hd porno porno hd porno porno

Otistik Bireylerle ilgili çalışmalar

3.198 okundu

KURUMSAL ÇALIŞMALAR

Otistik bireylere eğitim veren kurumlarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık servislerinin otistiklerin cinsel gelişim süreçlerine dair özellikleri çok iyi bilip veli-öğrenci-eğitimci arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini geliştirebilecek bilgi birikimine ve deneyimine sahip olması gerekir.

 

İlgili servisler öğrencilerin cinsel gelişim evrelerine dair sağlıklı kayıt ve bilgiler bulundurmalıdır. Bu servis genel olarak cinsel gelişime dayalı olarak otistik bireyle ilgili kişileri hazırlayıcı tedbirlerin alınmasını sağlamalıdır.

Kurumsal olarak otistik bireylerin cinsel gelişim evrelerine yönelik uluslararası ve ulusal normlar, etik kurallar, insani yaklaşımlar temel alınarak düzenlemeler yapılmalıdır.
Bu kapsamda kurum fiziksel olarak bireylerin cinsel ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmeli, cinsellik konusuna yönelik biyolojik, psikolojik ve sosyolojik açıdan bilgi birikimine dayalı seminer, panel, brifing, gösteri, yayın ve broşürlerle personelini hazırlamalıdır.

 

OTİSTİK BİREYLERDE AİLEYE YÖNELİK CİNSEL EĞİTİM:

Öncelikle aile, bu alanla ilgili olarak yeterli bilgi birikimine ve deneyimine sahip kurum ve kişilerce sağlıklı bir şekilde, otistiklerin cinsel gelişim evreleri hakkında bilgilendirilmelidir.

Uluslararası düzeyde otistiklerin ergenlik ve ön ergenlik dönemlerine yönelik yapılan çalışmalar ve uygulamalar hakkında aydınlatılmalı, bu uygulamalardan ailenin sosyo-ekonomik düzeyine en uygun olan yöntem belirlenip bu yöntemle ilgili olarak aile hazırlanmalıdır.

Otistik bireylerin ön ergenlik ve ergenlik döneminde gerçekleştirdiği her türlü davranışın doğal ve yaşanması gereken bir süreç olduğu, bu süreçte olumlu davranışların gerçekleşebilmesi için ailenin izlemesi gereken tutum ve yöntemlerin belirlenmesi için eğitim kurumları ile koordineli olmaları gerekir.

Sağlıklı ve standart bir ergenlik dönemini çocuklarının yaşayabilmesi için gerekli olan fiziksel düzenlemeler ev ortamında da yapılmalı, çocuğunun cinsellikle ilgili biyolojik yönünü normaller gibi kabul edip, psikolojik gelişim sürecinde çocuğuna katkılar sağlamalıdır.

 

OTİSTİK BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMİNDE
ÇEVREYE YÖNELİK EĞİTİM

Otistik bireylerin iletişimde bulunduğu yakın ve uzak çevresi otistiklerin cinsel gelişim evrelerine yönelik yaşadıkları davranış değişiklikleri hakkında bilgilendirilmelidir. Ergenlik döneminde otistik bireyin sağlıklı bir cinsel gelişim ve davranış süreci yaşayabilmesi için çevrenin de aile ve kurum gibi çocuğa olumlu katkı yapacak tutum ve davranış geliştirmesi gerekir. Bu açıdan ailenin çocuğun cinsel yönüne yönelik aldığı tedbirlerin çevrede de saygı ile karşılanması ve gereğinin yapılması, kesinlikle otistiklerin cinsel gelişimlerine yönelik olumsuz tavır ve davranışların olmaması gerekir. Normal bireylerin cinsel aktivitelerine yönelik çevrenin geliştirdiği tutum otistikler için de geçerli olabileceğini varsayarak bu yönde istikrarlı davranılması gerekmektedir.

Otistik bireyin yakın çevresinin çocuğun cinsel davranışlarına karşılık öfke, kızgınlık, korkma, acıma, merhamet gibi duygularla hareket etmelerinin olumsuz davranışlara yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Ergenlik dönemini yaşayan bireylerin cinsen ihtiyaçlarını gidermeye yönelik ailenin uyguladığı herhangi bir ulusal veya uluslararası yaklaşım modeli çocuğun fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak yakın çevre tarafından da kabul edilmelidir.

OTİSTİK BİREYLERE YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR:

Otistiklerin cinsel gelişimleri ile ilgili olarak komisyonumuzun yapmış olduğu incelemeler, araştırmalar ve bazı otistik çocuğa sahip ailelerin söylemlerinden de anlaşıldığı gibi ciddi manada cinsel istismarın yaşandığı bilinen bir gerçektir.
Bu bireylerincinsel davranışlarında sınırlayıcı dini değerlerin, toplumsal sorunların ve etik kuralların bağlayıcı olmaması sebebiyle istenmeyen bazı gelişmeler olmaktadır. Çocukların ergenlik döneminde karşı cinse olan arzularının art niyetli kişilerce suistimale uğratıldığı, özellikle bu kişilerin; çocukların kendini ve olayı ifade edememesinden aldığı gücle bu istismarı rahatlıkla gerçekleştirdikleri bilinen bir gerçektir.

Çocukların özellikleri ve cinsel rahatlıkları göz önünde bulundurularak her an kontrol altında tutulmaları gerekmektedir. Özellikle kız çocuklarının giyimlerine bu kapsamda dikkat edilmeli, otistiklerin cinsel istismarına neden olabilecek cinsel içerikli figürler, oyun ve davranışlardan kaçınılmalıdır. (Dudaktan öpme, kucağa oturtma, cinsel içerikli temaslar v.b.)
İstismara (tecavüz,taciz) maruz kalınmaması için kesinlikle çocukların ilişkide bulunduğu kurum ve yakın çevre kontrol altına alınmalıdır. Olumsuz gelişmelere zemin hazırlayabilecek her türlü şartlardan kaçınılmalıdır.

Sonuç olarak otistik bireyler suistimale uğrayabileceği ve kontrol edilemiyeceği ortamlardan uzak tutulmalıdır.
OTİSTİKLERİN CİNSEL EĞİTİMİNE YÖNELİK
ÖNERİLERİMİZ
M.E.B. Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü otistik bireylerin cinsel gelişim evrelerinde kurumlarda yaşanılan sıkıntıların gerçek ve kaçınılmaz olduğunu kabullenmelidir. Bu problemle ilgili olarak üniversitelerin ilgili bölümlerinden ve kurumlardan gelen raporlar doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılmalı, kurumlara ve ailelere yönelik eğitim programları hazırlanmalı, broşür ve kitaplar basılmalıdır.

Otistik çocuklar eğitimi müfredat programında cinsel eğitim başlıca bir ders olarak müfredata alınmalıdır. Otistik bireylere eğitim veren kurumların ergenlik döneminde yaşadıkları sorunları göz ardı etmeden ve uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak bağımsız hareket edebilmeleri sağlanmalıdır.

Bağımsız OÇEM’lerde cinselliğin biyolojik ve fizyolojik yönü de dikkate alınarak doktor ve hemşire bulundurulmalıdır.

Ülkemizin toplumsal normları dikkate alınarak cinsel eğitimle ilgili olarak, otistik bireylerin cinsel eğitimlerinde uluslararası normların yakalanabilmesi için gelişmiş ülkelerle sürekli temas halinde bulunulması, basın yayın organları aracılığıyla toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

 

GEBELİĞİ ÖNLEYİCİ ETKİN YÖNTEMLER

Hormonal Kontraseptifler
Kombine Oral kontraseptifler: ”Hap”
Östrogen ve progesteron içeren doğum kontrol hapları en etkili ve emin doğum kontrol yöntemidir.
Araştırmalara göre dikkatli biçimde hap kullanan 100 kadından bir tanesinden daha azı bir yıl içinde gebe kalmaktadır.

Hapın olumlu etkileri gebeliği önleme, ağrılı adeti tedavi etme, memenin ve yumurtalığın iyi huylu kistlerinin meydana gelme olasılığını azaltma, demir yetmezliği anemisinin meydana gelmesini önleme, menstruel kan kaybını azaltma, assendan pelvik enfeksiyonlara karşı korunma, toksik şok sendromunda %25 azalma ve osteoporoza karşı korunmadır.

Hapın olumsuz yan etkileri hafif bulantı, nadiren kusma, baş ağrısı, kiloda artma, göğüslerde ağrı, gerginlik, dolgunluk, adet düzeninde değişiklikler-hipomenore, amenore, siklus ortasında lekelenme, laktasyonun baskılanması, hipertansiyonla karşılaşma riski, damar tıkanıklığı olabilir. Ayrıca deride kloazma, plazma insülindüzeyini olumsuz etkileme ve 4 yıldan fazla kullanıldığında abdominal ağrı, hepatomegali ve bening hepatik adenomu da düşünülmelidir.

Normalde yumurtalıkların yaptığı hormonlar ağızdan hap şeklinde verildiğinden, beyindeki hipofiz ve hipotalamusu etkileyerek yumurtalıkların çalışmasını durdurur ve yumurtlama(ovulasyon) meydana gelmez

Haplar gebelik, tromboflebit veya tromboembolik hastalık öyküsü; fonksiyon bozukluğu gösteren akut ve kronik tip karaciğer hastalığı östrojene bağlı karsinoma, bilinen veya şüpheli meme karsinomu, teşhis edilmemiş uterus kanamaları, fazla sigara içme, hipertansiyon, diabet, toksemi, 40 yaşın üzeri, hiperlipoproteinemia, menstrual siklusu düzene girmemiş adölesanlar, koroner arter veya iskemik kalp hastalığı öyküsü olanlar migren krizleri olanlar, ruhsal yapısı dengesiz olanlar halinde kontrendikedir.

Hap kullanmaya başladıktan sonra senede bir kere kan basıncı, idrar tahlili ve kanda üre seviyesi temin edilmeli, ayrıca senede bir kez servikal froti yapılmalıdır.

Kadın şiddetli karın ağrısı, şiddetli göğüs ağrısı, öksürük, nefes darlığı, şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, uyuşukluk, görme sorunu, konuşma zorluğu, şiddetli bacak ağrısı, gibi durumlarda veya depresyon, sarılık ve memede sertlik sorunu olduğunda doktora başvurmalıdır.

Yalnız Progestin İçeren Kontraseptifler(Minipil veya Devamlı P rogestin)

Yalnız progestin içeren haplara minihap ismi verilir. Bu hapların hiç ara verilmeden her gün alınması gerekir.
Özellikle ileriki yaştaki ve emziren kadınlarda başarı ile kullanılır. İleriki yaştaki kadınlara, kardiovasküler riskleri nedeni ile önerilemeyen kombine haplar yerine minihaplar daha güvenle önerilebilir. Minihaplar anne sütünü baskılamadığı için emziren kadınlar tarafından rahatlıkla kullanılabilir. Minihap kullanan kadınlarda baş ağrısı ve yüksek tansiyon daha nadir görülür. Siklusun büyük bir yüzdesinde ovulasyon olduğundan, ovulasyona bağlı kanama anomalileri olmaz. Ancak kombine haplara göre minihapların kontraseptif etkisi daha azdır. Progestinin bazı yan etkileri vardır;ovulatuar siklusta düzensizlik ve ektopik gebeliktir.

Minihapların geçirilmiş over kisti, ektopik gebelik ve açıklanamamış vajinal kanamalarda alınmaması gerekir. Amenore ve ara kanamaları en fazla görülen yan etkileridir.

İmplantlar

Norplant adıyla tanınan deri altı kontraseptif implantlar, 5 yıl süre ile yüksek kontraseptif etki sağlarlar. İmplantlar basit bir cerrahi insizyonla kolun üst bölgesine, deri altına yerleştirilen çubuklardır. Çıkarıldığında kontraseptif etkisi hemen sona erer.

Enjeksiyonlar

Enjeksiyonlar minihapların3 ya da 6 aylık enjektabl şekilleridir. Ovulasyonu durdurdurlar. Östrojen içeren kontraseptifler için risk taşıyan kadınlarda daha güvenli, uzun süreli ve emniyetli kullanılabilmeleri olumlu yönleridir. Amenore ve siklus düzensizlikleri en çok görülen yan etkileridir.

Rahim İçi Araçlar(RİA)

Rahim içi araçlar hazne içine konuldukları zaman gebeliği önleyici etki gösteren, küçük plastik araçlardır. Plastikten, bakırdan ve hormon içeren değişik türde araçlar vardır.

Uterus boşluğunda bulunan RİA, yabancı cisim etkisi yaparak endometriumda enflamatuar reaksiyon oluşturarak zigotun implantasyonunu önler. RİA uterus içinde immünolojik (hücresel bağışıklık)bir infertiliteye neden olur. RİA’nın antijen etkisi kuvvetli bir yabancı cisim reaksiyonu oluşturur. Oluşan bu reaksiyon spermlerin imhasını sağlar. Spermleri immobilize eder. Böylece vajenden fallop tüplerine geçişleri engellenir.

RİA’nın Kontrendikasyonları

*Gebelik veya gebelik şüphesi

*Pelvis içi enfeksiyonlar

*Servikal veya uterin malignitesi ya da şüphesi

*Adet düzensizliği, fazla miktarda kanama

*Akut servisit, vajinit veya servikste arozyon

*Aşırı ağrılı adet görme, kasıklarda devamlı şiddetli ağrı

*Koagulasyon bozuklukları veya antikoagulan tedavi görme

*Şiddetli anemi

*Ektopik gebelik öyküsü

RİA Uygulama Zamanı
RİA uygulamak için en uygun zaman adetin 3 ile 5 günleri arasındadır. Bu zaman içinde RİA uygulanışı daha kolaydır, hem de kadının gebe olmadığından emin olabilirsiniz.

Doğumdan hemen sonraki ilk 10 dk. içinde takılabilir. Ancak bu dönemdeki uygulamalarda aracın düşme olasılığı veya uterus çok yumuşak olduğu için perforasyon olasılığı yüksektir.
RİA doğumdan 6 hafta sezeryandan 8 hafta sonra takılabilir. Bu süre içinde kadın cinsel ilişkide bulunmamış veya kondom ile korunmuş olması gerekir.

Kadında bir enfeksiyon riski yoksa düşükten hemen sonra takılabilir. Genellikledüşüğü ya da küretajı izleyen 2-3 haftalar arasında uygulama yapılır.

RİA’nın komplikasyonları adet miktarında ve süresinde artma, kesilmeyen kanamalar, adetler arasında lekelenme ve anemi, kramp ve ağrılar, RİA’nın atılması, gebelik, uterus perforasyonu, pelvik enflamatuar hastalıklardır.

Kondom(Prezervatif)

Halk arasında kılıf olarak bilinen kondom kolay ve ucuz elde edilebilir olması nedeniyle avantajlıdır. Bunun yanında AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynar. Ayrıca serviks kanserine karşı koruyucu etkisi vardır. Kondomun glanspenisteki duyarlılığı azaltması ve ilişkiyi bölmesi dezavantajları olarak kabul edilir. Ayrıca kondomun delik olması veya koitus esnasında yırtılması gibi sakıncaları mevcuttur. Kondomu kullanmadan önce sağlam olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kondom mutlaka her koitusta kullanılmalıdır. Temas sırasında kayıp çıkmamasına dikkat edilmelidir.

Diyafram(Kapak)

Bu servikse yerleştirilen yarım küre biçiminde lastikten yapılmış bir araçtır. Rahim ağzını kapatarak, spermlerin buraya geçmesini önler. Pelvik muayene ile uygun büyüklükte diyafram seçilir. Mutlaka bir spermisitle beraber kullanılmalıdır. Diyafram vajene ilişkiden önce yerleştirilmeli ve ilişkisonrası 8 saat vajende kalması sağlanmalıdır. Diyafram vajenden çıkarıldıktan sonra ılık sabunlu su ile yıkanıp kurutulup pudralanarak saklanmalıdır. Her kullanımda diyaframın sağlamlığı kontrol edilmelidir. Diyafram nadiren alerjik reaksiyon yapabilir. Temiz koşullarda takılmaması ve vajende uzun süre kalması vajinal ve üriner sistem enfeksiyon riskini arttırır.

Cerrahi Sterilizasyon

Cerrahi kontrasepsiyon kadında ovumun, erkekte spermiumun geçtiği kanalların cerrahi bir yöntemle kapatılması işlemidir. Geri dönüşümsüzdür. Sağlık ve cinsel işlevler üzerine her hangi bir etkisi yoktur. Tüm cerrahi işlemler gibi kanama, enfeksiyon ve anestezi riskleri vardır.

Erkeğin Sterilizasyonu-Vazektomi

Erkek tohum hücreleri hayalarda yapılır. Taşıyıcı kanallar erkek tohum hücrelerini meni sıvısı ile karışabilecekleri meni keseciğine taşır. Bu sıvı cinsel boşalmada dışarı atılır. Menideki hücreler, kadın yumurta hücresi ile birleşirse gebelik oluşur. Vazektomi, taşıyıcı kanalın kapatılması ile erkek tohum hücrelerinin geçmesini engelleyerek gebeliği önler. Operasyondan sonra 3 gün koitus yasaklanır.

Kadın Sterilizasyonu-Tübal Ligasyon hem vajinal hem abdominal yoldan yapılabilir.

Abdominal:Anestezi ile umblikusun atından küçük bir insizyonla (mini laparatomi)abdomene girilir. Tüpler ayrıştırıldıktan sonra kesme ve bağlama yöntemi ile kapatılır.

Doğumdan 1-3 gün sonra veya normal dönemde herhangi bir zamanda işlem yapılabilir. Laparoskopik sterilizasyon yeni bir tekniktir. Subumblikal bölgeden bir veya iki insizyon yapılır. Abdomene karbondioksit gazı verilir. Laparoskop ile abdomene girilir. Tüpler kesme, bağlama ve koterizasyon yötemi ile kapatılır. Komplikasyonları; perforasyonu, enfeksiyon, hemoraji ve anestezinin yan etkileridir.

 

%d blogcu bunu beğendi: