Eğitim mevzuatı değişiyor… Bu değişikliğe karşı çok ciddi bir direnç var. Hararetli tartışmalar hakaretlere vardığı için ortadaki manzarayı net olarak göremiyoruz…
Yeni yasaya yönelik olarak en ciddi direnç, ilkokula başlama yaşının 5’e indirilmek istenmesinde oluşuyor… Yani 60 aylık bir çocuğun ilköğretime başlamasının pedagojik açıdan uygun olmayacağı söyleniyor…
{loadposition header}
Peki, bu doğru mu?
Evet, doğru…
5 yaşındaki bir çocuğun ilköğretime başlaması ruh sağlığı açısından doğru değildir…
Ancak ortada yanlış olan bir bilgi var. Yeni çıkacak yasa ilköğretime başlama yaşını 5’e indirmiyor, çünkü şu an yürürlükteki kanuna göre ilköğretime başlama yaşı zaten 5…
Peki, ilköğretime başlama yaşı kanunen 5 ise neden ilkokul birinci sınıfa 6 yaşındaki çocuklar kaydediliyor?
Bu soruya cevap verebilmek için biraz daha ayrıntıya bakmamız gerekir…
Şöyle ki:
Üzerinde tartışmaların yapıldığı 222 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu” 1961’de yürürlüğe girdi. Günümüze kadar birkaç değişikliğe uğrasa da yerine yeni ve modern bir kanun yapılmadığı için hâlen eğitim sistemimizde bu yasa uygulanıyor…
222 sayılı kanunun 3. maddesi ilköğretime başlama yaşını belirliyor…
Buna göre ilköğretime başlama yaşı 6…
Ancak, 6 yaş denilince ne anlamamız gerekir? 6 yaşını dolduran mı, yoksa 5 yaşını bitirip de 6. yaşından gün almaya başlayan mı?
Kanun koyucu böylesi bir karışıklığın oluşmasına engel olmak için, bu maddenin hemen devamındaki satırda, kendince, 6 yaştan ne anlamamız gerektiğine izah getirmiş.
Buna göre, 5 yılını tam dolduran çocuk 6 yaşında kabul edilmektedir.
Hâlbuki pedagojik olarak böylesi bir tanım yanlıştır. Zira 5 yaşını tam olarak dolduran çocuk 5 yaşındadır, 6 yaşında değildir.
Yani aslında bu durumda zaten çocukların ilkokula başlama yaşı 5’tir…
Ancak kanunda yer alan bu husus pratikte uygulanmıyor o başka…
O hâlde tartışılan bu 5 yaş meselesi nedir?
Aslında şu anki tartışma, mevcut kanunda yıllardır zaten var olan 5 yaşındaki çocukların ilkokula başlamasını düzenleyen kanunun pratikte de uygulanır hâle getirilmek istenmesinden kaynaklanıyor…
İktidar partisi, kanuna aykırı olan bir fiilî durumu kanuna uygun hâle getirmek isterken; muhalefet partisi, kanuna uygun hâle getirilecek bu durumun çocuk ruh sağlığına zarar verdiğini savunuyor…
Belki ikisi de aynı şeyi istiyor; ama konuşamıyorlar, sadece tartışıyorlar…
İktidar ve muhalefet partileri, sağırlar diyaloğunu bırakmalı, çocukların başörtüsüne bürüneceği sendromunu atlatıp çok somut olarak çocuktan yana işbirliği yapmalı, eski kanunda yer alan ilkokula başlama yaşını 5 olarak tanımlayan 3. maddeyi değiştirmeli…
Bu değişiklik ülkemiz geleceği açısından oldukça önemlidir… İktidar ve muhalefet partileri bu işbirliğini yapmak zorundadır.
Zira zaten 50 küsur senedir 5 yaşındaki çocuklar ilkokula başlatılamamış… Bir dönem zorlayarak bu yaş grubu çocukları ilkokula başlatmak istemişlerse de çocuklar okullarda uyumuş, sıralarda oturmayıp sınıf içinde dolaşmış, öğretmeni ile kavga etmiş ve öğrenmeye karşı direnç göstermiş…
İşte bu sebeple kanunda var olduğu hâlde pratikte 5 yaş grubu çocuklar ilkokullara kabul edilmemiş, kanuna aykırı da olsa 6 yaşını doldurmaları beklenmiş…
İsterseniz etrafınızdaki çocukların yaşlarını sorun ve bakın… 5 yaşındaki bir çocuğu bulun ve onun öğretmeni olmayı hayal edin… Becerebilir misiniz? Bence beceremezsiniz… Çünkü o yaştaki çocuk henüz oyun çağındadır ve oynamaya hakkı vardır… Her hakkı hak sahibine vermek gerek…
Gerek pratik tecrübeler ve gerekse de pedagojik tavsiyelerin ortak noktası o ki 5 yaşındaki bir çocuk ilköğretim hayatına başlayamaz.
4+4+4 kesintili eğitimin faydalarını umarken böylesi ince noktalardaki zararları yaşatmamalı çocuklara…
Adem Güneş
adem.gunes@aksiyon.com.tr
http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/yazar-32050-5-yasindaki-bir-cocuk-ilkokula-baslayabilir-mi.html
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.