İletişim kavramı, süreç, etki, düşünce, haber, duygu, ifade, mesafe temel eğitim becerileri gibi birçok kavramı içeren karmaşık ve çok boyutlu bir süreci kapsamaktadır.
Aile, toplumun en küçük ve temel birimidir. Ancak aile ülkeden ülkeye, kültürden kültüre farklılıklar gösterdiği gibi,aynı ülke içinde de kentten kırsal kesime, ekonomik duruma ve yörelere göre de farklılıklar gösterir. Bu bağlamda ailenin kesin ve evrensel tanımını yapmak güçtür.
Etkili bir iletişim, aile üyelerinin karşılıklı olarak birbirlerinin düşüncelerini ve duygularını anlamalarını sağlar. İş birliği, yardımlaşma ve paylaşma davranışlarına yol açar. Çocukların gelişmesi için uygun bir ortamın oluşmasına neden olur. İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha özerk ve bağımsız bir kişilik geliştirirler. Düşünme, düşünce ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Ancak etkili bir ortam oluşturulamadığı, iletişim engellerinin yer aldığı bir ortamda çocukların gelişimi engellenir. Bağımlı bir birey olurlar. İleride çeşitli sorunlarla uyum güçlükleri ile karşılaşırlar. Bu nedenle ailede bireyler arasında, özellikle anne-baba ile çocuklar arasında etkili bir iletişim kurulması çok önemlidir.
• A-Çocuklarının Özrünü Reddeden
Aileler de İletişim:
Aileler özürlü bir çocuğa sahip oldu-
ğunda ilk olarak hayal kırıklığı yaşarlar. Çocuklarına ne olduğunu bilemediklerinden dolayı büyük endişe içindedirler.
Kendilerini, eş ve yakınlarını ya da sağlık ekibini suçlarlar. Çocuklarına tam teşhis konunca bu duygu ve endişeler kaybolmaz. Çocukların durumunun ne olduğunu kabul etme, birkaç ay veya yılları alabilir. Bir kısım aile ise çocuklarının durumunu kabul etmez .
Bu tip aile; çocuğu ile kurduğu iletişim kanallarını kapatan, etkili iletişim kuramayan, çocuğuna empatik duygu ile yaklaşamayan ve onu anlamayan davranış sergilerler. Bu tür davranış sergileyen ailelerde sorunlar büyür. Aile kendine bir kaos yaratır. Çevreden kendini soyutlar. Özürlü çocuğunun gereksinimlerine duyarsız kalır. Aile tüm bireyler yalnızlığı yaşar. Ailedeki özürlü bireyin oluşturduğu sarsıntı büyür ve suçlamalar başlar Neden benim çocuğum,neden benim ailem, nedenler artar bu durum kontrolden çıkarsa aile parçalanabilir.
Ailelerin özürlü çocuğunu
kabul düzeylerinde, ailenin
sosyal-kültürel yapısı
önemlidir. Beklenti düzeyi,
ailenin eğitimi,
inanç durumu,
Ekonomik düzeyi,
sosyal yaşantısı
ve ailede var olan iletişim
şekilleri çok önemlidir.
Özürlü çocuğa sahip ailelerin en temel sorunu ya da birincil güçlük,ailenin çocuğu kabullenmesinde ve engelini anlamasında yaşanır.
1996 Yılında Zonguldak Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezinde Serapral Palsy’li ( SP ) çocukları olan ailelerle ilgili yapılan araştırmada en çarpıcı sonucu, Yıllardır çocuklarının SP li olmasına rağmen, ailelerin büyük bir oranının SP nin ne olduğunu bilmediklerini ve çocuklarının durumlarını araştırma eksikliği olduğu tespit edilmiştir.
Çocukların özrünü kabul etmeyen ailelerin zaman zaman kendilerine zarar verecek, özürlü çocuğunun gelişimini olumsuz etkileyecek tepkileri söz konusudur. Anne babalar çocuğunun çevreden sakınırlar, saklarlar ve eve kapanırlar. Bu durumda aile Sosyal Hizmet Uzmanı veya Psikologdan yardım almalıdır. Uzmanlar aile üyelerinin çocuğun engeli ile birlikte kabul etme sürecinde yardımcı olacaktır.
Çocuklarının engelliliğini tam anlayamamak, çocukları ile kuracakları iletişimi güçleştirmektedir. Çocuklarının özrü hakkında konulan tanıyı net olarak anlayamayan ailelerde, çocukları hakkında gerçekçi olmayan beklentiler geliştirerek, özürlü çocuğun ve aile üyelerinin farklı sorunlar yaşamasına neden olabilirler.
Örneğin, zihinsel gelişme geriliğinin ne anlama geldiğini anlayamayan aile ileride çocuğunu tembel olduğunu, vurdumduymaz olduğu şeklinde etiketleyebilir. Çocuğundan beklentisini yüksek tutabilir.
•
B-Çocuklarının Özrünü Kabul Eden Aileler de İletişim :
Tüm özürlü çocuğa sahip ailelerde, çocukların beklemedik özel durumu karşısında ailelerde büyük bir şaşkınlık ve şok yaşanır. Şokun arkasında “hayır böyle değildir, nasıl olur” benzeri inkar tepkileri yaşanır. Aile çocuğuna konulan özür tanısının yanlışlığını ispatlamaya çalışır. Korku, endişe, üzüntü gibi karmaşık duygular içindedirler. Bu davranışlar bir süreçtir. Şok atlatıldıktan sonra çocuğunun özrünü kabul ve ret duyguları görülmektedir. Çocuğunu ve özrünü kabul eden aile karmaşık duygulardan uzaklaşma söz konusudur. Aile, özürlü çocuğunun özrü ile barışık yaşama becerisi kazanmıştır. Bundan sonra çocukları için gerekli kararlar alma ve uyum aşamasına geçerler. Bunu durumu kabul etme ve uygun çözüm üretme sürecine girerler .
Aile sistemi bir bütündür. Bu sistemde bir bireyin başına gelen diğer bireyleri de etkiler. Bir engel, ailedeki her bireyin hayatını değiştirir. Ailede özürlü bir çocuğun varlığı kardeşler üzerinde öncelikli olarak iki önemli etkiye neden olur. Birincisi, duygusal; ikincisi ise ekonomik etkidir. Ailelerin ekonomik kaynaklarının önemli bir kısmını özürlü çocuğa aktardıklarını düşündüklerinde buna içerleyebilirler.
Ayrıca kardeşler, ailelerinin zamanlarının çoğunu özürlü çocuklarına ayırması durumunda kendilerini ihmal edilmiş hissedebilirler.
Anne babaların, diğer çocuklarına da mutlaka zaman ayırmaları ve onların gereksinimlerini de fark ettiklerini göstermeleri gerekmektedir.
Aile içinde açık ve dürüst
bir iletişimin olmasının önemi
büyüktür. Özürlü çocuklarının
tanısı konusunda bilgilerini diğer çocuklarına net anlatmalıdırlar. Özrü hakkında bilgi vermelidirler.
Anneler, özürlü çocuğunu
en iyi tanıyan, onunla
daha uzun zaman dilimi
içinde birlikte olan ve onun
temel gereksinimlerini
çoğunlukla karşılayandır.
Çocuğunun eğitim ve
rehabilitasyon hizmetleri
almasında en çok anneler ilgilenmektedir. Uzmanlardan aldığı bilgileri evde uygulayandır.
Baba da bu sürece katılımını sağlamalı ve eşine destek sağlamalıdır.
Yapılan araştırmalarda, babaların özürlü çocukları ile ilgilenmesi durumunda çocukların eğitim ve rehabilitasyonda daha başarılı oldukları görülmüştür.
• Baba çocuğun sosyal katılımında etkilidir.
Özürlü çocukların özrünü kabul eden aileler,
• Etkili iletişimi gerçekleştiren ailelerdir.
• Çocuklarının özür tanısı ne olursa olsun çocuklarının eğitim ve rehabilitasyonunu önemseyen ailelerdir.
• Çocuklarının özürlü olmasından kaynaklanan aile içi sorunları aşan ve diğer sağlıklı kardeşler ile olumlu iletişim kuran ailelerdir.
• Özürlü çocukla sadece anne değil tüm aile ilgilidir.
•
ÖZÜRLÜ ÇOCUĞA SAHİP AİLELERE İLETİŞİM KONUSUNDA ÖNERİLER
1- Çocuğunuzun durumunu ne kadar erken kabul ederseniz sizin ve
çocuğunuzun durumu daha iyi olacaktır demektir.
Bu tutum erken teşhis, erken rehabilitasyon ile çocuğunuzun daha hızlı gelişmesini sağlayacaktır.
2- Çocuğunuzun engeliyle ilgili tanıyı öğrenin ve bu konuda bilginizi arttırın. Bu alanda ki mesleki terimleri öğrenin. Doğru bilgiyi aramaktan çekinmeyin, bilgi almak ve soru sormak düşüncelerinizi, duygularınızı paylaşmanızı sağlar.
3 – Duygularınızı aile üyeleri ile paylaşın. Duygularınızı göstermekten çekinmeyin.
4 – Acı ve öfke gibi doğal duygularla nasıl baş edileceğini öğrenin.
5 – Çocuğunuzun etkili eğitim programlarında bulunun, onun gelişimini izleyin.
6 – Olumlu bakış açısını
hiç kaybetmeyin.
7 – Acıma duygusundan kaçının, bunun çocuğunuzun gelişimini desteklemesini olumsuz etkileyeceğini unutmayın.
8 – Yalnız olmadığınızı unutmayın, sizin durumunuzda olan bir çok aile var.
9 – Her bireyin kendine has özellikleri ile değerli olduğuna inanın, iletişim sürecinde koşulsuz olumlu bakış açısı geliştirin.
10 – Duygu ve davranışlarınızda tutarlı olun, aile içi iletişimde bu davranışınızın çok önemli olduğunu unutmayın.
11 – Empatik tutum ve davranış geliştirin.
12 – Kendinize zaman ayırın. Her zaman kendiniz için sizi rahatlatıp dinlendirecek bir ara zamanınızın olması size ve çocuğunuza daha fazla yardımcı olacaktır.
13 – Fiziksel ve psikolojik sağlığınızı korumaya dikkat edin.
14 – Diğer çocuklarınıza da mutlaka zaman ayırın.
15 – Aktif dinlenme ve etkili iletişim yöntemlerini öğrenin ve aile içinde mutlaka uygulayın.
16 – Mümkün olduğunda bilgi alabileceğiniz, sorularınızı sorabileceğiniz ve size benzer durumlarla bir araya gelebileceğiniz konferans ve benzeri etkinliklere katılınız.
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.