hd porno porno hd porno porno

Disleksi dosyası

3.933 okundu

Öğrenme güçlüğü çeken ve aşırı hareketli olan çocuklarda disleksinin gözle görülebileceği vurgulanırken, bur durumla başa çıkabilmek için çocuğun becerilerinin geliştirilmesi önerildi. Uzmanlar, bazı çocukların doğuştan itibaren kurallara uyum gösterirken bazılarının ise bunlara uyum göstermekte güçlük çektiklerini söyledi.

disleksiReem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz ve Uzman Psikolog Aile Danışmanı Gözde Emik dahi çocukların hastalığı disleksi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Öğrenme güçlüğü çeken ve aşırı hareketli olan çocuklarda disleksinin gözle görüldüğüne vurgu yapan Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, “Her çocuk hareketlidir. Bu hareketlilik doÄŸal karşılanabilir. Fakat özel öğrenme güçlüğü ve aşırı hareketlilik olan çocuklarda bu hareketlilik gözle görülür bir biçimde diÄŸer çocuklardan ayrılır. Yaşıtlarıyla karşılaÅŸtırıldığında bu bitmeyen, tükenmeyen hareketlilik aradaki farkın gözle görülür bir ÅŸekilde fark edilmesine yardımcı olur.” dedi.

ÇOCUĞUNUZUN DİSLEKSİ OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ?

DiÄŸer çocuklara göre daha pasif hareket etmeleri hastalığın habercisi olalabileceÄŸini belirten Dr. Mehmet Yavuz, “Bu çocuklarda öncelik olarak ‘hiperaktif’ olan kısım göze çarpar. Çocuk daha okul gibi bir kurallar zincirinin içinde bulunmadığı için ‘öğrenme’ ile ilgili kısmı daha sonraları ebeveynlerin dikkatini çekmeye baÅŸlar. Bu tarz çocuklar diÄŸer çocuklara göre; derse adapte olmakta güçlük çekerler, daha geç öğrenirler, sınıf içerisinde sürekli hareketlilik hali içerisindedirler. DiÄŸer çocuklara göre daha pasif ve algılama gibi hareketlerle kendilerini belli ederler.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Okul öncesi dönemde çocuÄŸun agresif olması belirtilerin arasında olduÄŸunu söyleyen Mehmet Yavuz, “Okul öncesi dönemde de çocuÄŸun çabuk sıkılması, agresif ve olayların sonuçlarını düşünmeden hareket etmesi belirtiler arasındadır. Hatta çocuk bunun belirtilerini bebeklik döneminden itibaren az uyuma, huysuz olma, çevresel deÄŸiÅŸikliklere aşırı tepki verme, az yemek yeme ve diÄŸer bebeklerden daha farklı olmak ile gösterebilir. Özel öğrenme güçlüğü ve aşırı hareketliliÄŸin belirtileri aslında yedi yaşından önce görülür fakat fark edilmeyebilir. Okul döneminin baÅŸlaması ile beraber dikkat eksikliÄŸine aşırı hareketliliÄŸe baÄŸlı olarak öğrenmede sorunlar ortaya çıkabilir. Erkek çocuklarda daha çok ‘aşırı hareketlilik’ kısmı görülürken, kızlarda ise daha çok ‘Özel öğrenme güçlüğü’ kısmı görülür.” diye konuÅŸtu.

Çocuklardaki saldırgan davranışın da bir göstergesi olduÄŸunu kaydeden Dr. Yavuz, “Anaokuluna giden özel öğrenme güçlüğü ve aşırı hareketliliÄŸi olan çocuk, bir aktiviteden diÄŸer bir aktiviteye geçerken güçlük çeker. Bu tarz çocuklar sosyal anlamda da güçlük çekerler. ArkadaÅŸlık kurmada ve bu arkadaÅŸlığı uzun süreli yürütmede zorlanırlar. Oyuncak paylaşımından, grupla yapılan aktivitelerden hoÅŸlanmazlar. Okul öncesi dönemde baÅŸka çocukları itip kakma, vurma, ısırma ve bağırma gibi dürtüsel ve saldırgan davranışlar da gösterebilirler.” ifadelerini kullandı.

“Öğrenme güçlüğü, okuma güçlüğü (disleksi), matematik güçlüğü (diskalkuli) ve yazmada güçlük (disgrafi) olmak üzere üç alt tipten oluÅŸmaktadır.” diyen Gözde Emik de aileleri bu konuda uyarıyor.

‘SEVGİNİZLE ÇOCUÄžUNUZU İYİLEÅžTİREBİLİRSİNİZ’dyslexia

Çocuklar anne ve babasının yanında kendilerini güvende hissettiÄŸini aktaran Emik, “Anne ve babadan aldığı sevgi çocukta güven duygusunu oluÅŸturacaktır. Ailesiyle yaptığı aktiviteler onlar için çok önemlidir. Hem öğrenme kalitesini arttıracak hem de kendini baÅŸarılı hissedecektir. Aşırı hareketli bir çocukla baÅŸ etmek anne-babaların sandığınızdan daha çok enerji ve mesaisini alan bir süreçtir. Bu sebeple kendinize özel zamanlar ve farklı ilgi alanları açmanız, hem sizin hem de çocuÄŸunuz için önemli bir yatırımdır.” dedi.

Aile, öğretmen ve uzman üçgeninde saÄŸlanan iÅŸ birliÄŸi olduÄŸunda baÅŸarı kaydeder diyen Emik , “Aileler, öğretmenler sıklıkla çocukların derslerde baÅŸarısız oldukları gerekçesi ile uzmana baÅŸvurmakta ve ayrıntılı deÄŸerlendirmeler sonucunda tanı konmaktadır. Öğrenme güçlüğü, çocuk ruh saÄŸlığı ve hastalıkları kapsamında ele alınır ve tedavinin bir parçası olarak özel eÄŸitim desteÄŸi önerilmektedir. Aile, öğretmen ve uzman üçgeninde saÄŸlanan iÅŸ birliÄŸi ile bireylerin hem akademik hem sosyal, duygusal yaÅŸamlarında baÅŸarılar elde etmesine yardımcı olmak amaçlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Akademik baÅŸarısızlıkla ilgili Emik,” Öğrenme güçlüğü yaÅŸayan çocuklarda akademik baÅŸarısızlık yanında sosyal ve duygusal güçlükler de gözlenir. Sınıf ortamında, arkadaÅŸlarının içinde okuma, yazma, matematik gibi becerilerde hatalar yapan çocukların öz güven duygusu azalır, buna baÄŸlı olarak ders çalışmayı reddetme, çabuk sıkılma, arkadaÅŸları ile aynı ortamdan kaçınma gibi davranışlar gözlenmektedir. Elbette ki öğrenme güçlüğü yaÅŸayan çocuklarımız sadece baÅŸarısızlıkları ile anılmıyorlar. Onlar bir o kadar meraklılar… Bir bakarsınız yeni aldığınız bir cihazı, aleti kullanma kılavuzuna bile bakmadan öğrenmiÅŸler ya da çözülmesi zor olan bir matematik problemine iliÅŸkin ilginç bir çözüm yolu geliÅŸtirmiÅŸler.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

‘BU TARZ ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNDE NERELERE DİKKAT EDİLMELİ?’

Öğrenme güçlüğü çeken çocukla iletiÅŸimin asla koparmamalı diyen Emik, “ÇocuÄŸunuzun diÄŸer çocuklardan hiçbir farkı olmadığını sadece onlardan farklı öğrendiÄŸi, zekası ile ilgili bir problem olmadığını her ÅŸeyden önemlisi bunun bir hastalık deÄŸil zamanla aşılabilecek ve bu süreçte birlikte ilerleyeceÄŸinizi ve sizin her zaman yanında olacağınız bilincini hissettirmelisiniz. Bilgiyi iÅŸleme süreçlerinde birtakım farklılıklar olduÄŸu için yeni bir bilgiyi öğrenmede daha fazla zaman ve çabaya ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle onlarla çalışırken sabırlı olmak, hoÅŸgörülü olmak ve yapabileceklerine dair cesaret vermek yararlı olacaktır.” diye konuÅŸtu.

Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler düzenli ortamlara ihtiyaç duyduÄŸunu dile getiren Emik, “Dış dünyalarının düzenlenebilmesi için listeler yapın. Ne yapacaklarını unutan ya da bilemeyen çocuklar bu listeleri çok faydalı bulacaklardır. Onların hatırlatılmaya, uygulama ve tekrar yapmaya, yönlendirmeye, sınırlar konulmasına ve düzene ihtiyaçları vardır. Çalışma, dinlenme zamanlarının planlanması hem ders hem de dinlenme için zaman ayırmalarına yardımcı olacaktır. Hatırlamalarına yardımcı olabilmek için onlara ipuçları, kafiyeler, kodlar, gruplandırmalar vb. bellek geliÅŸtirilmesine yardımcı olacak yöntemler kullanılmalıdır. Talimatlarınızı basitleÅŸtirin. Zamanlamayı basitleÅŸtirin. Basit cümleleri kavramak daha kolaydır.” ifadelerini kullandı.

SEVGİNİZİ VE DESTEĞİNİZİ KOŞULSUZ OLARAK VERİN

Büyük projeleri, küçük ve bitirilmesi kolay parçalara bölünmesine vurgu yapan Emik, “Büyük projeler söz konusu öğrencilerin hemen yılmasına ve ‘ben bunu bitirmeyi asla baÅŸaramam’ demelerine neden olur. Oysa büyük bir iÅŸi, kolayca baÅŸarılabilir küçük parçalara bölmek onları ürkütmeyecek ve öz güven duygusu desteklenmiÅŸ olacaktır. ÇocuÄŸun baÅŸarılarını yakalamak ve övmek için hep tetikte olun. Çocuklar, o kadar fazla baÅŸarısızlık yaÅŸarlar ki, verebileceÄŸiniz her türlü olumlu tepkiye ihtiyaçları vardır. Göz ardı edilmemesi gereken diÄŸer bir nokta da; bu öğrencilerin övgüye çok olumlu tepki verdikleridir. Cesarete, çok ihtiyaçları vardır.” dedi.

Disleksi hastalığının belirtileri:

* Sürekli bir hareketlilik halindedirler. Elleri ayakları kıpır kıpır olur.

* Gelişimsel açıdan bazı gecikmeler olabilir. (Geç konuşma, geç yürüme gibi.)

* Karışık ve uzun cümleleri anlamakta güçlük çekebilir. Sizleri duyar fakat anlıyor tepkisini veremez.

* Yön kavramı (sağ, sol, yukarı, aşağı) gelişiminde zorlanabilir.

* Arkadaşları ile kolay uyum sağlayamaz.

* Grup oyunlarında sabırsızlıklar gösterebilir, hatta saldırgan tavırlar sergileyebilir.

* Konsantrasyon güçlükleri çekebilir.

* Olayların sonuçlarını düşünmeden hareket eder.

* Bebeklik döneminde uyku ve yemek yeme konusunda huzursuzluklar gösterebilir.

* Genellikle dağınıktır ve kuralları sevmez.

Anne ve babalara öneriler:

* Çocuğunuzla geçireceğiniz saatlerin planlanmalarını yapın, ve ona vakit ayırmaktan kaçınmayın.

* Çocuğunuzu asla diğer çocuklarla karıştırmayın ve kıyaslama yapmayın.

* Her gün mutlaka ona vakit ayırın ve oyunlar oynayın.

* Açık ve geniş alanlarda oyunlar oynayın bu şekilde enerjisinin boşalmasına yardımcı olun.

* Birlikte geçireceğiniz zamanlarda ona anlayışlı davranın ve üstüne giderek çocuğunuzu sıkmayın.

* VerdiÄŸiniz talimatlarda, basit olmaya çalışın.”

(CİHAN)
http://www.zaman.com.tr/aile-saglik

%d blogcu bunu beÄŸendi: