanılmasını gerektiren bedensel etkinliklerde
güçlükler ve eşgüdüm problemleri görülür.
* Çalışma becerilerini kullanma yetenekleri sınırlıdır.
* Dikkatleri dağınıktır.
* Aşırı hareketlidirler.
* Kısa süreli bellekleri yeterince gelişmemiştir.
* Sosyal uyum açısından geridirler.

Bedensel Engelli Birey Kimdir?
Bütün düzeltmelere rağmen iskelet, sinir sistemi, kas ve eklemlerindeki engellerden dolayı normal eğitim – öğretim çalışmalarından yeterince yararlanamayanlardır.

Bedensel Engellilerin Özellikleri:
– Akademik başarıları sınıf arkadaşlarından geri olabilir.
– Sosyal ve kişisel uyumları bedensel yetersizliği olmayanlarla aynıdır; ancak bedensel yetersizlikten etkilenen kişilerde ise görülen uyum sorunları, çevrelerindeki kişilerin tepkilerinin sonucudur.
– Kendilerini yetersiz hissetmeleri sonucunda; içe kapanma, alıngan ve hassas olma gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
– Zaman zaman uyum problemleri görülmektedir.

%d blogcu bunu beğendi: