Matematik günlük yaşamımızı kolaylaştırabildiği gibi düşüncemizi de kolaylaştırır. Çocukta matematik dersinde, toplamayı çıkarmayı öğrenmeden önce sayı ve nicelik duyusu gelişir. Bu duyu gelişemezse matematik onun için anlamsız olur. Sayısal simgeler bu duyu üzerinde kurulur. Bu duyunun da oluşması için belli bir yaş olgunluğuna varılması gerekir. Birinci yaşına gelen bebek oyun içinde nicelik, büyüklük, tane kavramı, biçim gibi kavramları fark etmeden öğrenir ve bunu matematik diliyle ifade etmeye başlar. “Bu araba küçük” vb.
Çocuk büyüyüp okula başladığında Matematik dersinde zorlanmaya başlar. Bunun nedeni çocuğun gelişme düzeyi ve merkezi sinir sisteminden kaynaklanan sorunlar gelir. Bunun adına da diskalkuli denir. Diskalkuliden kaynaklanan bir sorun varsa hangi yönünde olduğunu bilmek gerekir. Kimi çocukta okuduğunu anlayamadığından dolayı bir sorun vardır. Kimi çocukta söyleneni anlayamadığından dolayı bir sorun vardır, kimi çocukta da gördüklerini anlamlandırmada zorlanması ile ilgili bir sorun vardır. Çocuğun hangi nedenden matematik öğrenemediğini bulup ona göre bir eğitim programı hazırlamak ve ders etkinliğinde de önlemlerimizi almamız gerekir.
Diskalkuli yaşayan çocuklarımızın özellikleri
Kavramları ayırt etmede zorlanırlar.
Boy, şekil, nicelik arasındaki değişiklikleri ayırt etmede zorlanırlar.
Sıra takibinde zorlanırlar.
Alçak yüksek, uzak yakın gibi kavramları tahmin edip kestiremezler.
Yazmada zorluk çekerler. Harfleri belli sırada yazamazlar.
Karşılaştırma yapmada zorlanırlar.
Sağ sol ve yön kavramlarını bilmezler.
Ritmik sayma yapabildiği halde tane kavramını karıştırabilirler. (5 tane kalem ver denilince 7 tane verebilir.)
İşlemleri alt alta yazmakta zorlandığı için işlemin sonucunu yanlış çıkartabilirler.
Ölçüleri anlayamazlar.
En büyük sıkıntıları problemi anlayıp, çözebilmeleridir.
Tablo, harita gibi görselleri anlamakta zorlanır.
http://ozelegitimciyim.com/p=2094
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.