hd porno porno hd porno porno

Category: Motor ve Öz Bakım Beceri Öğretimi

Temel Motor Hareketler

 1 .TEMEL HAREKETLER DÖNEMİ

 Yaşamın ikinci ve yedinci yılları arasındaki süre, temel becerilerin kazanıldığı dönemdir. Bu temel beceriler, koşma, adama, sıçrama. sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakta vurma gibi hareketlerdir. Bu beceriler, tüm çocuklarda bulunan ortak özellikler ve yaşam için gerekli beceriler olduğundan “Temel Beceriler” olarak isimlendirilirler. ( 1,2) İki yaşından sonra , temel hareketler kaba bir şekilde ortaya çıkarlar. Temel hareketlerin gelişimi üç evrede incelenir. Bu evreler. gelişimsel bir sıra izlemekle beraber her evreyi diğerinden kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir.(1)

1.1.  BAŞLANGIÇ EVRESİ Bu evrede çocuklar, kendi bedenlerinin hareket yeteneklerini anlamak ve bunları denemek için çaba gösterirler. hareketler sırasında beden ya çok abartılı ya da çok sınırlı biçimde kullanılır. Ritm ve koordinasyon zayıftır.

1.2.  İLK EVRE Bu evrede, kontrol ve ritmik koordinasyon arttığı için çocuğun hareketleri daha uyumlu ve kontrollü olmaya başlar. Buna rağmen , abartma ve sınırlama vardır. Üç dört yaş çocukları gözlendiğinde bu evrenin özelliklerini taşıyan pek çok hareket görülebilir.

1.3. OLGUNLUK EVRESİ Bu evrede , çocuklar mekanik yönden etkili, uyumlu ve kontrollü, gelişmiş hareket şekillerini sergilerler. Beş altı yaşına gelen çocukların bu evreye ulaşmış olmaları gerekir.Çocukların Çoğunun temel geliştiremedikleri ve yetişkinlerin hareketleri incelendiğinde, bir hareket yeteneklerini olgunluk düzeyinde görülmektedir. Bazı çocuklar, bu düzeye çevresel etkenlerin minimum etkisi ile, temelde olgunlaşma ile ulaşmaktalar. Ancak, Çocuğun olgunluk evresi ne ulaşabilmesi, alıştırma olanağı yaratılmasına, motive edilmesine ve nitelikli bir eğitim verilmesine bağlı olmaktadır. Başlangıç, ilk ve olgunluk olarak belirlenen gelişim sırası tüm çocuklar için aynıdır. Ancak. gelişimin hızı çevresel ve kalıtsal etmenlere bağlı olarak değişmektedir. Bu da bireysel farklılıklara neden olmaktadır. Çocuğun olgunluk evresine ulaşıp ulaşamayacağını öğretim. cesaretlendirme ve alıştırma olanakları belirleyecektir.

Modeller arasında farklılıklar tüm çocuklarda görülebilir. Örneğin, çocuk fırlatmada başlangıç, yakalamada ilk, koşuda da olgunluk evresinde olabilir. Model içi farklıklar ise bir hareketin gerçekleştirilmesinde rolü olan beden parçalarının yaptığı hareketlerin farklı gelişim evrelerinde olmasından kaynaklanırlar. Örneğin, fırlatmada kolun hareketi ilk, bacağın hareketi olgunluk, gövdenin hareketi ise başlangıç evresinde olabilir. Bunun nedeni ise, yanlış örnekler, yanlış hareketlerle başarıya ulaşma, sınırlı öğrenme olanakları, yetersiz duyu hareket bütünleşmesi olabilir.

 Bireyin temel hareket yeteneklerinin dengeli bir biçimde geliştiı5lmesi, yaratıcı ve düzeltici bir Öğretimle mümkündür. Temel hareket yeteneklerinin gözlenerek değerlendirilmesi, öğretmenin alıştırmalar planlaması ve uygun öğretim yöntemlerinin saptanması çocukların olgun modeller geliştirmesine yardımcı olacaktır. Temel hareket modellerinde olgunluk evresine ulaşamama, bunların spora uyarlanmasına engel olacaktır. (1)

2. Bu dönemin en önemli özellikleri2.1.  1. Aşama

Temel hareketlerin gelişiminde olgunlaşma kadar çevresel (deneyim, alıştırma, spor alanları, çocuk parkları, spor yapan bireylerin varlığı) ve bireysel (motivasyon, yetenek, ilgi) faktörler de önemlidir.

 2.2. İkinci Aşama : Olgunlaşma, hareketlerin kazanılma sırasını, çevresel etmenler de hareketlerin kazanılma hızını ve düzeyini belirler.

2.3. Üçüncü Aşama : Bu dönemde hedef temel becerilerin olgun düzeyde başarılmasıdır. Temel hareketlerin olgun düzeyde başarılmasının tek yolu ise, çocuğa deneyim ve atıştırma olanağı sağlayan çevreler sunmaktır.

2.4. Dördüncü Aşama :  Bu yaş çocukları arasında hareket yetenekleri önem kazanırlar. Çocuklar hareket başarılarını birbirleriyle karşılaştırmaya ve övünmeye eğilim gösterirler.

2.5. Beşinci Aşama : Temel hareket becerilerinin kazanılması çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi üzerinde önemli rol oynar.

2.6. Altıncı Aşama : Temel hareket becerilerinin kazanılmasında güç, esneklik, denge, dayanıklılık, hız, çeviklik, koordinasyon gibi faktörler etkilidir.

2.7. Yedinci Aşama : Bir beceri önce en ilkel düzeyde kazanılır, sonra gerekli düzeltmeler yapılır. Deneyim, olgunlaşma ve yetişkinlerin etkisi ile yetenek geliştirilir. (1)                 Okulöncesi dönemde kazanılan denge, yakalama, atlama, fırlatma, koşu, topa ayakla vurma, sıçrama ve sekme becerileri ve gelişimlerinin genci özellikleri şu şekilde açıklanabilir;

3. Temel Hareketler Dönemin de Kazanılan Motor Yetenekler

 

2-3Yaş Büyük Kas Yetenekleri Küçük Kas Yetenekleri
Çift ayak sıçrar.Geri geri yürür.Destekle merdiven İner.Duran topa tekme atar.Destekle öne takla atar. İpe 4 boncuk dizebilir. Kapı kolunu açabilir.5-6      küpten kule yapabilir. Kitabın sayfalarını tek tek çevirebilir. Kağıdı ikiye katlar.
3-4Yaş Büyük Kas Yetenekleri Küçük Kas Yetenekleri
20 cm yüksekten yere atlar.Hareketli topa tekme atar.Parmak ucunda yürür.Üç tekerlekli bisiklete biner.Salıncakta sallanır.Kaydıraktan kayar.Öne takla atar.Ayak değiştirerek merdiven çıkar.Havadan atılan topu tutar. Üç parçalı boz-yap yapar.Makasla keser.Çizgi üzerinden makasla keser.
4-5Yaş Büyük Kas Yetenekleri Küçük Kas Yetenekleri
Tek ayak üzerinde 4-8 sn durur.Değişik yönlere koşar.Dengede yürür.Çift ayak 10 kez sıçrar.5 cm yükseklikteki ip üzerinden atlar.6 kez geriye sıçrar.Top sıçratır ve yakalar.Ayak değiştirerek merdiven iner.Tek ayak üstünde 5 kez sıçrar. Resimlerinde ev, adam, ağaç çizebilir.Makasla basit şekiller kesen, yapıştırır.
5- 6 Yaş Büyük Kas Yetenekleri Küçük Kas Yetenekleri
Dengede ileri geri yanlara yürür.İp atlar gibi sıçrar.Topa yön vererek sıçratır.Tek elle top tutar.İp atlar.Sopa ile topa vurur.Paten kayar.İki tekerlekli bisiklete biner.Kızak kayar.Tek ayak üzerinde 10 sn durur.Barsfikste 10 sn. Asılı bekler. Kalem tutar.Büyük harf çizer.Baş parmakla diğer parmaklarına dokunur.Bir resmin sınırlarını taşırmadan boyar.Resim keser.Kalemtıraş kullanır.Çekiçle çivi çakar.İsmini yazar.Koşarken yerden nesne alır.Küçük harfleri bakarak çizebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   4. DENGE Denge, belli bir yerde bir durumu devam ettirme olarak tanımlanmaktadır. İlk önemli denge şekilleri oturma ve ayakta durmadır. Dönme, eğilme , yukarı doğru uzanma, tek ayak üzerinde durma, çocuğun gelişimine paralel olarak ortaya çıkan diğer denge şekilleridir.Denge, yürüme, koşma ve atlama gibi becerilirin kazanılmasında çok önemli bir faktördür. Bu nedenle, denge yetenekleri iyi test edilmeli ve gözlenmelidir. Denge yeteneğinin geliştirilmesi için, beden eğitimi programlarında denge ile ilgili etkinliklere ağırlık verilmelidir.Çocuk ileriki yıllarda, dengesinin gelişmesi ile iki tekerlekli araçların, buz patenin ve tekerlekli patenin kullanılması gibi, spor aktivitelerine başarılı bir şekilde katılabilir. Denge, sinir sisteminin sağlığını test etmede kullanılan bir durumdur. Aynı zamanda kas sistemi, göz kontrolü ve orta kulak arasındaki bütünleşme hakkında bilgi verir.Yapılan bir çok araştırma, işitme engelli çocukların motor gelişimlerinin normal işiten çocuklara göre daha yavaş  geliştiğini ve özellikle de denge alanında geri kaldıklarını göstermektedir.

Okulöncesi çocuklarının denge becerileri statik denge ve dinamik denge olmak üzere iki şekilde incelenir. Statik denge, tek ayak üzerinde durma süresi ölçülerek incelenir. Dinamik denge ise, denge tahtası ya da çizgi üzerinde yürüme becerisinin değerlendirilmesi ile incelenir. Dinamik dengede, çocuğun performansı yürümede geçen zaman ile ölçülebileceği gibi, yürümede geçen sürenin yürüme mesafesine bölünmesi ile de ölçülebilir. Bayley ‘nin çalışmaları, çocukların iki yaşına kadar statık ve dinamik denge becerisini kazanamadıklarını göstermektedir. Üç yaş -civarında çocukların çoğu tek ayaklarının üzerinde 3-4 saniye durabilmekte ve 6 cm genişliğinde, 2,5 m uzunluğunda, 10 cm yüksekliğindeki denge tahtası üzerinde başarılı bir şekilde yürüyebilmektedirler(Edpebchade 1980). Welman’nın çalışmaları da dairesel çizgi üzerinde yürüme becerisinin 4 yaşından sonra kazanıldığını göstermektedir. (2).

5.  YAKALAMA Yakalama, sadece eller ya da eller ve diğer beden parçalarının kullanılması ile havadaki bir topu ya da nesne’yi durdurarak kontrol altına almayı içerir. Topun sadece ellerle yakalanması “olgun yakalama şekli ‘’, eller ve diğer beden parçalarının kullanılması ile yakalanması da ‘’gelişmemiş hareket şekli” olarak tanımlanmaktadır. (2)  Yakalama öncesi deneyimlerin. yakalama becerisinin gelişimine büyük katkısı vardır. Çocukların ilk yakalama deneyimleri, bacakları açık durumda oturarak yuvarlanan topu elleri ya da ayakları ile durdurmalarıdır. Bu ilkel başlangıçtan sonra, zaman —mekan ilişkisinin kazanılmasına paralel olarak top yakalama becerisi gelişmeye başlar. Çocuk. oturma durumundan ayakta durma durumuna geçerek yuvarlanan ya da zıplayan topu takip etmeyi, durdurmayı ve kontrol altına almayı öğrenir. Ayağa kalkma, aktif bir katılım yaratarak yakalama becerisinin oluşmasında önemli bir basamak oluşturur. Bu aşamadan havadaki topu yakalama aşamasına geçiş oldukça zordur. Çocuk bu aşamada ya top atılmadan önce, ya da top atıldıktan sonra yakalama tepkisinde bulunur ve topu ancak yerde kontrol altına alabilir. Bu aşama, iki yaş civarında görülmektedir. Çocukların bu ilk aktif yakalama tepkileri aynı zamanda gelişmiş yakalama şeklinin ilk aşamasının başladığını göstermektedir.Yakalamada. olgun form Scefeldt, Reuschlein ve Vogel’e göre beş aşamada kazanılır.    

5.1. Birinci Aşama : Çocuk kollarını dirsekleri gergin. avuçları birbirine ya da yukarıya dönük durumda önde tutar. Top ellerine ya da kollarına değdiğinde ,dirsekleri bükülür. Çocuk kollan ve elleri ile topu göğsüne bastırır.     

5.2. İkinci Aşama : Çocuk topu yakalamak için dirseklerini hafifçe büker top eline değmeden kollarını harekete geçirerek topu kolları ile vakalar.     

5.3. Üçüncü Aşama : Çocuk, topu yakalamak için kollarını bükerek hafifçe omuzlarına yaklaştırır. Dirsekler öndedir. Çocuk, topu bileklerini bükerek yakalamaya çalışır.

a. Ara Aşama: Çocuk . top temas ettiğinde topu göğsünde kolları ile kucaklar.

b. Ara Aşama: Çocuk, topu elleri ile yakalamaya çalışır. Ancak düşürmemek için topu elleri ile göğsüne yaklaştırır.     

5.4. Dördüncü Aşama : Çocuk dirseklerini yanda bükülü tutar.Topu yakalarken ellerini önde birleştirir. Top, sadece ellerle yakalanır. Diğer beden parçalarına temas etmez.   

5.5. Beşinci Aşama : Kol hareketleri, 4. aşamadaki gibidir. Ancak çocuk bu aşamada topu yakalamak için hareketli hale gelir. Bazı araştırmacılar, bir buçuk—altı yaş çocuklarının top yakalama sırasında yüz ifadelerini incelemişlerdir. Korku tepkisinin, başarısız yakalama durumlarında ortaya çıktığını belirtmişlerdir. (2) Yakalama becerisini incelemek ve çalışmaları karşılaştırmak, performansı etkileyen topun büyüklüğü., hızı, atılma mesal7esi ve top atma yöntemi gibi değişkenlerden dolayı oldukça zordur. Son yıllarda, top atma yönteminin etkisinin ortadan kaldırılması ve bir standart oluşturulması amacıyla top atma makinaları geliştirilmiştir. Aynı amaçla, çember de yaygın olarak kullanılmaktadır.

6. DURARAK UZUN ATLAMA

Yürüme ve koşma becerisi kazanıldıktan sonra, dengenin gelişmesi ve kuvvetin artmasıyla birlikte atlama becerisi kazanılmaktadır. ( 7 )Durarak uzun atlamanın ve yukarıya doğru sıçramanın ortak bir kaynaktan çıktığı varsayılmaktadır. Her iki hareket de, iki ayak üzerinde ileri ve yukarıya doğru hareket etmeyi gerektirmektedir. Ancak ileri ve yukarıya doğru hareket etme, derecesi farklıdır. Hellebrant, durarak uzun atlamayı, iki ayak üzerinde ileriye doğru sıçramak olarak tanımlamakta ve hareket yönünün dikeyden yataya doğru geliştiğini ifade etmektedir. Çocukların ilk atlama şekilleri, bir bacağı yukarı doğru kaldırarak hızlı bir uzun adım atmaktır. Ancak, iki—iki buçuk yaş düzeyinde iki ayağı kaldırarak atlama becerisi kazanılmaktadır. Bu yaşta. ayakları kaldırırken ve yere basarken bacakların hareketinin birbiri ile uyumlu olması oldukça güçtür. Atlama becerisi, Çocuğun koşma ve yürümede öğrendiği yere basma eyleminden oldukça farklı olmasına rağmen. çocuklar her sıçrama deneyiminde bacakların hareketini uyumlu hale getirmeye çalışırlar.  

7.TENİS TOPU FIRLATMA Altı aylık çocukların Çoğu. kollarının fırlatma atma becerisini ayırt etmekte ve sınırlı kaba bir atma davranışında bulunurlar. Genellikle bir yaşından önce, kısa bir mesafeye top atma davranışı gösterirler. Guttridge ( 1939 ), iki—üç yaş çocuklarının iyi bir fırlatma olmadıklarını ve fırlatma becerisinin ancak dört yaşından sonra  hızlı geliştiğini söylemiştir. Beş ve altı yaş çocuklarının çoğunun, yeterli fırlatma becerisine sahip oldukları saptanmıştır. Buna rağmen, tüm yaşlarda ve aynı yaşlardaki çocukların fırlatma  performanslarında farklılıklar vardır.Wild, farklı yaşlardaki çocukları inceleyerek fırlatma becerisinin gelişiminde dört aşama belirlemiştir.

7.1. 1. Aşama : İki yada üç yaşındaki çocuklar, beden rotasyonu ve ayak hakimiyeti olmaksızın fırlatma davranışını gösterirler. Kollar önde bükülerek, top omuz üzerinde tutulur. Top fırlatılırken. kollar ve beden fırlatma yönüne dönerek aşağıya doğru hareket eder. Ayakların hareketi söz konusu değildir.

7.2. 2.Aşama. Beden rotasyonunun yapılmaya başladığı bu aşama, üç buçuk—dört yaş çocuklarında görülür. Kollar, hafifçe yan tarafta bükülerek yukarıda tutulur. Top, ense hizasında. sağ omuz vakardadır. Fırlatma hareketi boyunca, ayakların hareket etmemesine rağmen, top sağ elle atılırken beden sağa döner. Hem

 

atma şeklinin gelişmesi. hem de kol kuvvetinin artması nedeniyle topu uzağa atma mesafesinde ilerleme görülür.

                                                                                                      7.3. 3. Aşama :  Beş altı yaşlarda görülen bu aşamanın, en önemli özelliği fırlatma hareketi sırasında ayakların hareketli hale gelmesidir. Çocuk, omuz üstünde bükülmüş sağ kolu ile fırlatmaya hazırlanırken, beden sağa döner ve ağırlığını sol bacağa verir.Fırlatma sırasında, vücudu sağdan sola doğru hareket ederken, sağ bacağı ile ileriye doğru adım atar. Fırlatma işlemi çocuğun vücudu aşağıya sol tavafa dönüktür.

7.4. 4.Aşama : Fırlatmanın çok güçlü olduğu ve olgun formun görüldüğü aşamadır. Bu aşamaya altı buçuk yaş civarında ulaşılır. Çocuk fırlatmaya hazırlanma döneminde topu sağ eli ile tuttuğunda ağırlığını sağ bacağına verir. Sol bacakla ileri doğru adım atarak kalça rotasyonu ile fırlatma hareketini gerçekleştirir.Fırlatma performansı, genellikle topun atıldığı mesafe ile ölçülmektedir. Bazı çalışmalarda ise. fırlatma performansı olarak, top atma hızının ölçüldüğü görülmektedir.

Yapılan çalışmalar, fırlatma becerisinin, değişik kültür, yaş ve cinsiyet gruplarında farklılık gösterdiğini belirtmektedir.Erkek çocuklarının fırlatma performansının, kız çocuklarından yüksek olduğu bilinmektedir. Kız çocuklarının performansının düşük olması, farklı fiziksel yapılarından doğabildiği gibi büyük ölçüde deneyim eksikliğinden de kaynaklanabilmektedir. Çünkü, top oyunlarında yeterli deneyimi olmayan erkek çocukların da yaşıtları kadar başarı gösteremeyebilirler. Bu durumlar, fırlatma becerisinin öğrenilmiş bir beceri Olduğunu göstermektedir. Böylece, fırlatma becerisi yetersiz olan çocuklara, deneyim fırsatları verilerek yaşlarına uygun beceri düzeyine sahip olmaları sağlanabilir.

( 2 )

 8. KOŞU Koşma, çocuğun yürüme becerisinde yeterli düzeye ulaşmasından sonra ortaya çıkan bir yerden bir yere gitme şekillerinden biridir ( 3 ) Çocuğun koşabilmesi için tek bacağı üzerinde herhangi bir desteğe gereksinim duymadan kendisini yukarı ve ileri doğru itecek yeterli bir güce sahip olması gerekir. Aynı zamanda, koşma sırasındaki hızlı hareketleri kontrol edebilmesi için de koordinasyon ve dengeye sahip olmalıdır. Gesell’e göre, bu yetenekler 18 ay civarında gelişmeye başlar. Bu yaşta vücudun ayaklardan destek almadığı faz yoktur.

Topuk- ayak ucu süreci henüz kazanılmamıştır. Bu nedenle ilk koşu şekli, hızlı yürümeye benzer ve gerçek koşu olarak kabul edilmez. Ancak, iki yaşta en düşük standardı başarabilecek kadar koşabilirler. Bir yetenekten bir diğerine geçiş, oldukça karmaşık süreçleri kapsar. Burnett ‘in gözlemlerine göre, çocuk yürümenin belli başlı özelliklerini kazansa bile mükemmel olmaktan uzak bir koşu şekline sahiptir. Bunun en iyi örneği, çocuğun koşu sırasında yere ayak tabanları ile basması ve kollarını yukarıda tutmasıdır. Bu durum, Gesell’in  ‘’birbiri içine girme” kavramı ile açıklanmaktadır. Bu açıklama şekline göre, en ilkel biçimde bir yetenek kazandıktan sonra bazı düzeltmeler yapılır, deneyimler, olgunlaşma ve yetişkinlerin etkileriyle geliştirilir. Bu süreç, çocukluktan ergenlik çağına kadar devam eder.Çocuk önce yeni yeteneğinin gerektirdiği gibi düz bir çizgi üzerinde koşmaya başlar. Henüz dönüş yapma, durma yeteneği gelişmemiştir. Dört beş yaşta başlama, dönme ve durma  yeteneğinde kontrolün gelişmesi ile koşu gücünde ve şeklinde ilerleme görülür.

Seefeld. Reuschlcin ve Vogel. bir buçuk- sekiz yaş arasındaki yüz elli çocuğu koşu sırasında gözleyerek. koşunun gelişimsel aşamalarını saptamışlardır. Bu aşamalar aşağıda belirtilmiştir:

 8.1. 1 .Aşama ; Kollar omuz yüksekliğinde yana açılır. Diz çok az bükülür, ayak tabanı yere temas eder. Ayaklar zemine yakındır.

8.2. 2.Aşama ; Kollar bel yüksekliğindedir. Ayak tabanının tamamen yere temas etmesine rağmen. yere basma anı hareketlerle gerçekleştirilmektedir. Diz, daha fazla bükülmektedir.

8.3. 3. Aşama ; Kol1ar artık denge sağlamak amacıyla kullanılmaz. Kollar bükülerek ters dönüş hareketi yapar. Ayağının yerle teması, topuk parmak ucu şeklinde olur. Sıçrama mesafesi artar, ayakların hareketi uyumlu hale gelir. Öndeki bacak 90 derecelik açı yapacak şekilde bükülür

8.4.  4.Aşama ; Ayak yere topuk-parmak ucu ile temas eder. Kolların hareketi ile bacak hareketleri birbirlerine zıt olacak şekilde düzenlenir. Dizin bükülmesi destek aşamasında hareketin gücünü artırır. Bacaklar sırayla kalçaya yaklaşacak şekilde bükülür.

9.Wisconsin’e göre yaşla birlikte gelişen özellikler

9.1. 1.Aşama : Koşu mesafesinin artışı ( Koşu hızının artmasından kaynaklanmaktadır).

9.2.   2.  Aşama : Vücudun yukarıya doğru hareketinin azalması. İtici bacağın hareketinin  artması. Desteklenmeyen aşama için kullanılan sürenin azalması.

9.3.   3. Aşama :         Topukların kalçaya yaklaşması

.9.4.   4. Aşama :         Dizin yerden yüksekliğinin artması.

10. TOPA AYAKLA VURMA

İlk topa ayakla vurma hareketleri, koşma yeteneğinin kazanılmasından sonra yaklaşık iki yaş civarında görülür. Bu yaşta Çocuğun dengesi, tek ayak üzerinde dururken diğer ayağı ile topa kuvvetini verecek şekilde gelişmiştir. ilk topa ayakta vurma deneyimlerinde, çocuğun bacağının hareket alanı oldukça sınırlıdır. Çocuk havadaki bacağını geriye doğru sallamadan topa vurur. Dengesi çok iyi gelişmediğinden var olan kuvvetini topa veremez. Olgunlaşmaya bağlı olarak, çocuğun denge ve kuvveti geliştikçe topa vurma hareketlerinde ilerleme görülür. İkinci aşamada , bacağın harekat alanı genişler. Bacak dizden arkaya doğru sallanır. Üçüncü aşamada, bu harekete kalçanın da katılımıyla bacağın hareket alanı genişler. Bacak kalçadan itibaren geriye doğru sallanırken, beden ileriye doğru eğilir. Son aşamada ise, yaklaşık altı yaş civarında, kol bacak hareketlerinde zıtlığın ortaya çıkmasıyla kollar büyük ölçüde dengenin sağlanması için kullanılırlar. İtici bacağın en son büyük açısını dengelemek için beden geriye doğru eğilir  Yaşa bağlı olarak topa ayakla vurma şekilleri geliştikçe, topun kat ettiği mesafede de artış görülür. Deach’in çalışmaları, Erkeklerin topa ayakla vurma performanslarının kızlara göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. 

11. SIÇRAMASıçrama, ayaklarla vücudun yerden yükselmesini ve yere inmesini içerir. Sıçrama becerisi, atlama becerisinden daha büyük denge ve koordinasyon gerektirir. Önce iki ayak üzerinde, daha sonra tek ayak üzerinde sıçrama becerisi kazanılır. İki ayak üzerinde sıçrama becerisi ortalama üç yaş civarında, tek ayak üzerinde sıçrama becerisi de ortalama dört yaş civarında kazanılır. Yaş ile birlikte, tek ayak ve iki ayak üzerinde sıçrama sayısı artar ve sıçrama şekli gelişir. Çocuklar kazandıkları bu beceriyi tüm oyunlarına transfer ederler. Değişik yönlere sıçrayarak becerilerini çeşitlendirirler ve diğer becerileri ile birleştirirler.

12. SEKME Sekme becerisi, ritmik bir şekilde tek ayak üzerinde sıçrama ve bir adım yürüme hareketlerinin sıra ile birleştirilmesini içerir. Bu becerinin temeli, yürüme ve koşma hareketlerine dayanır.  Sekme daha büyük denge gelişimi gerektirdiğinden okul öncesi çocuklarında en geç kazanılan bir beceridir. Bu dönemde çocukların, her iki ayağı üzerinde ayrı ayrı sıçraması oldukça zor bir beceridir. Bu beceriyi, ancak altı yaş çocukları çok iyi bir şekilde başarırlar. Bununla birlikte nadiren dört ve beş yaş çocuklarının da bu beceriyi başardığı gözlenmiştir. Literatürde, kız çocuklarının bu beceriyi oyunlarında oldukça sık kullandıkları ve bu nedenle erkek çocuklarından daha başarılı oldukları belirtilmektedir.

13.OYUNLAR

13.1.‘’ Topu fırlat ve yakala’’ oyunu : Çocuklar topu duvara fırlatırlar. Topu havada, yada yerde bir kez sıçradıktan sonra yakalayabilirler. (4)

 13.2. ‘’ İsmini duy topu yakala ’’oyunu :  Öğretmen belli sıra izlemeden ‘’topu yakala Banu’’ diyerek topu yukarı doğru atar. Topu yakalayan çocuklar birer puan alırlar.

*’’ Yukarıya atalım dikkatli tutalım’’ oyunu çocuklar sıra ile topu yukarı atıp tutarlar.Her bir tutuşu bir rakkam, bir gün ya  da bir ay ismi ile ifade ederler. (6)

13.2.* Labut Devirme oyunu ;Çocuklar iki gruba ayrılır ve uygun mesafeye yerleştirilmiş labutları topu yerden yuvarlayarak devirmeye çalışırlar. Her bir grubun devirdiği labut sayısı kaydedilir ve kazanan grup alkışlanır. (6)

13.4. Karmançorman oyunu

Temel HareketlerKoşu, durma, beden kontrolü zamanın farkına varma

Uygulama

Oyun alanının sınırları çizilir. Çocuklar oyun alanının sınırları etrafında tek sıra halinde yürürler. Çocuklara oyun alanı içinde istedikleri gibi koşabilecekleri anlatılır. Çarpışmadan kaçınmaları ve sınırların dışına çıkmadan olabildiğince hızlı koşmaları açıklanır. Sınırın dışına çıkan ya da bir başkasına çarpan çocuk oyun dışı kalır. Bu oyun için kullanılan komutlar ‘’ hazır’’, ‘’başla’’, ‘’dur’’ olarak belirlenmiştir.’’ Dur’’ komutu yerine ‘’kırmızı ‘’ işareti de kullanılabilir. Oyun değişik şekillerde oynanabilir.

*  Oyun alanı daraltılır.*  Koşu yerine hızlı yürüme, sekme,atlama ve zıplama gibihareket şekilleri kullanılabilir.*Hareket şekillerini yavaş ve hızlı ritmlerde kullanımları için ritmaraçlarından yararlanılır.(1)

13.5. Çevrendekilere Aldanma, Manevra Yap VurulmaTemel HareketlerFırlatma, sıçrama, paslaşma

UygulamaÇocuklar elleri serbest, araları biraz açık kalacak şekilde çember oluştururlar. Bir çocuk çemberin ortasında yer alır. Çemberdeki oyuncular, toru fırlatarak ortadaki oyuncunun bacaklarına değdirmeye çalışırlar. Ortadaki oyuncu sıçrayarak ya da yer değiştirerek toptan kaçmaya çalışır. Top bacağına değdiğinde, topu taşıyan arkadaşıyla yer değiştirir. Çocuklar topu paslaşarak ve manevra yaparak ortadaki oyuncuyu şaşırtmaya çalışırlar. Oyun ortaya birden fazla oyuncunu katılımı ile çeşitlendirilebilir. (7)     

KAYNAKÇA

  1. Beverly N (1986) Moving and Learning . Times Mirrar / Mosby College Publisting ST. Lovis

  2. Cratty JB (1979) Perceptual and Motor Development In Infants And children. PrentticeHall. Inc. Phıladelphig.

  3. Gallahue , D. 1996, Developmental physical education for today’s children c. Brown µ Benchmark Publischers, 610p., Dubudue.

  4. Gallahue LD (1982) Understanding Motor Development in Children, Jhon wiley µsons.New York.

  5. Güven N. Bal.S. Metin. N: Portage. Ergen Çocukluk Dönemi Eğitim Programı. H.Ü., Çocukluk gelişimi ve Eğitimi Bölümü. Ankara (1993)

  6. Yard.Doç. Dr. Hatice Poyraz, Okul öncesi Dönemde Oyun ve Oyuncak.

  7. Zaichowsky BL, Martinek T (19809 Growth and Development, The Child and Physical Activity.The C.U. Mosby Company. Saint Louis.

                 

Psikomotor gelişim…

Psikomotor gelişim…

Çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutan psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Psikomotor gelişim, bedenin ağırlıkça artması ve boyca uzamasının yanında bedeni oluşturan tüm alt sistemlerin de büyümesini ve olgunlaşmasını içerir. Bireyin sağlıklı olması, tüm alt sistemleri ile birlikte bedenin sağlıklı gelişmesine ve işlevlerini gereğince yapmasına bağlıdır. Fiziksel gelişini, bireyin, bedensel yapısı, sinir – kas işlevlerindeki değişim ve den­gelenme süreci ile ilgilidir Motor gelişim ise bireyin, organlarının işleyi­şini denetim altına almada gösterdiği becerikliliğin artmasıdır. Motor gelişimde duyum, sinir-kas sistemleri eşgüdüm içinde çalışırlar. Duyumla­rın gelişimi duyu organlarının görme, işitme, dokunma, tat, koku, ısı, acı gibi duyumları yeterli düzeyde alabilme gücüne ulaşmasıdır. Motor hareketlerin tümünde bedenin birkaç kısmı birlikte ve eşgüdüm halinde çalış­mak durumundadır. Bu eşgüdümün gelişimi, bedenin olgunluğuna ve alıştırmalara bağlıdır. Her motor hareket belirli bir güce gereksinim duyar. Gücün artması kemiklerin, kasların büyümesi, belli oranların değişimi, kısaca bedensel gelişim ile sıkı sıkıya bağlantılı olduğu için genellikle fiziksel gelişim ve motor gelişin birlikte incelenir. Motor gelişim bütün yaşam boyunca devam eden bir süreçtir; fiziksel değişim ve motor becerilerin kazanılması, dengelenmesi ve azalması sürecidir. Çeşitli sınıflandırmalar olmakla birlikte, motor gelişim, fiziksel yeteneklerin gelişimi ve hareket yeteneklerinin gelişimi olarak incelenebilir. Fiziksel beceriler, motor görevleri uygulayabilme kapasitesi ile ilgilidir ve fiziksel uygunluğun çeşitli bileşenlerinden oluşur (kas kuvveti, dayanıklılık, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığı, esneklik vb). Hareket becerileri (sürat, çeviklik, denge, koordinasyon, güç) ise çeşitli hareket kategorilerini sınıflandırmak için kullanılan geniş anlamlı bir terimdir.
{loadposition header}
Tanımı ve Önemi

Çocuk organizmasını, yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci içinde olmasıdır. Bu değişim süreci içerisinde çocuğun gelişimi, görünür ve görünmez büyümeyi içerir. Görünür büyüme, bedenin boyutlarında, biçiminde ve oranındaki değişmedir. Görünmez büyüme ise iç organlarda meydana gelen değişmedir. İşte bu görünür gelişimlerden bir tanesi mtor gelişimdir.
Motor kelimesi tek başına “hareket” anlamına gelir. Yetişkinler gibi çocuğun da hareket etmeye ihtiyacı vardır. Çocuk doğduğu günden itibaren bu ihtiyacını gidermek için, yattığı yerden başını kaldırma, göğsünü kaldırma, ellerini, kolla­rını, bacaklarını hareket ettirme, dönme, emekleme gibi davranışları kazanır. Düşünülmeden, bağımsız olarak yapılan bu ilk hareketler daha sonra vücut hareketlerine, zamanla dış uyarıcıların kontrolü ile çeşitli motor etkinliklere dönüşür. Bireyin eklem, kas ve ses tellerini amaçlı olarak kullanmasına motor hareketler denir. Çocukların motor davranışlarının gelişimi refleksler, duruşa ait hareketler, yürüme, koşma, atlama gibi beceriler şeklinde olmaktadır.
Motor gelişim, fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte beyin – omurilik gelişimi sonucu organizmanın isteme bağlı olarak hareketlilik kazanmasıdır. Kilo artışı, boy uzaması ve kas gelişimine, diğer bir deyişle fiziksel gelişime paralel olarak hareket ve becerilerin kazanılmasında sinir sistemi ve kasların gelişimi önemli bir yer tutar. Bu becerilerin kazanılması doğum öncesi dönemde başlar ve ömür boyu devam eder.
Tüm çocukların motor gelişiminde üç genel kuraldan söz edilebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
· Gelişim baştan ayağa doğru olup, önce baş, sonra omuzlar ve kollar ve nihayet bacaklar ve ayaklar gelişir.
· Hareketler merkezden dışa doğru gelişir. Beden ve omuz hareketleri bağımsız kol hareketlerinden, el hareketleri parmak hareketlerinden önce gelir.
· Motor gelişim belirgin bir sıra izler. Çocuk önce durur, emekler, yürür, daha sonra koşar ve oturur.
Çocuğun motor gelişimini bilmek onun eğitiminde de önemlidir. Bu durum motor gelişimde önemli olan olgunlaşma ve öğrenme ile açıklanabilir. Çocuğun yeni bir şey öğrenmesi için yeterli olgunlukta olması gerekir. Bu noktada çocuğun eğitiminde de motor gelişim göz ardı edilemez.

PSİKİMOTOR GELİŞİM BASAMAKLARI
İlk 3 ay içinde
Gözleri ile hareket eden şekilleri takip edebilir ,kucağa alındığında kafasını dik tutabilir, yüz üstü yatarken kafasını bir miktar yukarı kaldırabilir ve yanlara çevirmeye çalışır, kollarını hareket ettirebilir,ellerini yumruk haline getirebilir.
3-6 ay
Nesne ve oyuncakları yakalamaya çalışır onlara uzanmaya çalışır , eline aldığı nesneleri ağzına götürmeye çalışır, hoşuna giden nesnelere uzanmaya çalışır. Kafasını yüz üstü yatarken tam dik kaldırabilir. Kafasını tutabilir.
6-12 ay
Oturabilir, emekleyebilir, tutunarak ayağa kalkabilir, 12. ayın sonuna doğru ayakta çok kısa süreli durabilir,ayakta tutulduğunda ayaklarını hareket ettirir, ufak eşyaları ve oyuncakları iterek yuvarlayabilir, elleri arasında oyuncak geçişi yapabilir, sırt üstü yatarken düz dönebilir, işaret parmağı ile nesneleri gösterebilir.
12-18 ay
Yürür , elinden tutulduğunda merdiven tırmanır,ayakta iken çömelebilir,ayağı ile topa vurabilir,yere doğru eğilir , destekle zıplayabilir, kaşığı rahatlıkla tutabilir.
18-24 ay
Kapıyı açabilir, kendi başına merdivenden inip çıkabilir, bir elini daha çok kullanmaya başlar, oyuncaklarıyla oynarken el becerilerini rahatlıkla kullanabilir (2-3 küpten kule yapabilir).
2-3 yaş
Düşmeden koşabilir, bazı çizgileri taklit eder , merdivenden rahatlıkla kendi başına inip çıkabilir, oyuncaklarıyla oynarken el becerilerini rahatlıkla kullanabilir,düğmesini açabilir,üç tekerlekli bisikleti sürebilir,tek ayak üstünde kısa bir süre durabilir,bir bardak suyu taşıyabilir,yürürken engelleri adım atarak rahatlıkla geçer, rahatlıkla çömelip kalkabilir, geri geri yürüyebilir.
3-4 yaş
Tek ayağı üzerinde uzun süre durabilir,ayakkabısını giyer,kendini doyurabilir,düz çizgi çizebilir,iki ayakla 40 cm sıçrayabilir,takla atabilir,yardımsız kaydıraktan kayabilir, çömelip kalkma hareketini rahatlıkla yapabilir,tek ayakla sıçrayabilir, müzikle beraber tempo tutar , zıplayan topu eliyle tutar, şekilleri boyar , 3-4 renk eşleştirebilir, aynı kartları eşleştirebilir.

PSİKOMOTOR GELİŞİMİN İLKELERİ

İnsan gelişimi önceden kestirilebilen düzenli bir sıra izler motor gelişimi etkileyen birçok biyolojik faktör bu önceden kestirilebilen düzenden ortaya çıkmıştır.

1. Gelişimin Yönü

Motor gelişim düzenli bir sıra izler. Baştan ayağa ve merkezden dışa doğru gelişir. Kas kontrolünün gelişimi baştan ayağa sıra izler. Örneğin fötal dönemde önce başın formu oluşur. Ellerin formu, ayaklardan önce oluşur. Okul öncesi çocukların alt ekstremiteleri kullanma becerisi, üst ekstremiteleri kullanma becerisinden daha düşük düzeydedir. Bu da, cephalo-caudal (baştan ayağa) gelişiminin tamamlanmamasından kaynaklanmaktadır.
Gelişimin ikinci yönü, proximo-distal (merkezden dışa) gelişimdir. Proximo-distal gelişim, çocuğun kaslarını merkezden en uzak noktalara doğru kontrol alındığını ifade eder. Örneğin, el bileği, el ve parmaklardan daha önce kontrol kazanır.

2. Büyüme Hızı

Çocukların büyüme derecesi karakteristik modeller şeklindedir ve evrenseldir. Büyüme, dış etkenlere direnç gösterir. Hatta henüz açıklanamamış nedenlerle kendi kendine düzeltme yöntemiyle hastalık gibi nedenlere bağlı görülen büyüme duraklaması durumunda çocuğun yaşıtlarının düzeyine gelmesini sağlar. Örneğin, şiddetli bir hastalık çocuğun boy, kilo ve hareket yeteneğini kazanmasını geciktirse de çocuk hastalıktan sonra kendi büyüme örneğine dönebilecektir. Aynı durum, düşük doğum ağırlıklı bebeklerde görülür. Düşük doğum ağırlıklı bebek (2500 gramın altındaki bebekler), birkaç yıl içinde yaşıtlarının büyüme derecesini yakalar. Bu bilgiler ışığında, daha sonraki boy, kilo ve motor gelişimini tahmin etmek için 2 yaştan önceki ölçümlerden yararlanmanın mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Başka bir deyişle 2 yaş öncesi ölçümler (boy, kilo, motor gelişim) yetişkinlik ölçümleri için sağlıklı bilgi vermemektedir.

3. Farklılaşma ve Bütünleşme

Çocuğun motor gelişimi sinir kas sistemi açısından incelendiğinde, motor davranışların koordineli, ancak, karmaşık bir şekilde ilerlediği ve olgunlaşma ile ilgili olduğu görülmektedir. Bebeklik döneminin hareket kalıplarından çocuk ve gençlerin daha fonksiyonel ve daha becerili hareketleri doğru derece derece ilerlemeleri “farklılaşma” olarak isimlendirilmektedir.
Bütünleşme çeşitli kas grupları ve duyu sistemlerini koordineli olarak birbirleri ile etkileşim içinde olmalarını ifade eder.
Kısaca, olgunlaşmadan dolayı, çocuğun hareket modellerinin kabadan inceye doğru derece derece ilerlemesi farklılaşma, kas grupları ile duyu sistemlerinin beraber ve uyumlu olarak çalışması ise bütünleşme olarak tanımlanmaktadır.

4. Kritik Dönem Kavramı

Kritik veya hassas dönem kavramı, çevresel etkenlerin gelişimi nasıl engellediğini anlamamız açısından büyük önem taşır. İnsan yavrusunun oluşması sırasında her organ, organ sistemi ve anatomik yapı belirli yönlerini sabit zamanlarda geliştirirler. Eğer bu dönemde dışarıdan bir etki olursa gelişim süreci bozulabilir. Yaşamın hiçbir döneminde ve hiçbir şekilde telafi edilemeyeceği için hasar süreklidir. Örneğin, prenatal (doğum öncesi) dönemde beynin oluşması sırasında dışarıdan yapılan bir etki (radyasyon, alkol, kimyevi maddeler) kalıcı hasar nedenidir.

5. Bireysel Farklılıklar

Gelişim, kalıtsal ve çevresel etkenlerin etkisi altındadır. Her çocuk, kendi gelişim çizgisinde önceden belirlenmiş sırayı izleyerek ilerler. Normal çocuklar, gelişme hızlarında büyük farklılıklar gösterirler. Yaş ile açıklanamayan davranış farklılıkları kalıtım, deneyim, eğitim, sosyalleşme gibi kavramlarla açıklanmaktadır. Gelişimsel çalışmalarda yürümenin, tuvalet eğitiminin, konuşmaya başlama gibi özelliklerin ortalama kazanılma yaşı saptanmaya çalışılmıştır. Genelde, 6 aydan bir yıla kadar ortaya çıkan motor yetenek sayısında, bireysel farklılıklar görülmektedir. Bu bireysel farklılıklar, bazı çocukların yeni becerileri öğrenmeye neden hazır olup olmadıklarını açıklamaya yardım eder.

6. Beden Ölçüleri

1-5 yaş çocuklarının hareket kapasitesini ve potansiyelini beden yapısına, kas yapısına ve duruşa ait değişmeler etkilemektedirler. Yaşamın iki ve üçüncü yılında dizleri bükerek ve bacakları yanlara açarak yürümede belirgin değişmeler olur. Beşinci yılda düzgün yürüme görülür. Birinci yaştan beşinci yaşa doğru beden ağırlığında ve uzunluğunda önemli artış olur. Uzun kemikler ve gövde gelişir. Genelde kızlar oğlanlardan daha çabuk olgunlaşırlar. Kızların kol ve bacaları daha uzundur.
Waller, beden yapısının motor yeterlilikle ilişkili olduğunu belirtmiştir. Büyümeye, yapıya ve duruşa ait değişiklikler performansı belirli derecede etkiler. Başın vücuda oranının küçülmesi çocuğun denge işlemindeki performansını olumlu yönde etkiler.

7. Filogeni ve Ontogeni

Bebeklerin birçok temel yetenekleri ve küçük çocukların temel hareket yetenekleri, filogenetik becerileri olarak düşünülmektedir. Filogenetik beceriler;
· Kendiliğinden otomatik olarak ortaya çıkarlar.
· Önceden saptanmış bir sıra içinde olgunlaşma süreci içinde gözlenebilirler.
· Filogenetik beceriler, çevresel etkenlere direnç gösterirler. Temel el becerilerinin ( tutma, bırakma), büyük kas kontrolünün ve temel lokomotor yeteneklerin ( yürüme, koşma, atlama v.s.) kazanılması filogenetik becerilere gösterilen örnekler arasında sayılmaktadır.
Ontogenetik Beceriler ise, öncelikle öğrenme ve çevresel fırsatlara bağımlıdırlar. Örneğin, yüzme, bisiklete binme, buz pateni, tenis gibi beceriler, kendiliklerinde ortaya çıkmadıkları ve bireysel çalışma gerektirdikleri için ontogenetik beceriler olarak adlandırılırlar.

www.ozelegitimsitesi.com

{loadposition header}

www.ozelegitimforumu.com

Zihinsel Engelli Bireye Öğretilebilecek Özbakım Becerileri

-Çeşitli Araç Gereçleri Kullanma
saç kurutma makinesi kullanır.
telefon kullanır.
çalar saat kurar.
asansör kullanır.
bilgisayar kullanır.
-Ev Temizliği ve Düzeni
perde açar.
perde kapatır.
pencere açar.
pencere kapatır.
kapı açar.
kapı kapatır.
çöp toplar.
masa siler.
yer siler.
toz alır.
yer süpürür.
cam siler.
dolap düzeltir.
lavabo temizler.
buzdolabı temizler.
elektrik süpürgesi kullanır.
elektrik süpürgesini temizler.
yatak düzeltir.
nevresim takar.
-Giysilerin Bakımı
giysi katlar.
giysi fırçalar.
elde çamaşır yıkar.
çamaşır makinesinde çamaşır yıkar.
çamaşır asar.
ütü yapar.
iğneye iplik geçirir.
düğme diker.
örgü örer.
ayakkabı boyar.
mutfakta alınması gereken güvenlik önlemlerini açıklar.
-.Muffak Becerileri
kibrit yakar.
çakmak kullanır.
şişe kapağını açacak ile açar.
ocak kullanır.
fırın kullanır.
mikser kullanır.
buzdolabı kullanır.
tost makinesi kullanır.
ekmeğe yumuşak gıda maddeleri sürer.
yiyecek doğrar.
yiyecek dilimler.
yiyecek rendeler.
bıçakla yiyecek soyar.
yiyecek haşlar.
salata yapar.
sandviç hazırlar.
tost yapar.
hazır çorba pişirir.
tavada yumurta pişirir.
domates sosu hazırlar.
makarna pişirir.
pilav pişirir.
sebze kızartır.
toz içecek hazırlar.
ayran yapar.
süt ısıtır.
çay demler.
yemek masasını hazırlar.
yemek masası toplar.
çay servisi yapar.
elde bulaşık yıkar.
bulaşık makinesinde bulaşık yıkar.

Zihinsel Engelli Bireye Öğretilebilecek Sosyal İletişim Becerileri

1) Basit selamlaşma ve vedalaşma sözcüklerini kullanır.
•   Yeni tanıştığı kişilerle selamlaşır.
•   Birisi selam verdiğinde karşılık verir.
•   Karşısındaki el uzattığında tokalaşır.
2) Konuşanı dinlediğini jest ve mimikleriyle belli eder.
•   Konuşana bakar.
•   Konuşana gülümser, başını sallar, yüz ifadelerini kullanır.
•   İstemediğini veya hoşlanmadığını vücut hareketleriyle belli eder.
3) Karşılıklı konuşmaları başlatır, sürdürür, tamamlar.
•   Biriyle karşılaşınca selamlaşır.
•   Soru sorar.
•   Kendisine sorulan sorulara cevap verir.
•   Karşılıklı konuşmalarda sırasını bekler.
4) Kendini tanıtır.
•   Adını söyler
•   Soyadını söyler.
•   Yaşını söyler.
5) Başkalarını tanıtır.
•   Annesinin adını söyler.
•   Babasının adını söyler.
•   Kardeşlerinin adını söyler.
•   Annesinin mesleğini söyler.
•   Babasının mesleğini söyler.
6) Bilgi edinmek için sorular sorar.
•   Kişiyi sormak için ‘Kim?’ sorusunu sorar.
•   Bahsedilen konu için ‘Ne – nasıl- hangi – neden?’ sorularını sorar.
•   Uygun yerlerde  ‘Ne zaman?’ sorusunu sorar.
•   Yer sormak için ‘Nerede, nereye neresi?’ sorularını sorar.
7) Sorulan sorulara cevap verir.
•   Soruları anlamaya çalışır.
•   Sorulara uygun cevaplar verir.
•   Konu dışı cevap vermekten kaçınır.
Cool Günlük yaşamın gerektirdiği durumlarda teşekkür ve özür dileme kalıplarını kullanır.
•   Kendi için yapılanlara ve verilenler teşekkürle karşılık verir.
•   Yaptığı yanlışlıklar için özür dilemeyi öğrenir.
9) Gerektirdiği durumlarda başkalarından yardım ister.
•   Yardıma ihtiyacı olduğunda öğretmeninden yardım ister.
•   Yardıma ihtiyacı olduğunda yetişkinlerden yardım ister.
•   Yardıma ihtiyacı olduğunda arkadaşlarından yardım ister.
10) Yönerge verir.
•   Arkadaşlarına (oyunda) yönerge verir.
•   İsteklerini anlatırken yönerge verir.
11) Yönergelere uyar.
•   Öğretmenin verdiği yönergelere uyar.
•   Arkadaşlarının (oyunda) verdiği yönergelere uyar.
12) Bilgi ve düşüncelerini basit kanıtlarla sunar.
•   Verdiği yönergelerin nedenini basit olarak anlatabilir.
•   İstemediği bir iş veya eylemin nedenini anlatır.
•   Oyunda veya grup çalışmalarında yapmadığı işin nedenini basit olarak anlatır.(duymadım, yanlış anladım vb.)
13) Bir gruba katılmaya istekli olur.
•   Grup içinde arkadaşlarıyla sözel iletişim kurar.
•   Grup içinde arkadaşlarıyla verilen görev üzerinde çalışır.
•   Verilen işi tamamlar.
•   Yapılması gereken işleri zamanında yapar.
•   Yaptığı işi sonuna kadar devam ettirir.
14) Grup çalışmalarında sorumluluğunu yerine getirir.
•   Grup içinde arkadaşlarıyla işbirliği yapar.
•   Grup içinde kendine verilen görevleri yerine getirir.
•   Grup içinde arkadaşlarıyla sözel iletişim kurar.
•   Grup çalışmalarında kullanılan eşyaları arkadaşlarıyla paylaşır.
15) Gerektiği durumlarda başkalarına yardım eder.
•   Yardım isteklerine olumlu yanıt verir.
•   Yardıma ihtiyacı olduğunu gördüğü kişilere yardım eder.
16) Duygularını ve düşüncelerini ifade eder.
•   Duygularını söyler.
o   Mutlu olduğunu söyler.
o   Korktuğunu söyler.
o   Şaşırdığını söyler.
•   İsteklerini söyler.
•   Düşüncelerini söyler.
17) Başkalarının duygularına uygun tepkiler verir.
•   Konuşanı dinler.
•   Düşüncelerini sorar.
•   Soru sorarak anlamaya çalışır.
•   İsteklerini sorar.
18) Zamanını verimli kullanır.
•   Boş zamanlarını doğru biçimde değerlendirir.
•   Boş zamanlarında ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarına uygun sosyal etkinlikler yapar.
•   Zaman cetveli tutar.
19) Günlük yaşamda karşılaştığı probleme çözüm önerisi getirir.
•   Problemin farkına varır.
•   Problemin nedenini araştırır.
•   Yetişkinlerden gerekli bilgi / bilgileri alır.
•   Kendisi çözüm önerileri üretir.
•   Ürettiklerini çevresiyle tartışır, paylaşır.
20) Günlük yaşamdaki tehlikelerin farkına varır.
•   Okuldaki tehlikelerin farkına varır.
•   Evdeki tehlikeleri bilir.(elektrik, doğalgaz vb.)
•   Sokaktaki ve yoldaki tehlikeleri bilir.
•   Hayvanlardan gelebilecek tehlikeleri sezer.

2-4 yaş kalem tutma becerisi

İlk kalem  tutma  becerisinin  başladığı  dönem  ki  bu  2-4  yaşlar  arasındadır,  çocuklar  karalamaya  başlarlar. Kalın  pastel  boyalarla  yada  kuru  boya  kalemleriyle  her  yeri  çizer bir  iz,  bir  işaret  bırakmaya  çalışır  ve  bundan  son  derece  hoşnut  olurlar. Bazen  de  kızgın  olduklarında  çizerler,  işte  o  zaman  da  gerginliklerini  azaltmış  olurlar. Çoğu  zaman,  annelerin  büyük  bir  kısmı  bu  durumdan  şikayetçi  olurlar,  oysaki  bu,  çocuğun ince  motor  becerilerinin  kontrolü  ve  gelişimi  için  çok  önemlidir,  öylesine  anlamsız  bir  karalama  da  olsa,  çocuğun  gelişimindeki  kilometre  taşları  onun  çizgi  ve  resim  özelliklerinde  gizlenmiştir  diyebiliriz.
{loadposition header}

Yapılacak  şey  çok  basittir  aslında !  Küçük  çocuklar  kaba  kol  ve  dirsek  hareketleriyle  geniş  alanlara  çizdiklerinden ,   onlara  çalışabilecekleri  geniş  yüzeyler  sunmak  gereklidir.

Çok  sevdiğiniz  sehpanızın  üzerini  A3  boyutundaki  kağıtlartla  bantlayıp  yada  büyük  bir  parça  paketleme  kağıdını  sehpa  üzerine  serip,   alt  kısmından  lastik veya  bir  iple  bağlayarak  ona  sehpanızı  çizme  özgürlüğünüzü  tattırabilirsiniz !  Odasının  tüm  duvarlarını  boyayabileceğini  söylemekle  de  hem  ona  bir  yer  göstermiş  olursunuz  hem  de “ ancak  sadece  odanı”  diyerek  disipline  etmeye  de  başlarsınız,  birlikte  çizmek  onun  da  hoşuna  gidecek  sevgi  dolu  bir  paylaşım  anı  yaşamış  olacaksınız, eğer  isterseniz  tabii…

Bu  fikir  hoşunuza  gitmediyse   çocuğunuzun  boy  hizasından  biraz  yüksek ( yaklaşık  100cm  yüksekliğinde ) büyük  resim  kağıtları  kullanarak  duvarınızı  kaplayabilir,  çocuğunuza  özgür  büyük  bir  pano  hazırlayabilir,  kirlendikçe  kağıtları  değiştirebilirsiniz,

Yeterki  çizsinler ! ! !

{loadposition header}

PEKİALA,    ÇOCUKLAR  NEDEN  ÇİZERLER ?

 

Fazla  ayrıntıya  girmeden ,  yani  çok  da  sıkıcı  olmadan ,  kuramsal  yaklaşımlarla  bunu  biraz   açıklamak,  anneleri  bilgilendirmek  isterim. Başlıca  yaklaşımlar  şunlardır:

 

Gelişimsel   Yaklaşım;    çocukların  neden  çizdiği  sorusuna   “bir  oyun  olarak  çizerler”  şeklinde  yanıt  verir. Çocuklar ;   oyuncaklarına  ve  eşyalarına  gösterdikleri  ilgiyi  çizime  de  gösterirler ,  çizerek  oynarlar…

 

Projektif  Yaklaşıma  göre   çocuk,  biliçaltında  yatan  kimi  korku  veya  arzularından  etkilenir  ve  bastırmış  olduğu  duygularını  çizimlerine  aktarır. İçgüdüsel  tepkilerini  zararsız  bir  şekilde  dışa  vurup  rahatlar.

 

Sanatsal ( artistik )  Yaklaşımda    çocuğun  resimden  aldığı  zevk  önem  arz  eder.Motor zevk;  çocuğun  karalama  yaparken  aldığı  zevktir. Görsel zevk  ise  çocuğun  karalamasını  bitirdikten  sonra  incelerken  duyduğu  hazdır.

 

{loadposition header}

Sembolik   Yaklaşıma  göre  çocuk,  objenin  kendisini  değil  yansımasını  resmeder.   Birbirinin  eşi  olan  çizgilere  iki  farklı  anlam  yükler, aynı  formu  kullanır  ancak   farklı  şeyler  yaptığını  söyler.

 

Bu  konuda   vurgulanması  gerekli  son  önemli  bir  nokta  “ MANDALA”  denilen  çizimlerdir.

 

Mandalalar,   yetişkin  ile  çocuk  arasında  köprü  vazifesi  gören , HER  KÜLTÜREL  GEÇMİŞTEN  GELEN ( farklı  dil, din, ırk v.s. ) ÇOCUKLARIN  EVRENSEL  ORTAK  ÇİZİMLERİDİR!  Çocuğun  karalama  evresinden  sonra  ortaya  çıkan  ilk  tematik  şekillerdir  ve  dairesel  çizimlerdir.  Bunlar, çocuk  tarafından   bazen  güneş,  bazen  surat,  bazen  tavadaki  yumurta  olarak  adlandırılabilir, soyuttan  somuta  geçişin  ifadeleri  olan  şekillerle  ilgili  örnekler    ve  daha  basit  karalama  tipinden  daha  karmaşık  olan  kontrollü  karalama  tipleri  hiyerarşik  bir  biçimde,  ünlü Amerikalı  Psikolog  Dr. Rhoda  Kellog’un (1910-1987 )  çalışmalarından  örnekler,   aşağıda   siz  annelerin  ilgilerine  sunulmuştur.

Faydalı  olması  dileği  ile … İyi  karalamalar  dileği  ile …

 

Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi / Psikoloji Bölümü

Uzm. Psikolog Banu Beyaz

{loadposition header}

KAYNAKÇA

 

1)      Beyaz, B. (2006)  Çocuk Ruh Sağlığı Ders Notları. Beykent Üniversitesi

2)    Artut, K. (2004)  “Okul Öncesi Resim Eğitiminde Çocukların Çizgisel  Gelişim Düzeylerine İlişkin Bir İnceleme.” Çukurova Eğt. Fak. Dergisi, CİLT: 13. sayı : 13, Adana.

3)    Kırışoğlu, O. (1998) “Sanat  Yazıları” Hacettepe  Üiversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, S: 57-58  Ankara.

4)    http://www.lexisnexis.com/academic/2upa/Sle/RhodaKelloggChildArtCollection.asp

Çocuklarda Motor Becerileri geliştirme çalışmaları

İnce motor beceriler çocukların ellerini ve parmaklarını kullanabilmesini sağlayan beceriler grubudur. Çocuklar el-göz hareketlerini koordine etme becerisi (el-göz koordinasyonu) geliştikçe ellerini daha iyi kullanmayı, oyuncaklarla oynamayı öğrenir. 3-5 yaş arasında ince motor becerilerde belirgin bir gelişim görülür.

{loadposition header}

Günlük hayattaki etkinliklerin büyük bir bölümü ince motor becerileri yeterli düzeyde kullanmayı gerektirir. Ellerini, parmaklarını iyi kullanamayan çocukların akademik başarıları olumsuz etkilenir. Yazı yazmakta zorlanırlar, çoğu kez sınıfın gerisinde kalırlar. Çocuğun bu alanda kendini yetersiz hissetmesi kendine güvenini azaltır ve diğer alanlarda da başarısını olumsuz etkileyebilir.

Deneyimler, bu becerilerin gelişmesi için yeterli fırsatın verilmesi ince motor becerilerdeki başarıyı etkiler. Sizler de evde basit etkinliklerle çocuklarınızın ince motor gelişimini destekleyebilirsiniz. Sizler için bazı etkinlik örneklerini sunuyoruz.
{loadposition header}

Küp ve legolarla oynama: Küpleri, plastik karton kutuları üst üste koyarak kule yapma oyunları oynayabilir; legoları takıp çıkararak çeşitli şekiller yapabilirsiniz. Küçük çocuklarla elinde tutabileceği büyük küpleri ve legoları tercih etmek gerekir. Bunları üst üste koymak veya takıp çıkarmak daha kolaydır. Büyüdükçe ve yapabilirliği arttıkça daha küçük parçalara geçmelisiniz.

Oyun hamuruyla oynama: Oyun hamuruyla veya kille şekiller yapma, yuvarlama, parmakları kullanarak koparma oyunları oynayabilirsiniz. 3 yaş gibi küçük çocuklar için daha büyük parçalar koparması zamanla daha küçük parçalar koparabilmesi beklenir.

Parmak kuklaları: Parmak kukularıyla oyunlar hem parmaklarını kullanabilmesi geliştirecek hem de dil gelişimi için faydalı olacaktır. Parmakların boyanması ile de kuklacılık oynanabilir.

Yap-boz yapma: Yaşına uygun yap-bozlar ince motor gelişimi ve el-göz koordinasyonu için oldukça faydalı oyuncaklardır. 3 yaş grubu gibi küçük çocuklar için tutmalı tahta yap-bozlarla başlamalısınız. Bu tür yapbozlarda çocuk elindeki parçayı doğru yere yerleştirmelidir. Parça sayısı da önemlidir. 4 parça gibi az sayıda parçalı olanlardan başlayıp, çocuğunuz bu alanda geliştikçe parça sayısını arttırmalısınız.

Karton yapbozlar daha zordur. Bunları yaparken bir bütünün parçalarını bir araya getirmesi gerekir. Bu yapbozlarda da daha büyük ve az sayıda olanlardan başlayıp zaman için de çok sayıda küçük parçalı olanlara geçmek gerekir.

Parmak boyama: Sizin çizdiğiniz şekilleri boyama, parmak boyası kullanarak geometrik şekilleri çizme etkinlikleri yapabilirsiniz.

Boyama çalışmaları: Pastel ,suluboya ya da kuru boyalarla boyama etkinlikleri kalem tutma becerisini geliştirecektir. İlk başlarda sadece karalama yapması yeterlidir. Önce büyük alanları zamanla daha küçük ve sınırlı alanları boyamasını beklemelisiniz.

Kesme yapıştırma çalışmaları: Dergi, gazetelerden ilgisini çeken resimleri kesip yapıştırarak kolaj çalışmaları yapabilirsiniz. Makasla kağıt kesme, oyun hamuru kesme gibi oyunlar oynayabilirsiniz.

İpe boncuk dizme: İpe farklı büyüklükte boncuk, makara dizerek kolye yapabilirsiniz. Boncuk yerine evdeki düğmeleri kullanabilirsiniz. Önce büyük delikleri olan nesnelerle başlamalı, bu beceri geliştikte daha ufak boncuklara geçmelisiniz.
Baş ve işaret parmağını kullanarak küçük nesneleri toplama oyunları: Tepsiye minik nesneleri ( Küçük nesneler bulmakta zorlanıyorsanız mercimek,fasulye, nohut gibi ufak taneli yiyecekleri kullanabilirsiniz. Oyuncak çivi tahtası varsa bunun çivilerini ya da küçük boncukları kullanabilirsiniz.) döküp bunları baş ve işaret parmağını kullanarak kavonoza doldurma oyunu oynayabilirsiniz. Benzer çalışmayı baş ve işaret parmağını kullanarak kavanozdan bu küçük nesneleri çıkarıp tepsiye koyma şeklinde de oynayabilirsiniz.

Kurmalı oyuncaklar: Kurmalı oyuncakları ya da müzik kutularını onun çalıştırması için teşvik edin.

Mikado: Masaya döktüğünüz tahta çubukları diğerlerini hareket ettirmeden toplama şeklinde oynayabilirsiniz. Mikado çubuklarını bulamıyorsanız kibrit çöpleriyle ya da çöp şiş sopalarıyla bile oynayabilirsiniz. Bu tip sopaların uçları sivri olabileceği için

çocuğunuzla beraber oynamaya özen gösterin ayrıca ona bu uçların dikkatli olunması gerektiğini de göretir.

Kavanozları açıp kapama: Evdeki çok sıkı kapatılmamış kavanozları sizin için açıp kapatmasını isteyebilirsiniz. Kavanoz kapakları çocuğunuzun ellerini kapsayacağı büyüklükten fazla olmamalıdır.

Oyuncak çivi tahtasıyla oynama: Oyuncak çivi tahtasına farklı büyüklükteki plastik çivileri takıp çıkarma oyunları oynayabilirsiniz. Büyüklerle başlayıp zamanla küçük parçalara geçmelisiniz.

Fermuar açıp kapama, düğme ilikleme: Öz-bakım becerileri ince motor becerilerin gelişimine önemli katkı sağlar. Düğmelerini ilikleme, fermuar açıp kapatma gibi işleri oyun yerine yapmayın. Açmak daha kolaydır önceleri açması için teşvik edip bunu yapabildikçe kapamasını öğretebilirsiniz. Bunları onun yapması için teşvik edin, zorlandığında yardımcı olun.

DİKKAT EDİLECEK ŞEYLER

Tüm becerilerde küçük yaş grubu için en kolay olandan başlamak ve yaş ilerledikçe ve çocuğun yapabilirlik düzeyi arttıkça daha zor olana geçmek gerekir. Yaş seviyesine uygun olmayan etkinliklere çocuğunuzu zorlamak bu etkinliklerden kaçınmasına yol açabilir. Örneğin henüz büyük bir alanı karalama şeklinde boyayamayan bir çocuğun taşırmadan girintili çıkıntılı küçük şekilleri boyamasını beklememelisiniz.

Tüm etkinliklerde büyük olanlardan başlamak , çocuk yapabildikçe daha küçük parçalara geçmek gerekir. Kolay olan büyük parçalardır, parçalar küçüldükçe zorlaşır. Ancak büyük parçaları seçerken elinde tutabileceği büyüklükte olmasına dikkat etmek gerekir.

Çocuğunuza yeni bir beceri öğretirken, ona önce model olun sonrasında bu beceri gelişene kadar elini tutarak ya da nasıl yapacağını anlatarak yardımcı olun. Bu yardımları zamanla azaltmalısınız. İlk denemede yapamıyor diye hayal kırıklığına uğramamalısınız. Yeni bir becerinin gelişmesi için çocuğunuzun öğrendiklerini tekrar etmesi gerekir.

Bu etkinlikleri yaparken özellikle 3 yaş grubu gibi küçük çocuklarla birlikte olmasınız. Kendine istemeden zarar vermemesi için gözetim gereklidir.

Çocuğun ince motor beceri gerektiren etkinliklerden kaçındığı, bu becerileri öğrenmekte zorlandığı durumlarda ve zaman içinde de bir gelişme gözlenmiyorsa bir uzmana başvurmak faydalı olacaktır. Zorlanmasının nedenlerini anlamak ve bu becerileri desteklemek gerekmektedir.
Psikolojik Danışman

Deniz Günim

%d blogcu bunu beğendi: