Davranışsal analiz üç ana daldan oluşur. Davranışçılık ve davranışçı bilimin felsefesi, uzmanlık ve çalışma alanı temel araştırmalar olan Davranışın Deneysel Analizi (EAB) ve davranışı kanıtlamak için bir teknoloji geliştirme kaygısı taşıyan Uygulamalı Davranış Analizidir (Applied Behavior Analysis). Devamını Oku
Category: Özel Eğitim Arşiv
ABA nedir
Eğitsel Ve Davranışsal Değerlendirne
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME NİÇİN ÖNEMLİDİR?
Öğretim programının geliştirilmesinin ilk aşaması, öğrenme ve yaşam kalitesi ile ilgili alanları değerlendirmektir. Değerlendirme sonucunda ulaşılan bilgiler ne kadar anlamlı ve kullanışlı ise hazırlanacak öğretim programı da o kadar işlevsel olacaktır.
GELENEKSEL OLARAK DEĞERLENDİRMEDE NELER YAPILIR?
Zihinsel işlevler , Akademik başarı , Algısal – motor becerilerinin değerlendirilmesi yoluna gidilir.
ANCAK; ciddi derecede özürlü bireyler için değerlendirilmenin bu şekilde kullanımı, eğitimcilerin program hazırlamaları için kullanışlı bilgiler sağlamakta yetersiz kalmaktadır.OYSA; ciddi derecede özürlü bireyler için yapılacak değerlendirmenin; dil gelişimi, sosyal gelişim, toplumsal yaşam becerileri, öz bakım becerileri, kavram gelişimi vb. alanları kapsaması gerekmektedir.
.· .Tüm gelişim alanlarını ölçen tek bir araç yoktur.
.· .Ciddi derecede özürlü olan öğrenciler değerlendirilirken; değerlendirme aracının seçilmesi, uygulanması, sonuçların yorumlanması, program önceliklerinin belirlenmesi çoklu disipliner bir çalışmayı gerektirir.
ÖZÜR TANIMLARI – DEĞERLENDİRME İLİŞKİSİ Özür TanımlarıßTanılama Uygulamayı BelirlerßSosyal Değerler Ve Tutumlarda Değişiklik Son 20 yıldaki zihinsel gerilik tanımlarında bir evrim görülmektedir.
.Ë .1940’larda DOLL geri zekalılık durumunu altı ölçüt kullanarak tanımlamıştır.
.1. .Zihinsel normal altı..
2. .Bunun nedeni olarak sosyal yetersizlik..
3. .Doğuştan yada çocukluktan zihinsel gerilik..
4. .Olgunlaşmada gerilik..
5. .Kalıtımsal nedenlerin yada hastalıkların bir sonucu olarak yapısal kaynaklı zihinsel gerilik.
.6. .Kalıcı ve iyileşmez bir durum. .
Ë .GROSSMAN (1983) zihinsel geriliği “gelişim süreci içerisinde genel zihinsel işlevlerde normallerden önemli derecede gerilik, bunun yanında uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme durumu” şeklinde tanımlamıştır.
.Ë .AMERİCAN ASSOCİATİON ON MENTAL RETERDATİON (AAMR) zihinsel engelliliği “ zihinsel engellilik o anki işlevlerde önemli sınırlılıkları tanılar. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altı, uyumsal beceri alanlarından iki yada daha fazlasında zihinsel işlevlerdeki yetersizliğe paralel olarak sınırlılık olması şeklinde tanımlanır. Uyumsal beceri alanları, iletişim, öz bakım, ev yaşantısı, sosyal beceriler, kendini yönetme, toplum yararı, sağlık ve güvenlik, akademik, boş zaman ve iş işlevleri olarak tanımlanır. Zihinsel engellilik 18 yaş öncesi belirlenir.” şeklinde açıklar.
BU TANIMLARDA;
.1. .Bireyin özrü, uyumsal becerilerin bir çok farklı alanlarda işlevde bulunma becerisi ile ilişkilendirilmiş..
2. .Uyumsal davranışın genel bir ölçümü kullanılmamış..
3. .Vurgu, bireyin evde, okulda, toplum içinde işlevde bulunması için gerekli bireyselleştirilmiş desteğin türü ve derecesi üzerinde yapılmaktadır.
DEĞERLENDİRMENİN AMACI
.1. .Taramak..
2. .Tanılama ve yerleştirmek..
3. .Program geliştirmek..
4. .Öğrencinin ilerlemesini izlemek..
5. .Öğretim programını değerlendirmek.
AMAÇ | – Tarama |
DEĞERLENDİRME TÜRÜ | – Yeni doğan ve bebek ölçümleri- Motor ve duygusal işlevlerin ölçümü- Belirli alanlar |
I. SORUMLU | – Tıbbi ekip- Uğraşı terapisti, fizyoterapist ve konuşma terapisti |
ZAMANI | – Yaşamın ilk yılları- Kafa travmasından sonra |
AMAÇ | – Tanılama ve yerleştirme |
DEĞERLENDİRME TÜRÜ | – IQ testleri- Uyumsal davranış testleri- Motor ve duygusal işlevlerin ölçümü |
I. SORUMLU | – Psikolog, psikiatri, danışman- Uğraşı terapisti, fizyoterapist ve konuşma terapisti |
ZAMANI | – Yaşamın ilk yılları- Kafa travmasından sonra |
AMAÇ | – Programı geliştirme |
DEĞERLENDİRME TÜRÜ | – Ekolojik analiz- Uyumsal davranış testleri- Beceri analizi değerlendirmeleri |
I. SORUMLU | – Eğitim uzmanları- Psikolog |
ZAMANI | – Okul yaşamı boyunca düzenli aralıklarla |
AMAÇ | – Öğrencinin ilerlemesini izleme |
DEĞERLENDİRME TÜRÜ | – BEP’de yer alan davranış ve becerilerin hedeflenen ölçütleri karşılama düzeyleri- Eğitim sırasında toplanan veriler |
I. SORUMLU | – Öğretmen- Eğitim uzmanları |
ZAMANI | – Günlük, haftalık, 15 günlük |
AMAÇ | – Öğretim programını değerlendirme |
DEĞERLENDİRME TÜRÜ | – Programın değerlendirilmesi- Yaşam kalitesinin değerlendirilmesi |
I. SORUMLU | – Eğitim uzmanları |
ZAMANI | – Dönemlik, yıllık yada ekip tarafından belirtilen sürede |
.1. .TARAMATarama testleri çok geniş bir gruba, hızlı şekilde uygulanabilen ölçümlerdir.Bu testlerin amacı, öğretimsel kararlar almak için yeterli kesin bilgi sağlamak yada problemin neden var olduğunu belirlemek değildir. Amaç; bir öğrencinin akranlarından önemli derecede bir farklılığa sahip olup olmadığını belirlemek ve başka testler uygulanmasına gerek olup olmadığını belirlemektir.Tıbbi personel ve psikologlar, tarama araçlarını gelişim geriliği olan küçük çocuklarda daha ayrıntılı değerlendirmeye gerek olup olmadığını belirlemek için kullanırlar.Ciddi derecede özürlü yada çoklu özre sahip öğrenciler bu formal tarama değerlendirmesinden geçmezler. Bu tür öğrenciler için değerlendirme tanılayıcı test etme ile başlar..
A. .DOĞUM ÖNCESİNDE TARAMABelirli genetik bozuklukların varlığını belirlemeye yönelik “Amniyosentez” ve “Ultrasyon” uygulaması ile başlar.
.B. .DOĞUMDAN HEMEN SONRA TARAMATarama, hekimlerin belli koşulları yada genetik ve metabolik bozuklukları kontrol etmesiyle yapılır.“Apgar Puanlama Sistemi” ve “Brazelton Yeni Doğan Davranışsal Değerlendirme Skalası” yeni doğanda potansiyel problemleri yakalamak için desenlenen tarama araçlarıdır. .
Ë .APGAR PUANLAMA SİSTEMİDoğumdan sonra bir yeni doğanın durumunu hızlıca değerlendirmek için kullanılır. Bu tarama arcında, yeni doğanın kalp krizi, solunum, refleksler, kas tonusu ve doğumdan sonraki 1. , 5. ve 10. dakikalardaki genel görüntüsü değerlendirilir. .
Ë .BRAZELTON YENİ DOĞAN DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME TESTİ27 davranışsal ölçümü içerir. Bu genel ölçümler uyanıklık, aktivite düzeyi, kendini sakinleştirme etkinliği, gülümseme, uyku paternleri, spesifik alanları (yeni doğanın ışık, ses ve ayağının altına iğne ile çiziktirme gibi çevresel uyarılara tepkisi).
.Ë .DENVER GELİŞİMDEL TARAMA TESTİ VE GELİŞİMSEL PROFİL IIBebekler ve daha büyük çocuklar için olan tarama araçlarıdır.Bu araçlar; kişisel sosyal, ince-kaba motor, dil ve öz bakım gelişimi gibi birçokalanı kapsar.Çocuklar için olan bu tarama testlerinin amacı; öğretimsel hedefler belirlemekdeğil, daha ayrıntılı bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığını belirlemektir.
.Ë .DİĞER TARAMA ARAÇLARIGörme yada işitme gibi sadece tek alana odaklanabilir.Geleneksel görme keskinliği testleri gibi bazı tarama araçları karmaşık sözel yönergeler yada bilişsel ayırt etmeler gerektiği için ciddi derecede özürlü öğrencilere yeterli şekilde uygulanmayabilir..
- .THE PERSON’S GÖRSEL KESKİNLİK TESTİÖzellikle ciddi derecede özürlü bireylerdeki görsel problemleri taramak için geliştirilmiştir.Yanıtın gereğini başlangıçta yerine getiremeyen bireyler için bir eğitim programıuygulanabilir. Bu öğretim programı, tarama testlerine katılmak için gerekli yanıtların tiplerini öğrenmeyi içerir.
.2. .TANILAMA VE YERLEŞTİRMEDeğerlendirme sürecindeki bir sonraki basamak, tanılama ve yerleştirmedir.Tanı (teşhis), kişinin özelliğine ad koymadır. Bireyin çeşitli özelliklerinden biri veya birkaçı hakkındaki farklılıkları belirlemedir.Tanılama (teşhis etme); tanı için gerekli sistemli çalışmaların tümüdür.
Tanılamanın amacı; çocuğun gelişim geriliğine yada yetersizliğe sahip olup olmadığı, eğer gerilik ve yetersizlik varsa bunun yapı ve derecesini belirlemeye çalışmaktır. Böylece; bu çocukların gereksinimlerine göre sağlanacak eğitim hizmetlerinin türünü ve yapısını belirler.
Verilecek hizmetlerin türünü belirleyebilmek için; .- .Ayrıntılı değerlendirmeye (zihinsel akademik, iletişim, motor, öz bakım vb.).- .Ailenin de dahil olduğu disiplinler arası ekip tarafından toplanacak bilgiye gereksinim vardır.
Tanılama süreci için gerekli bilgiler; duyusal zedelenmelerin, zihinsel yeteneklerin, uyumsal işlevlerin incelenmesi yolu ile sağlanır.Bu bilgilere; nörolojik testler, zeka testleri, uyumsal davranış testleri, gözlem, görüşme yolu ile ulaşılır.
Ülkemizde tanılama süreci; .- .
Farkına varma.- .Başvuru.- .Tıbbi değerlendirme.- .Tanılama.- .Önlem alma,.- .Psiko-metrik ölçümler.- .Yerleştirme şeklinde gerçekleşir..
A. .FARKINA VARMAAnne – baba, yakın çevre ve öğretmenler gözlemleyerek çocuğun akranlarına göre bir farklılığı olduğunu fark edebilmektedirler.
Dikkat çekici farlılıklardan başlıcaları;.- .Konuşmanın gecikmesi.- .Akranları arasına katılabilmede güçlük.- .Oyuncaklarla ilgilenme şekli.- .Çevresindeki akran ve yetişkinlerle ilgilenme şeklidir.
.B. .BAŞVURUAile, önce çocuk doktoruna çocuğun durumunu anlatarak ne yapmaları gerektiği konusunda fikir danışır.Çocuk doktoru aileyi nadiren R.A.M.’a (Rehberlik Araştırma Merkezi), genellikle de çocuk nöroloji, çocuk psikiatrisi gibi bölümleri bulunan üniversite hastanelerine yönlendirir..
C. .TIBBİ DEĞERLENDİRMEBu aşamada, çocukta yetersizliğe yol açan zedelenmenin, oluş zamanı, nedenleri, oluş biçimi ve etkileme derecesini belirlemeye yönelik incelemeler yapılır.
.D. .TANILAMATıbbi değerlendirme sonucunda çocuğun özelliklerine, aynı özellikleri taşıyan diğerleri için de kullanılan (spastik, moron, kör, sağır vb.) bir ad/etiket konur.
.E. .ÖNLEM ALMA,Tanılama konusunun ardından özrün derecesini azaltmak yönünde yapılabilecek önlemler var ise (ameliyat, protez, gözlük, işitme cihazı vb.) bunların sağlanması yoluna gidilir..
F. .PSİKO-METRİK ÖLÇÜMLER
Tanılanması gerçekleşen birey R.A.M.’lerine yada hastanelerin psiko-metrik ölçüm birimlerine yönlendirilerek bireyin zeka testi ve uyum davranışlarını değerlendirmeye yönelik çeşitli testler ve ölçekler uygulanır.
Eğitsel Tanılama
Eğitsel tanılama yetersizlikten etkilendiği tespit edilen bireyin, gelişim ya da disiplin alanlarında yapabildiklerinin, yani yeterliliklerinin belirlenerek gereksinimlerinin ortaya çıkarılmasıdır.
Eğitsel tanılamada, mutlak testler ve gözlemlerden yararlanılır. Bireylerin birbirleriyle karşılaştırılmasından çok, gelişim ya da disiplin alanlarında kendi içinde güçlü ve zayıf yanlarının ortaya çıkarılmasında, mutlak test ve gözlemlerden yararlanmak daha işlevseldir.
Eğitsel tanılama , öğrencilerle eğitim ve öğretime nereden başlanacağına yönelik bireylerin disiplin alanlarındaki varolan performanslarının belirlenmesine hizmet etmektedir.
Eğitsel tanılama modelinde çocuğun davranışları, performans düzeyine ilişkin elde edilen verilere göre değerlendirilmekte ve bu veriler Özel eğitim gerektiren birey için nasıl ve nerede eğitim ortamı oluşturulacağına, hangi araçların kullanılabileceğine ve ne tür bir eğitim programına alınması gerektiğine hizmet edebilmektedir.( Varol, 1992)
Eğitsel tanılama ve eğitsel tanılama bilgilerinin kaydedildiği çizelge bireyin;
• Akademik başarı düzeyini,
• İletişim becerilerini,
• Dil ve konuşma gelişimini,
• Uyum davranışları ve özbakım becerilerini de içeren sosyal-duygusal gelişimini,
• Görme ve işitmeyi de içeren algı ve duyusal-motor becerilerini,
• Motor gelişimini,
• Mesleki ilgi ve becerilerini belirlemeyi içerir.
Eğitsel Değerlendirme Aşamaları
• Tarama:
• Kaba Değerlendirme:
• Ayrıntılı Değerlendirme:
• İlerlemelerin Değerlendirilmesi:
Eğitsel Değerlendirme Araçları
• Tarama Araçları:
• Kaba Değerlendirme Araçları:
Görüşme
Gözlem
Kontrol Listesi
…..
• Ayrıntılı Değerlendirme:
Ö.B.T.
Gözlem
Kaba Değerlendirme Araçları :
– Görüşme, Gözlem :
Gözlem yaparken, çocuğun doğal ortamında eğitsel değerlendirmesini yapacağımız davranışlarını gözleriz. Görüşme aile ile yapılır. Çocuk okul çağında ise aile ve öğretmenle yapılır.
Görüşmede sorulan sorular açık uçlu olmalıdır. Değerlendirilmesi yapılcak alanla ilgili olmalıdır.
– Kontrol Listesi :
Gelişim alanlarıyla ilgili beceriler ve akademik konular basitten zora doğru aşamalı bir şekilde hazırlanan araçlardır.
Ayrıntılı Değerlendirme :
– Ölçüt bağımlı testler (ÖBT)
Belli bir özelliği ölçmek amacıyla belirlenmiş bir ölçüte göre değerlendirme yapılması için hazırlanan araçtır.
Entegrasyon ( kaynaştırma)
ENTEGRASYON (KAYNAŞTIRMA)
Kaynaştırma yoluyla eğitim özel eğitime muhtaç çocuklara örgün ve yaygın eğitim kurumları içerisinde, normal akranları arasında özür ve özelliklerine uygun olarak verilen eğitime kaynaştırma eğitimi denir.
Kaynaştırma, bireyselleştirilmiş eğitim plan ve programları içerisinde uygun görülen özürlü çocuklarla, normal akranlarının eğitim ve sosyal yönlerden bütünleştirilmesidir. Bu noktadan hareketle Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 21.12.1987 tarih ve 510/4308 sayılı “Özel Eğitime Muhtaç Çocukların Okul Öncesi Eğitimleri” konulu genelgeleri ve 20.04.1988 tarih ve 426/1198 sayılı “Özürlü Çocukların Normal Sınıflarda Kaynaştırma Yoluyla Eğitimi” konulu genelgeleriyle fiilen kaynaştırma eğitimi programına başlanmıştır.
KAYNAŞTIRMA YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMA ÖLÇÜTLERİ
Madde 69- Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulama ölçütleri şunlardır:
b) Kaynaştırma uygulamalarına devam edecek öğrencilerin:
1- Birden fazla yetersizliğinin olmamasına,
2- Erken yaşta tanılanmış olmasına,
3- Ailesinin iş birliğine açık ve eğitim almaya yatkın olmasına,
4- Cihaz kullanması gerekenlerin mutlaka cihaz kullanıyor olmasına,
5- Zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği olmasına dikkat edilir.
ZEKANIN GRUPLANDIRILMASI
Zeka kapsamı ve diğer çalışmalar sonucunda zeka kapasitesi bakımından engel kapsamı içinde bulunan öğrenciler 3 grupta değerlendirilir
1- Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin temel okuma ve sayı sayma becerilerini kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumunu ifade etmektedir.
Bu grup, kaynaştırma eğitimine dahil edilen gruptur.
2- Orta Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin gecikmeli bir konuşma ve dil gelişimi, sosyal, duygusal ve davranış problemleri ile temel okuma-yazma ve sosyal becerilerini kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumunu ifade eder.
Bu grup, özel eğitim sınıflarına yönlendirilir.
3- Ağır Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin ciddi biçimde dil gelişimi ve konuşma güçlüğü, sosyal, duygusal ve davranış problemleri ile temel özbakım becerilerini öğrenmesinde ortaya çıkan gecikme durumunu ifade eder.
Bu grupta eğitim uygulama okullarına yönlendirilir.
DSM-4 ölçeğine göre Zeka Geriliği
IQ DÜZEYİ
Hafif Düzeyde Zeka Geriliği
50-55 ile 70
Orta Düzeyde Zeka Geriliği
35-55
Ağır Düzeyde Zeka Geriliği
20-25 ile 35-40
İleri Derecede Ağır Zeka Geriliği
0 ile 20-25
OTİZM VE KAYNAŞTIRMA
Otistik çocuk yaşadığı toplumun parçası olmak, eğitim almak, oynamak, çalışmak durumundaysa önemli olan onu yaşadığı topluma dahil etmek için yaşıtlarıyla birlikte etkinliklere katılmasını sağlamaktır.
Otistik çocuklar bulundukları yaş grubundan arkadaş edinme fırsatından oldukça yarar sağlarlar. Otistik çocuğun yalnızca etrafındaki çocuk sayısını arttırmak yeterli değildir. Bunun yerine sosyal ilişkinin desteklenmesi gerekmektedir çünkü bu süreç kolaylıkla gelişim göstermeyebilir. Otistik olan ve otistik olmayan yaş grubundaki çocuklar için sosyal etkileşim içinde bulunmalarına yönelik uğraşılar, onlara karşılıklı iletişimin nasıl kurulması ve yapılandırılması gerektiği konusunda yardımcı olacaktır.
Özel eğitim alan, otizm ile ilgilenen tedavi ve eğitim merkezleri ile ilişkisini kesmeyen ailelerin otizmli çocuklarında şu ilerlemeler görülebilmektedir; İlköğretimi bitirebilmekte, belirgin dilbilgisi hatası yapsa bile konuşabilmekte, göz teması sağlamakta, daha sıcak ve cana yakın olabilmektedir. Değişik sosyal ortamlarda (lokanta, misafirlik, vb.) anne ve babasını mahçup etmeyip uygun biçimde davranabilmekte, kendi başına yakınlarının evlerine gidebilmekte, tanıdık bakkaldan kendi isteklerini ve annesinin söylediklerini alıp getirebilmektedir. Ancak bu çocuklar bile halen otistik belirtiler göstermekte olabilir veya belirtilerin izleri görülebilir.
Otizmi yakından incelediğimizde görmekteyiz ki; hiç beklenmedik zihinsel güçleri bazen gösterebilmekte, nasıl işlediğini anlayamadığımız bir mekanizma ile çok karmaşık bir yönergeyi alabilmekte, çok karmaşık bir sözcüğü telafuz edebilmekte, hiç konuşmayanlar bile bir veya birkaç kez çok anlamlı, spontan bir cümle söyleyebilmektedir.
Otizmli çocukların %11-34’ü yüksek işlevlidir, ifade edebilir bir dil ve iyi bir zeka seviyesine sahip olgu grubudur.
Bireysel ve grup eğitimleri ile belirli bir seviyeye gelen otizmli çocuklar kaynaştırma eğitimi alabilirler. Yayınlara bakıldığında otistik çocukların normal okullara gitme yüzdelerinin %17-36 arasında değiştiği görülmektedir.
Ancak otizmli çocukların kaynaştırılacağı okul ve sınıf ortamı önceden düzenlenmelidir. Çocuğun kaynaştırma eğitimi alacağı okulun müdürü, sınıf öğretmenleri, öğrenciler ve rehber öğretmeni otizmli çocuğun özelliklerini bilmelidir. Okulda otizmli çocuğun kabul göreceği bir ortam hazırlanmalıdır.
FARKLILIĞI OLAN ÇOCUKLARLA OLUMLU İLİŞKİLER KURABİLMENİN YOLLARI
Farklılığı olan çocuklara karşı davranış ve tutumlarımızda onlara yapacağımız en büyük yardım eleştirileri bir yana bırakıp, çocuğun iyi yanlarına dikkatimizi yoğunlaştırmaktır. Yapıcı ve olumlu küçük bir davranış gösterdiklerinde yüreklendirilmelidir. Bu tür çocuklar, yapıcı ve olumlu davranışlarda bulunamayacak kadar cesaretsizdir.
1- Karşılıklı Saygı: Azarlamak, bağırmak, vurmak, susturmak, tutarsız davranmak hep saygı eksikliğinin belirtileridir. Önce bu çocuklara saygı göstermeyi kabullenmeliyiz. Olumsuz konuşmaları mümkün olduğunca azaltmalıyız.
2- Cesaretlendirme: Çocuğun kendine güvenmesini istiyorsanız, önce siz onlara güvenin.
3- Sevgiyi Anlatmak: Çocuğun kendini güvenli hissedebilmesi; onun için anlamlı olan birini sevmesi ve onun tarafından sevilmesini gerektirir. Çocuğun beklemediği bir sırada onu ne kadar sevdiğinizi söylemek, daha da önemlisi okşayarak, öperek, saçlarına dokunarak bunu belli etmek çok önemlidir.
GRUP İÇİNDE YAKLAŞIMLAR
Farklılığı olan çocuklara; sosyal olgunluğu ile uyuşan çeşitli sorumluluklar verilmeli, başarabildiği kadarıyla bir çok şeyleri başlatıp bitirmesi sağlanmalı, başarma duygusu tattırılmalıdır. Grup etkinliklerine yönlendirilip katılımları sağlanmalıdır. Çünkü çocuk grupta aktif olarak görev alır ve başarı ile tamamlarsa grup tarafından saygı ve kabul görecektir.Grup etkinlikleri derken bu çocuklara katılacakları grupta en iyi yapabilecekleri rol ve sorumluluklar verilerek bu güzel sonuca erişilebilir. Bunun yanı sıra yapamayacakları rollerde ise daha çok zarar verilebilir, yetersizlik duygusu geliştirilebilir.
MERKEZİMİZDE YAPILAN KAYNAŞTIRMA UYGULAMALARI VE KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLER
2001-2002 Eğitim öğretim yılında sınıf düzenlemesinde altı öğrenciden oluşturulan “seviye sınıfı”nda öğrencilerimizle çalışmaya başladık.
Çalışmalarımızı; grup eğitimi ve bireysel eğitim olmak üzere iki grupta yaptık.
Grup çalışmalarında öğrencilerimize; grupla birlikte hareket etme, paylaşma, grup psikolojisi ve sosyalleşme konularında davranışlar kazandırmayı amaçladık.
Grup içinde bu amaçlara yönelik çalışmalar ve aynı çalışmaları genelleyici sınıf dışı çalışmalar ile bu davranışların alışkanlık haline dönüşümünü gerçekleştirdik. Bu sınıf dışı genelleme çalışmaları; okul bahçesi, öğrencinin aile ve yakın çevresi, sosyal çevre şeklinde yakından-uzağa, özelden-genele bir şekilde oldu.
Grup çalışmalarının ilerleyen zamanlarında öğrencilerimizin birbirleri ile iletişimlerinin ve arkadaşlık ilişkilerinin arttığını, paylaşma duygularının geliştiğini gözlemledik.
Öğrencilerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri için hazırladığımız ront gösterisinde merkezimize en yakın olan Emiralem İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencilerinden altı kişilik bir grup ile birlikte çalıştık. Bu çalışmada öğrencilerimiz oyunun provalarında akranları olan birinci sınıf öğrencilerini model alarak oyuna daha kolay uyum sağladılar ve katıldılar.
Yine bahçede oyun provaları, beden eğitimi yapan öğrencilerin yanlarına giderek onların yaptıkları hareketleri taklit etmeye çalıştılar, oyunlarına katıldılar. Akran grupları içinde daha uyumlu ve olumlu davranışlarda bulundular. Akranları kendilerine model aldılar.
Bireysel eğitim çalışmalarında ise; önce ailelerinde aldığımız bilgiler, daha sonra bizim (Sınıf Öğretmenleri) yaptığımız gözlemler sonucunda, öğrencinin yapabildiği, yapmaya meyilli olduğu becerileri (beceriyi yapabilmek için gerekli önkoşul becerisine sahip) ve yapamadığı becerileri tespit ettik.
Bu tespitlerin ışığında öğrencilerimizin her biri için ayrı ayrı uzun dönemli ve kısa dönemli hedeflerimizi belirledik.
Hazırladığımız bireysel eğitim planlarına göre;aldığımız bir davranışı bağımsız olarak yapabilen öğrencilerimizle bir sonraki hedef ve davranışımıza geçerek bir çok davranışı bağımsız olarak yapmaları sağlandı.
2001-2002 Eğitim öğretim yılının sonunda öğrencilerimizin her biri için hazırladığımız “yıl sonu performans raporları” okul rehberlik kurulunda görüşüldü ve alınan karar doğrultusunda öğrencilerimizden; Olgun KACAR, Caner ERBAHÇELİLER ve Ceren ERCAN ilköğretim birinci sınıfına kaynaştırma eğitimine gönderildi.
Ayrıca yapılan yıl sonu rehberlik toplantısında; kaynaştırmaya göndereceğimiz öğrencilerimizin gittikleri okullarda farklılıklarından dolayı doğabilecek uyum sorunlarını azaltmak amacıyla 2002-2003 Eğitim öğretim yılı için yapabileceklerimiz konuşuldu. Bu konuda alınan kararlardan en önemlisi dersliğimizin bir bölümünün ilköğretim okullarındaki sınıf modeline uygun olarak düzenlenmesiydi. Öğrencilerimiz bu model sınıf bölümünde; sıraya oturma, bağımsız olarak çalışabilme, söz alma, sırasını bekleme, dinleme, izleme, vb .becerilerini geliştireceklerini amaçladık.
2002-2003 Eğitim öğretim yılında sınıfımızda beş öğrenci ile çalışmaya başladık. Grup ve bireysel eğitim çalışmalarıyla öğrencilerimize bir takım beceriler kazandırdıktan sonra sınıfımızın bir bölümünü alınan karar üzerine ilköğretim sınıf modeli şeklinde düzenledik. Öğrencilerimizle sınıfımızın bu bölümünde tahtada çizgi alıştırmaları, sözcük ve fiş yazma çalışmaları yaptık. Öğrencilerimiz sıralarında oturarak tahtada yapılan çalışmayı defterlerinde de yapabildiler.
Sınıfımızdaki öğrencilerimizden şu anda yapılan çalışmalar sonucunda ikisi okumaya geçmiştir. Bu öğrencilerimizle daha çok okuma-yazma, okuduğunu anlama çalışmaları yaptık.
Diğer iki öğrencimiz ise sesli harfleri tanıyabilmekte, okuyup yazabilmektedir. Bu öğrencilerimizle de yıl içerisinde kelime yazma, okuma çalışmaları yapmış bulunmaktayız.
Bir öğrencimizle de çizgileri satır içerisinde yazma, soldan sağa yazma çalışmaları yaptık.
Uygun öğrenci sayısı ve uygun zamanlarda yakınımızdaki Emiralem İlköğretim Okulu’na öğrencilerimizi götürdük; burada geçen yıl kaynaştırmaya yönlendirip bu yıl birinci sınıfta eğitim almakta olan öğrencilerimizin sınıfında bir ders saatini birlikte geçirmelerini sağladık. Bu çalışmalarımızda öğrencilerimizin ilköğretim okulundaki akranlarını model alarak uygun şekilde oturma, parmak kaldırarak söz alma, birlikte teneffüse çıkma, oyun oynama, dolaşma davranışlarında uyumlu olduklarını gözlemledik.
Ayrıca O.Ç.E.M. Rehber Öğretmenimizle birlikte kaynaştırma eğitimi alan öğrencilerimizin Sınıf Öğretmenleri ile rehberlik görüşmeleri yaptık. Kaynaştırma Eğitimi kapsamında bu öğretim yılı başında ilköğretim okullarına gönderdiğimiz öğrencilerimizin tamamı okumaya geçmiş durumdadır ve akranları ile grup içinde uyumlu bir şekilde çalışabilmektedirler. Bütün bu olumlu gelişmeler bizleri de mutlu etmektedir.
Gönlümüz tüm öğrencilerimizin belli bir seviyeye gelip, kaynaştırma eğitimi almasını, gittikleri okullarda kabul görüp akranları olan çocuklardan iyi davranışları model alarak, bağımsız veya az bağımlı olarak hayatlarını sürdürmeleridir.
KAYNAKLAR:
1- Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği… Ankara: Milli Eğitim Basımevi, 2000.
2- Otistik Çocukların Eğitiminde Aile El Kitabı… Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü… Ankara: Milli Eğitim
Basımevi, 2002.
3- DSM-4 Tanı Ölçütleri… Çeviren: Ertuğrul KÖROĞLU, Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 1994.
4 Karşıyaka Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Hizmetleri Bölümü… İzmir: Kaynaştırma Eğitim Notları, 2003.
5- Kaynaştırma Uygulamaları ve Özel Eğitim Gerektiren Çocuklar…Yusuf ESEN – Harika ESEN… İzmir: Arşiv Yayınları, 2002.
Rett sendromu teşhis kriterleri
TEŞHİS KRİTERLERİ
Tanı Kriterleri
Diğer özürlü koşulları hariç tuttuktan sonra Rett Sendromu’nun tanınabilmesi için gerekenler:
6 ila 18 aya kadar normal gelişimin gözlemlendiği süre,
Normal kafa çeperi ile doğumu müteakip kafa büyüme oranında yavaşlama (3 ay – 4 yaş),
Şiddetle bozulan, lisanı anlamlı kullanabilme ve anlamlı el becerilerinin yitirilmesi, zekada güçlük,
Uyanıkken sabit bir şekilde; el yıkama, el bükme, el çırpma, eli ağıza götürme gibi el hareketlerden birinin veya birkaçının sürekli tekrar edilmesi,
Gövdenin sallanması, özellikle sinirli/üzgün veya telaşlı zamanlarında mafsallı uzuvların da sallanması,
Yürüyebiliyorsa, her an düşecek gibi, geniş adımlarla, bacakları kırmadan, parmak ucu yürüyüşü.
Destekleyici Kriterler
Semptomlar tanı için gerekli olmayabilir fakat görülebilmelidirler. Bu özellikler gençlikte net olarak gözlemlenemeyebilir ama yaş ilerledikçe görülebilir hale gelebilecektir.
Nefes tutma veya nefes almama, çok fazla nefes alma ve karında şişkinliğe sebep olacak şekilde hava yutma gibi solunum fonksiyon bozuklukları,
EEG anormalliği – normal elektrik düzeninin yavaşlaması, epileptiform görüntüsü ve normal uyuma karakteristiğinin kaybı,
Nöbet,
Kas sertleşmesi/spastisite/yaşın ilerlemesiyle birlikte mafsallarda kasılma,
Scoliosis (bel kemiğinin S şeklini alması),
Diş gıcırdatma (bruxism),
Küçük ayaklar (boya göre),
Büyümede gecikme,
Vücüt kilosunda ve kaslarda azalma (fakat bazı yetişkinler obesiteye eğilimlidir),
Anormal uyuma hali ve alınganlık/öfkeli hal yada telaş,
Çiğneme ve/veya yutma zorluğu,
El ve ayaklarda; zayıf sirkülasyon, soğukluk ve mavimsi kırmızı renk,
Yaş ilerledikçe mobilitede azalma,
Peklik.
Tüm RS’lilerde bu semptomlar görülmeyebileceği gibi bireysel olarak çok daha değişik şiddette semptomlar olabilir. Bir pediatrik nörolojist veya gelişimsel pediatrist inceleme yapmalı ve klinik teşhisi onaylamalıdır.
Rett sendromunun evreleri
Evre I
“Erken Başlangıç”
Yaş : 6 aydan 1.5 yaşa
Süre : Aylar
Bu evre genellikle, RS’in görünen ve şüphelenilen semptomlarının incelenme evresidir.
Bebek çok az göz kontağı kurabilir ve oyuncaklara karşı ilgisi azalmıştır.
Genellikle “iyi”, sakin ve uysal bir bebek olarak tanımlanır.
Ana motorun kilometretaşlarında gecikmeler olabilir. Spesifik olmayan el bükmeler ve kafa büyümesinde yavaşlama görülebilir.
Evre II
“Hızla Tahrip Edici”
Yaş : 1 ila 4 yaş
Süre : Haftalardan aylara
Bu evre hızlı bir başlangıca sahiptir yada manalı el hareketlerinin başlaması ve lisan kullanımında kayıp gibi daha kademeli olabilir.
Basmakalıp el hareketleri ortaya çıkmaya başlar ve bunun ilk ifadesi de sıklıkla elin ağıza götürülmesidir. Hareketler; en sık vücudun orta bölümlerine denk gelen bölgede el bükme yada el yıkama hareketleri şeklindedir ve bunu ısrarla uyanıkken yaparlar, uyudukları zaman bu tip hareketler görülmez. Bu hareketlerin dışında diğer el hareketleri; el çırpma ve eli hafifçe bir yere vurma şeklindedir. Eller; bazen vücudun arka tarafında sıkıca kenetlenir yada rastgele dokunuş, kavrama, serbest bırakma gibi spesifik pozlarda vücudun yan taraflarında dururlar.
Bu evrede belki solunumda düzensizlikler saptanabilir. Nefes tutma ve boş öksürük krizi ile birleşen çok fazla nefes alma durumu gibi… Solunum, uyku esnasında genellikle normaldir.
Bazı çocuklar sosyal iletişim ve etkileşimi kaybetmekle beraber otistik vari görünüm sergilerler.
Genel alınganlık durumu ve uyku düzensizliği görülebilir.
Özellikle heyecanlandığında apaçık titreme/sallanma sürecine girebilir. Yürüyüşü titrek ve sabit olmayan bir şekildedir ve başlatma motor hareketlerinde zorlanabilir.
Kafa çeperi persantil tablosunda düşüş gösterdiğinde (aynı yaştaki çocuklarla karşılaştırılır), 3 ay ila 4 yaş arasında genellikle kafa büyümesinde yavaşlama kaydedilir.
Evre III
“Plato”
Yaş: Okul öncesinden okul yıllarına
Süre: Yıllar
Bu evre, hızla tahrip edici evreyi müteakip 2 ila 10 yaşlar arasında yaşanır.
Apraxia, motor problemleri ve nöbetler çok göze çarpar.
Bu arada, daha az alınganlık/sinirlilik, daha az ağlama, daha az otistik özelliklerin görülmesi gibi davranışlarda gelişme kaydedilir. Çevresine daha çok ilgi gösterir ve dikkat dağılımı, ilgisi, iletişim becerisi gelişir.
Birçok RS’li hayatının çoğunu Evre III’te kalarak geçirir.
Evre IV A – Önceden gezici
Evre IV B – Hiçbir zaman gezmemiş
“Geç Motor Sisteminin Kötüleşmesi”
Yaş: Evre III durduğu zaman, 5-15-25-? yaşlarında
Süre: 10 yılın üzerinde
Bu evre genellikle 10 yaşından sonra başlar ve mobilitenin azalması ile karakterize edilir. Bazıları hiç yürümemişken, bazıları yürümeyi bırakırlar.
İdrak kabiliyetinde, iletişimde veya el becerilerinde herhangi bir düşüş olmaz. Tekrar edilen el hareketlerinde azalma olabilir.
Skolyoz (bel kemiğinin S şeklini alması) en göze çarpan özelliktir.
Gözünü dikip bakma özelliği genellikle gelişir. Sertlik ve dystonia (anormal seviyede kas uyumunun veya gövde pozisyonlarının azalması) karakteristiktir.
Çoğu kızda beklenildiği yaşta ergenlik başlar.
Görsel-İşitsel Algıyı Geliştirici Çalışmalar
a) Grup içinde deve-cüce; gece-gündüz gibi oyunlar oynayabilirsiniz.
b) Bir öğrenciyle diğer öğrenci yüzleri birbirine bakacak şekilde durur. Daha sonra öğretmen ” şimdi sen arkadaşınıın aynası olacaksın ve o ne yapıyorsa sen de onu yapacaksın.Daha sonra o senin aynan olacak. ve sen ne yaparsan o da aynısını yapacak.” der ve oyun başlar. Bu etkinlik çocukların hem taklit becerilerinin gelişmesine yardım ederken hem de çocukların çok eğlenmesini sağlar.
c) Ayna karşısında etkinlikler yapılabilir. Siz ve öğrenciniz ayna karşısına geçin. Yapmasını istediğiniz etkinlikleri önce kendiniz yapın daha sonra ondan yapmasını isteyin. Öğrenciniz bundan oldukça keyif alacak, ayrıca sizi aynada gördüğünde aynı zamanda kendini de gördüğü için istenilen hareketi oldukça kolay yapacaktır.
d) Ev işlerinde ve sınıf içi etkinliklerde öğrencinize görev verebilir,bunu çocuğunuzun düzeyine göre uygun yönergelerle ifade edebilirsiniz.Örneğin; iyi düzeyde olan bir çocuğa “tebeşirleri topla” derken alıcı dili daha geride olan bir çocuğa tebeşirler gösterilerek ” topla” denilebilir. Bu tür etkinlikler hem çocuğun sorumluluk almasında hem de düzeylerine göre yönergelere uymasında oldukça etkilidir.
e) Eşleştirme çalışmaları yapılabilir. Önüne hayvan resimli kartları dizilir. kullanılan cihazdan o resimli kartlara uygun hayvan sesleri önceden düzenlenip hazırlanır(bilgisayar ya da teyp ayarlanması önemlidir. ama sağlanabilirse bilgisayar işinizi daha çabuk yapmanızı sağlar) ve ” şimdi seninle hayvanların sesini bulma oyunu oynayacağız. Sen sana dinlettiğim sesi önce dikkatli bir şekilde dinleyecek sonra önündeki hayvan resimlerinde bulacaksın.anlaştık mı?Hazırsan başlayalım” denir ve başlanır. Önce ses dinletilir. daha sonra “önündeki resimlere bak, bu sesi çıkaran hayvanı resmini göster” denir. çocuk dorğu gösterdiğin ” süpersin sen nasıl da bildin? möö sesi inekten çıkıyor. bak bu inek möö diyor” diyerek betimleyip pekiştirin. yanlış gösterdiğinde ya da tepkisiz kaldığında ” şimdi bir kere daha dinleyelim bakalım” diyerek tekrar aynı ses dinletilir. doğru tepkiler anında pekiştirilir.
nelerle çalışabilirsiniz?
A)HAYVANLAR:
*inek resmi-möö sesi
*tavuk resmi- gıdak sesi
*kuş resmi- cik cik sesi
*kedi resmi – miyav sesi
*köpek resmi -hav hav sesi
…………………………………
B) KABA SESLER:
*Masa resmi- masaya vurma sesi
*testere resmi – testerenin kesme sesi
*bardak sesi – bardağa vurma sesi
……………………………………..
C) MÜZİKAL SESLER
*piyano resmi- piyano sesi
*gitar resmi- gitar sesi
*davul resmi- davul sesi
* tef resmi-tef sesi
……………………………..
D) DOĞA SESLERİ
*şimşek resmi – şimşek sesi
*yağmur yağan bir resim – yağmur sesi
*dere resmi – dere sesi
…………………………………….
E) İNSAN SESLERİ
*anne resmi – kadın sesi (merhaba)
*baba resmi – erkek sesi (hey)
*bebek resmi – bebeğin ağlama sesi
*çocuk resmi – çocuk sesi (her hangi bir şey söyleyebilir)
F) EŞYA SESLERİ:
*kurutma makinası resmi -kurutma makinası sesi
*elektrik süpürgesi resmi – elektrik süpürgesi sesi
*mikser resmi – mikser sesi
…………………………………….
örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Kaynaklar
ELİFNUR GÜNAYDIN (Alıntı yaparken lütfen isim belirtiniz)
Bep Uygulama ve Esasları
Bep Uygulama ve Esasları
BEPProgram; bireyin, ailenin, öğretmenin gereksinimleri doğrultusunda hazırlanmıştır ve hedeflenen amaçlarda verilecek destek eğitim hizmetlerini içerir. Özel eğitim gerektiren öğrencinin, normal sınıf düzeyinde belirlenmiş beklentilerinden farklı olarak belirlenen bir süre içinde öğrenme beklentilerinin, ihtiyaçlarının, ilgilerinin ve performansının bir özetidir. Normal okul programındaki değişiklikleri ve uyarlamaları içeren ve her özel eğitim gerektiren öğrenci için hazırlanan yazılı bir plandır. Özel eğitim gerektiren öğrencinin gelişimini gözlemek ve iletişim kurmak için öğretmenlere yardımcı olan bir araçtır. Okul personeli ve destek hizmetleri veren kişilerin birlikte geliştirdikleri, uygulandıkları ve gelişmeleri izledikleri bir plandır. Gerektiğinde düzeltilebilen ve değiştirilebilen esnek bir çalışma programıdır.
KİMLERİN BEP’E İHTİYACI VARDIR? Aynı yaş grubundaki çocuklara sağlanan eğitim olanaklarından yararlanmasını engelleyen özel eğitim gereksinimi olan bireylerin, engeli ya da yetersizliği, eğitimsel performansını olumsuz olarak etkileyen bireylerin, gereksinimlerinin karşılanması için özel düzenlenmiş destek eğitime gereksinim duyulan bireylerin bireyselleştirilmiş eğitim programına ihtiyacı var demektir.
BEP’İN YARARLARI 1- Çocuğun yapabilecekleri betimlenir.2- Çocuğa uygun eğitim hizmetleri sunulur.3- Çocuğun engelinden kaynaklanan farklı gereksinimleri belirlenir.4- Çocuğun kendi öğrenmesi ile ilgili daha fazla sorumluluk almasına yardımcı olunur.5- Çocuğun öğrenmesi izlenir.6- Çocuğun ilerlemeleri kayda alınır.7- Çocuğun ailesi ile diğer birim üyelerinin ilişkilerine katkıda bulunur.8- Çocuğun bilgi ve beceri eksiklerinin nasıl giderilebileceğine yol gösterir.9- Çocuğun eğitiminde karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümler, alınacak kararlar hakkında aile ve okul personeline eşit söz hakkı sağlar.10-Çocuğun gelişiminin değerlendirilmesini sağlar.11-Programın, materyalin ve başlangıç noktalarının etkililiğinin değerlendirmesine yardımcı olur.
BEP GELİŞTİRME BİRİMİBEP’i BEP Geliştirme Birimi hazırlar. Özel eğitim ve kaynaştırma uygulamaları yapılan okul ve kurumlarda, özel eğitim gerektiren bireyler için, BEP’in geliştirilmesi, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla BEP geliştirme birimi oluşturulur. Bu birimlerin, yakın çevrelerinde birim kurulamayan kurumlardaki özel eğitim gerektiren bireylere de destek eğitim vermesi için hizmet alanları özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından belirlenir.
BEP Geliştirme birimi; Kurum müdürü veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, gezerek özel eğitim görevi verilen öğretmen, aile, özel eğitim gerektiren öğrenci, rehber öğretmen-psikolojik danışman, eğitim programları hazırlamakla görevli öğretmen, özel eğitim gerektiren öğrencinin sınıf öğretmeni veya hazırlanan programın içeriğine uygun branş öğretmeni, gerektiğinde izleme tanılama ve değerlendirme ekibinden görevli bir kişiden oluşur. Başkan, aile, özel eğitim gerektiren bireyin kendisi, özel eğitim gerektiren öğrencinin sınıf öğretmeni veya hazırlanan programın içeriğine uygun branş öğretmeni, rehber öğretmen-psikolojik danışman BEP geliştirme biriminin çekirdek üyeleridir. Ayrıca, gerek duyulduğunda tıbbi personel, fizyoterapist, konuşma terapisti, odyolog vb. farklı disiplinlerden uzmanlar da BEP toplantılarına davet edilebilirler.
Madde 64: BEP GELİŞTİRME BİRİMİ ÜYELERİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?
Başkan:1. Birimi oluşturur, üyeleri belirler, toplantıları planlar.2. Bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirilmesi, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde, bireyin gereksinimleri doğrultusunda kurum içi düzenlemeleri yapar.3. Bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirilmesi sürecinde yapılan çalışmaları, değerlendirmeleri izler, gereksinim duyulan araç-gerecin geliştirilmesi veya sağlanması için özel eğitim hizmetleri kurulu ile eşgüdümlü çalışır
Gezerek Özel Eğitim Görevi Verilen Öğretmen:1. Kurumun olanaklarına ve bireyin gereksinimlerine göre hazırlanan bireysel eğitim planlarını, kaynaştırma uygulamaları yapılan kurumlar ile özel eğitim kurumlarında uygular.2. Değerlendirme ölçeklerinin geliştirilmesinde görüşünü bildirir.3. Gerektiğinde bireye, aileye, öğretmene ve kuruma bilgi verir.
Öğretmen:1. Bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanmasında, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde etkin görev alır.2. Planlanan eğitim programlarını uygulamaya dönüştürür.3. Bireyin gelişimine göre yeni bireysel eğitim programı önerileri hazırlar.
Aile:1. Bireyselleştirilmiş eğitim programının geliştirilmesi sürecinde gereksinimleri iletir. 2. Çocuğu ile ilgili hedeflerini ve planlarını belirtir.3. Eğitim programının uygulanması sırasında çalışmalara etkin bir şekilde katılır, gerektiğinde eğitim araç gereç desteği sağlar.
Özel Eğitim Gerektiren Birey:1. Bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanışı sırasında kendi gereksinim ve isteklerini belirtir.2. Çalışmalara etkin biçimde katılır.3. Değerlendirme sonrasında çıkan eğitim önlemi ve yöneltme kararında isteğini belirtir.
Rehber Öğretmen Psikolojik Danışman:1. Bireyin özel eğitim gereksinimleri doğrultusunda görüşünü belirtir ve bireye rehberlik yapar.2. Bireyin gelişimini izler.
Eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi temsilcisi:1. Birey için saptanan destek eğitim hizmetlerinin uygulanmasında rehberlik eder. 2. Bireyin gelişimini okul rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri servisi ile işbirliği içinde izler.
Eğitim Programları Hazırlamakla Görevlendirilen Öğretmen:1. Bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanmasında, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde etkin görev alır. 2. Değerlendirme ölçekleri geliştirir. Gereksinim duyulan araç-gerecin geliştirilmesi veya sağlanması için başkan ile eş güdümlü çalışır.3. Bireyin gelişimine göre yeni bireyselleştirilmiş eğitim programı önerileri hazırlar.4. Gerektiğinde bireye, aileye, öğretmene danışmanlık yapar.
BEP nasıl hazırlanır? Bireyin o anki performansı , Kısa dönemli öğretim hedeflerini de içeren uzun dönemli amaçlar , Belirlenen amaçlara ulaşmak için hazırlanan uygun öğretim planları, Bireye sağlanacak özel eğitim hizmetleri , Her amacı kapsayacak özel ve eğitsel destek hizmetler , Normal eğitim programlarının hangi alanlarında bireye yönelik uyarlama yapılacağı , Değerlendirme süreci ,Bu tür hizmetlerin uygulanması için öngörülen süre , Programın devam edeceği zaman çizelgesi ,Birey için hangi koşullarda ne tür ve nasıl düzenlemeler yapmak gerektiği yazılarak BEP hazırlanır.
BEP TOPLANTISI HAZIRLANIRKEN NELER YAPILMALIDIR? TOPLANTIDAN ÖNCE İÇİN BİRİM BAŞKANINA ÖNERİLER Tüm üyeleri toplantı yer ve zamanı hakkında bilgilendirin. Bu bilgilendirmeyi yazılı olarak yapın, bilgilendirme notunun bir örneğini çocuğun BEP dosyasında bulundurun. Toplantıdan önce tüm izin ve onayları alın, ya da alınıp alınmadığını kontrol edin. Tüm birim üyelerine toplantı gündemini destekleyecek yazılı dokümanlarını yanlarında getirmek zorunda olduklarını bildirin. Tüm birim üyelerine toplantıda çocuğun güçlü yanlarının, gereksinimlerinin ve hedeflerinin tartışılacağını anımsatın. Toplantıda gerekli olacak belge ve yazışmalar hazırlayın ya da hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol edin. Toplantı öncesinde varolan raporlar ile ilgili hedefler gözden geçirin. Yöneltme raporundan çıkarılan güçlü yanlar ve gereksinimlerle ilgili açık ve anlaşılır bir liste hazırlayın.
TOPLANTI GÜNDEMİNİ NELER OLUŞTURUR?1) Birim üyelerinin selamlaşması ve tanışması2) Toplantının amacının ve bir önceki toplantı tutanağının gözden geçirilmesi 3) Özel eğitim ve BEP’e ilişkin hakların ve süreçlerin gözden geçirilmesi4) Çocuğa daha önce bir BEP uygulanmışsa; Değişimin sonuçları,Gereksinimlerin birbirinden nasıl etkilendiğiGenel müfredat içinde çocuğun yetersizliğinin, katılımı ve gelişimi nasıl etkilediği5) Bireyin performansının değerlendirilmesiGenel müfredata göre nerede olduğu,Çocuğun güçlü yanları,Gereksinim öncelikleri,Eğitimsel gereksinimleri,Öğrenme özellikleri,6) Yıllık amaçların ve her bir yıllık amaç için kısa dönemli hedeflerin geliştirilmesi7) Destek hizmetlerin belirlenmesi 8 ) 8) BEP geliştirilmesi ve uygulanması için personelin sorumlulukları açısından nasıl bilgilendirileceği9) Toplantıya katılanların ve toplantı sırasında alınan kararların, yapılan tartışmaların yazılı olarak kaydedilmesi ve uyuşma sağlanamayan kararların gözden geçirilmesi
BEP HAZIRLANIRKENa)BEP geliştirme birimi üyeleri BEP’in amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için;Bireyin güçlü yönlerine ve sahip olduğu yeteneklere odaklanmalıdır.Sürekli iletişim içinde olmalı, işbirliği içinde çalışmaya önem vermelidir. b)Ders planları, bireyin BEP’ inde yer alan amaç ve hedefleri yansıtmalıdır.c)Öğretim yöntemleri çeşitlilik oluşturmalıdır.d)İzleme ve değerlendirme çalışmaları planlı olarak yapılmalıdır.e)Destek hizmetler yöneltme raporunda belirtildiği şekilde verilmelidir. f)Bireyin toplum içindeki ortamlara katılımını desteklemek amacıyla düzenlemeler yapılmalıdır.g)Özel eğitim gerektiren bireylere yönelik etkinlik gösteren sivil toplum örgütleriyle gerekli görüldüğünde işbirliği içinde çalışılmalıdır.BEP GELİŞTİRME BİRİMİ
BEP TOPLANTISINDAN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİ Bu BEP’le ilgili görev limitlerimizi belirledik mi? Anne ve babanın yorum ve önerilerini aldık mı? Bu BEP’in tamamlanması için tarih belirledik mi? Bu BEP süreci tamamlanmışsa, sürecin sonlandırıldığını belirttik mi? Tüm bunları açık ve anlaşılır bir dille yazdık mı?
HER ÜYENİN TOPLANTI SONRASI İÇİN KONTROL LİSTESİ Toplantı hedefleri ile toplantıda ulaşılan sonuçlar uyumlu mu? Bana uygun olmayanları dile getirdim mi? Bu BEP’in hedeflerini gerçekleştirmek için, gerek duyduğum materyali, geliştirmem gereken etkinlikleri ve başvurabileceğim kişileri belirledim mi? Diğer birim üyeleri ile iletişim kurabiliyor muyum?KARAR ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
KARAR ALIRKEN; Tüm üyelerin kararlara katılmasına özen gösterin. “Bu karara katılmayan var mı?” sorusunu sorun. Katılmayan varsa, kararda ısrarcı olmak yerine, bir kez daha değerlendirin. Tüm bunlara karşın kararlara katılmayan üyenin katılmadığı kararla ilgili olarak fikrini yazılı olarak beyan etmesini sağlayın.
BEP NASIL DEĞERLENDİRİLİR?BEP geliştirme birimi, üyelerin değerlendirme raporlarını alır ve BEP’ in amaçları doğrultusunda, bireydeki ilerlemeyi değerlendirir.Bu değerlendirmeye göre, ilerleme kaydedilmişse BEP’ in sonraki amaçları belirlenir. Öngörülen süre içerisinde bireyselleştirilmiş eğitim programının uzun dönemli amaçları doğrultusunda ilerleme kaydedilememişse, ilerlemeyi sınırlandıran ya da engelleyen nedenler belirlenir. Bu nedenler şöyle sıralanabilir:1. Öğrenciden kaynaklanan nedenler; Öğrencinin uzun süren bir sağlık sorunu yaşaması, uyumunu güçleştiren psikolojik sorununun olması ve bu sorunlara çözüm getirebilecek uzman desteğinin, yazılı başvurulara rağmen bulunamamış olması vb.2. Öğretim ile ilgili nedenler;Amaçların uygun seçilmemiş olması, belirlenen öğretim yöntem ve tekniklerinin uygun olmayışı, belirlenen araç-gerecin sağlanamaması vb.3. Ortamdan kaynaklanan nedenler;Özel eğitim gereksinimi olan bireyin eğitim gereksinimine uygun ortam düzenlemelerinin yapılmamış olması vb.4. Destek hizmetleri ile ilgili nedenler;Yöneltme raporunda belirtilmiş olan destek hizmetlerin ortamda sağlanamamış ya da yetersiz sağlanmış olması vb5. Anne-babanın (yatılı kurumlarda ise grup ve etüd öğretmenlerinin) öğretim sürecindeki yeri ile ilgili nedenler; Anne-babanın, öğrenci ile okul dışında, evde yapması gereken, öğretmen tarafından bildirilmiş çalışmaları yapmamış olması vb.6. BEP geliştirme birimi ile ilgili nedenler;Birimde görev alması gereken ve öğretime destek sağlayacak üyelerden birinin birimde olmamasının etkileri vb.7. Eğitim personeli ile ilgili nedenler;Eğitim ve öğretimi yapacak yeterli sayıda ve uygun nitelikte personelin olmaması ya da mevcut eğitim personelinin uygun program ve hizmet içi eğitimle desteklenmemiş olması vb.8. Ekip ile ilgili nedenler;Bireyin tanılama, değerlendirme ve yöneltme bilgilerini içeren dosyasının birime ulaşmamış olması, bireyin izlenmesi aşamasında ekibin uygun desteği sağlamamış olmasının etkileri vb9. Yerleştirme kararı ile ilgili nedenler:Yöneltme raporuna uygun yerleştirmenin yapılmamış olması vb.
BEP VE TEFTİŞ Teftiş ve Denetim 23937 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “ Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği”
Madde 79: Özel eğitim okul ve kurumları ile özel eğitime destek sağlayan kurumların faaliyetlerinin teftiş ve denetimi özel eğitim ve/veya psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında yetişmiş müfettişlerce yapılır.Öğretmenin Teftiş Edilmesi ve Denetimi
Madde 80: Öğretmenin teftiş edilmesi ve denetiminde öğretmenin;a. Özel eğitim gerektiren öğrencinin kişisel ve gelişim özelliklerine göre, öncelikle bireyselleştirilmiş eğitim programlarında hedeflenen amaçları gerçekleştirme düzeyini dikkate alarak değerlendirme yapması,b. Özel eğitim gerektiren öğrencinin eğitim kurumuna gelmeden önceki eğitim durumu hakkında bilgi toplamış olması,c. Özel eğitim gerektiren öğrencinin performansını tam olarak kullanmasını sağlaması, cihazların kullanımında titizlik göstermesi,d. Bireyselleştirilmiş eğitim programlarını öğrenciye uygulaması ya da programların uygulanmasını takip etmesi,e. Ailelerle iş birliği içinde olması,f. Özel eğitim gerektiren öğrencinin eğitsel, psikolojik ve tıbbi değerlendirmesinin yapılması için gerekli önlemleri alması,g. Özel eğitim gerektiren öğrencinin eğitiminde kullanılan eğitim yöntemleri konusunda hizmet içi eğitim programlarına katılmış olması, braille-kabartma yazı, doğal-işitsel-sözel gibi eğitim yöntemlerini kullanabilmesi,h. Sınıfında sosyal bütünleşmeyi sağlaması,ı. Günlük planlarında özel eğitim gerektiren öğrencinin bireysel ve gelişim özelliklerini dikkate alarak, alacağı önlemleri belirtmiş olması, konularına dikkat edilir.
Yönetimin Teftiş Edilmesi ve Denetimi
Madde 81: Yönetimin teftiş edilmesi ve denetiminde yönetimin;a. Öğretim yılı başında özel eğitim gerektiren öğrenciler için alınacak önlemler konusunda planlama yaparak, özel eğitim ortamında gerekli düzenlemeleri yapmış olması,b. Personelin özel eğitim konusunda bilgi ve deneyimlerini artırmak amacıyla seminer düzenlemesi, kurs düzenlemeye yönelik önlemler alması, kurum içi seminer dönemlerinde özel eğitim konularına ağırlık vermesi,c. Kurum içinde birim, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri servisi ve kurullar arasında eş güdümü sağlaması,d. Eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi, özel eğitim hizmetleri kurulu, aile, gönüllü kurum ve kuruluşlar, okul aile birliği, eğitim vakfı ve derneği, üniversite, hastaneler ile kurumu arasında iş birliği sağlaması,e. Aile eğitim programlarının hazırlanarak uygulanması için gerekli önlemleri alması,
f. Sosyal bütünleşmeyi sağlamak amacıyla özel eğitim gerektiren öğrencilerin de kültürel, sosyal ve serbest zaman etkinliklerine aktif katılımı için önlemler alması,
g. Sivil savunma planının hazırlanması ve her yıl en az iki defa uygulama yapılması konularına, dikkat edilir
Kaynaklar
23937 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “ Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği”
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.