hd porno porno hd porno porno

Hiperaktif bireylerin ruhsal durumu

2.311 okundu

Kıpır Kıpır çocuklar ve sorunları
Dr. Yankı Yazgan, Psikiyatrist
Bir uçtan diğer uca koşturan, yerinde hop oturup hop kalkan bir çocuğun nesi olabilir? Bu yazıda aşırı hareketli ve dikkat eksikliğine yol açabilecek farklı durumlar irdeliyor: Duygular hareketleri nasıl etkiler? Çok hareketlilik dikkati neden azaltır?
Körfez vapurunun alt kat salonu bir uçtan öbür uca koÅŸarak keteden ufaklık bir yandan saÄŸa-sola gülücükler dağıtıyor. Vapurun tahta sıralarındaki büyükler gülümseyerek karşılık verirlerse, hızını ve koÅŸarken çıkardığı ‘pat-pat, sesini daha da artırıyor. Biraz çatık kaÅŸlıca teyze, çocuÄŸun annesine, ‘MaÅŸallah pek de hareketli’ diyor. Anne teyzenin demek istediÄŸini anlıyor da, anlamazdan geliyor. “Babası da böyleymiÅŸ, hiç yerinde durmaz, koÅŸturur dururmuÅŸ.” Teyzenin hep soran bakışlarına karşılık: “sonra… sonra durulmuÅŸ.” Çocuk koÅŸturmaya devam ediyor. Teyze, “okulda böyle olursa, iÅŸiniz zor.” Anne cevap vermiyor. Çocuk durmuÅŸ bir ÅŸeye dikkatle bakıyor. Alt kata inen merdivenlerin hemen yanındaki akvaryuma gözlerini dikmiÅŸ öylece, kırmızı mavi balıklarla birlikte kafası bir saÄŸa bir sola gidiyor. Bir kaç dakika sonra yine koÅŸmaya devam edecek.
Aşırı hareketlilik
ABD’de çocuk psikiyatristlerinin gördüğü 5-12 yaÅŸ arasındaki her on çocuktan beÅŸ ilâ yedisi “aşırı hareketlilik” ÅŸikayeti ile getiriliyor. BeÅŸten küçük ya da on ikiden büyükler arasında da sık sık duyulan bir ÅŸikayet gerçi ama, okula baÅŸladıktan sonra tırmanışa geçip, ergenlikle birlikte ilk ÅŸiddetini kaybeden ya da baÅŸka bir kılığa giren bir baÅŸka sorun.

Konuyla ilgili olanlar bilecektir, ‘aşırı hareketlilik’ dendiÄŸinde çocuk psikiyatristlerinin, nörologların yaklaşımlarında ülkeden ülkeye büyük farklar var. Kimileri ABD’deki doktorların aşırı hareketliliÄŸin hemen her türlüsünü aynı kefeye koyduÄŸunu, kimileri de diÄŸer ülkelerde (özelikle İngiltere Fransa vs.) aşırı hareketlilikle giden davranış problemlerinin yeterince tanınıp tedavi edilmediÄŸini öne sürüyor.

Burada tanı tartışmalarına girip kafaları karıştırmak istemiyorum. Üstelik, her ülkede doktorun kararı genelgeçer bir kalıbın hastaya uydurulmasından ziyade, çocuğun neye ihtiyacı olduğuna göre biçimleniyor.

Son yıllarda Time, Newsweek gibi dergilerin de katkılarıyla popülerleÅŸen “dikkat eksikliÄŸi-aşırı hareketlilik bozukluÄŸu” gerçekte bir bozukluk deÄŸil; bir kaç ÅŸekilde kendini gösteren ve bir çok nedene baÄŸlı olarak ortaya çıkabilen bir sorunlar kompleksi. Dolayısıyla bir çok farklı yaklaşımı mümkün ve gerekli kılıyor.

Bu yazıda dikkatin nasıl “eksildiÄŸine,” çocukların nasıl olup da “aşırı hareketlileÅŸtiÄŸi ve düşünmeksizin akıllarına estiÄŸi gibi davrandığına açıklamalar getirmeye çalışacağım.

“Vapurdaki ufaklık” örneÄŸine döneyim. İki-iki buçuk yaşında var-yok. Yürümeye baÅŸlayalı neredeyse bir yıl olmuÅŸ, koÅŸmanın tadını ise yeni yeni çıkarmaya baÅŸlamış. Hareket sistemi ancak elvermekte. Deliler gibi saÄŸa-sola koÅŸtukça, sadece yeni edindiÄŸi bir hareket özgürlüğünü pervasızca kullanıyor; yeni öğrendiÄŸi bir beceriyi de pekiÅŸtirmiÅŸ oluyor.
Kimi ana-babalar, çocuklarının emeklemeye baÅŸladığında da aşırı hareketlendiÄŸini hatırlayabilirler. Daha da geriye gidip, beÅŸiÄŸinde yerinde durmayan bebekleri bile bulabiliriz. Filancanın çocuÄŸunun ise bu denemelerin hiç birini yapmayıp, kuzu kuzu oturduÄŸunu, nereye koyduysan orada kaldığını söyleyenler de çıkabilir. Vapurdaki annenin dediÄŸini hatırlayın, “babası da böyleymiÅŸ.” Sabırsız hareketli, koÅŸturan… Genetik çalışmaları, bu gözlemin kesinliÄŸini destekliyor.

Bu arada ufaklığa ‘dikkati eksik’ dedik, ama, akvaryumun önünde geçirdiÄŸi bir kaç dakikayı (bizim zamanımızla bir kaç saat) yabana atmayın. ‘Dikkati eksik’ çocuklar gerçekten ilgilerini çeken bir ÅŸeyle dakikalar, hatta, saatler geçirebilirler… Örnek mi, televizyon ya da video oyunları benim aklıma gelenler…

Ufaklık, ilginç bulduÄŸu bir ÅŸey buldu mu, pür dikkat kesilip, kımıldamaksızın ya da gerekli hareketlerden bir fazlasını yapmaksızın öylece durabiliyor. “İlginç” deyince genellikle olumlu ya da keyif verici duygular uyandıran, “motivasyon” arttırıcı durumları kastediyorum. Çocuktan çocuÄŸa, büyükten büyüğe ve günden güne deÄŸiÅŸen ilgi çekici, hoÅŸ duygular uyandırıcı ÅŸeyler.

Duygularla hareket sistemi ve dikkat arasındaki iliÅŸkiye gelince… Kafanızın ‘bozuk’ olduÄŸu zamanları düşünün. Evin içinde, bir oraya bir buraya gidip geliyor olabilirsiniz. Ya da, “ah, bir kafanızı verip de bir ÅŸey” okuyamıyorsunuzdur. Üzüntü, öfke, çöküntü, kırgınlık, kısa ya da uzun sürelerle dikkatinizi bozup, sizi yerinizde rahat oturtmayabilir.
Bu iliÅŸki tarzı çocuklarda çok daha belirgin. Çocukların beyni ‘yapım halinde,’ yani geliÅŸmekte olduÄŸu için beyindeki çeÅŸitli alt-sistemlerinden birisinde olan diÄŸerini rahatlıkla etkileyebiliyor, hatta bir diÄŸerinin iÅŸlerini bozabiliyorlar. Dolayısıyla, ‘duygu sistemi’ (yani duygularla ilgili beyin bölgeleri) iniÅŸ-çıkışlar yapmaya baÅŸladığında, onunla zaten sıkı karşılıklı baÄŸlantı içinde olan dikkat ve hareket sistemleri de teklemeye baÅŸlayacaklar. Sözünü ettiÄŸim sistemler, normal geliÅŸme sonucunda birbirleriyle baÄŸlantılarını koparmaksızın, iliÅŸkilerini “mesafeli” hale getirebildikleri ölçüde, eriÅŸkin hayatta sistemler arası parazitler daha az etki gösterebiliyorlar.

Vapurdaki ufaklığın biraz daha büyüyüp okul yaşına geldiğini varsayalım. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketliliğin özellikle göze çarptığı dönem bu. Çocuğun karşılaştığı etkenlerin de bir o kadar artığı bir zaman.

BaÅŸka çocuklarla birlikte bir ÅŸeyler yapmak, öğretmenlerin sözünü dinlemek, baÅŸarılı olmak, sınıfta öğretmenleri öğrenmek gibi somut hedefler bir çok çocuÄŸu ÅŸaÅŸkına çevirebiliyor. Üstelik daha önceden aşırı hareketli olup uslananlar olduÄŸu gibi, önceden de ‘akıllı-uslu’ olup, yaramazlaÅŸanlar (siz onu ‘aşırı hareketli-dikkati eksik’ diye okuyun) da bollaşıyor.
Ana-babadan ayrı olmanın gerginliÄŸini, kavgacılığa ve azgınlığa döken pek çok çocuk okulda zapt edilemez hale geliyor. Üstelik kaygılarını dile dökmekte, doÄŸal olarak, zorlandıkları için yaramaz damgasını yiyen bu çocuklar ‘derslerde’ baÅŸarısız oluyor.

Bazıları ise, derslerden daha başlangıçtan pek hoşlanmıyorlar. Ana sınıfını ya da birinci sınıfları düşünün. Okuma güçlüğü çeken çocuklar için okul hiçbir ilgi çekici yanı olmayan, başarısızlıkların ardarda yaşandığı bir yere dönüverir. Bu çocukların da, belki zaten aksak olan, dikkat sistemleri okulla ilgili her şeyde iflas eder. Artık sınıftaki sıralarında oturup, öğretmeni izlemeleri için pek bir neden kalmamıştır.
Bir başka grup çocuk ise, nerdeyse ezelden beri aşırı hareketli gelmiştir ve öylece devam eder. Dikkatini vermekte hep zorlanmıştır. En cazip oyun, en eğlenceli TV programı bile onu yerinde tutamaz. Dikkat eksikliği tanısı alanların içinde, bu çocukların dikkati sorunun adına layık olacak derecede ve ta baştan bozulmuştur.

Bir çocuk, dikkati dağınık ve aşırı hareketli ise, bunun için pek çok sebep olabilir. Ama yaklaşımlar sebepler denli çeÅŸitli olmak zorunda deÄŸil. ÖrneÄŸin ‘uyarıcı ilaçlar’ diye bilinen Ritalin ya da Dexedrin gibi amfetamin türevleri pek çok durumda dikkati düzeltip, aşırı hareketliliÄŸi azaltabiliyorlar. Ancak, sorunu ağırlaÅŸtıran çevresel etkenleri saptamak, çocuÄŸa ve ailesine sorunlarla baÅŸa çıkmak için gerekli becerileri kazandırmak, ilaç tedavilerinin kısa dönem için saÄŸladığı yararların daha kalıcı olmasını saÄŸlayabilir.
ÖrneÄŸin, kaygı, gerginlik vb. nedenlerle ‘hareketlenen’ çocuklarda uyarıcıların etkisi sınırlı kalır. ÇocuÄŸun kaygısını söze dökmeyi öğrenmesinin, sıkıntılarıyla uÄŸraÅŸmayı öğrenmesinin (Özellikle uzun vadede) çok daha yararlı olduÄŸu yaygın bir kanı.

Vapurdaki ufaklığa dönersek… Aşırı hareketliliÄŸin bir sorun mu, yoksa geliÅŸimin doÄŸal bir göstergesi mi olduÄŸunu, biraz da zaman gösterecek. Babasının da bir zamanlar böyle olup, sonradan “düzeldiÄŸini” bilmek ümit verici. Ama bir çocuÄŸun istenenden ‘fazla ya da eksik’ her davranışını problem olarak damgalamaksızın atılacak bir sürü adım var. Neden ve niçinler yanıtlarken olsun, tedaviyi eÄŸitimi planlarken olsun, akılda tutulacak ÅŸeylerden birisi, bence en önemlisi: bu problem bu çocuÄŸun hayatını, geliÅŸimini, öğrenimini ne kadar etkiliyor?

Bu sorunun cevabı göz önünde tutulmaksızın uygulanacak tedavi edici yaklaşımların ‘hizaya getirmekten bir farkı olmayabilir

alınıtı

%d blogcu bunu beÄŸendi: