hd porno porno hd porno porno

İşitme Cihaz Eğitimi

4.743 okundu

 

Cihazlandırma işitsel rehabilitasyon için bir dönüm noktası olmakla birlikte aslında sadece bir başlangıçtır. Cihazlandırma yeniden işitsel özgürlüğü aralayan bir kapıdır. Dinlemeye yönelik geliştirici bir ortam yaratmada en önemli faktör ailenin tutumudur. Teşhis konulduğu zaman aileler çok üzülmekle birlikte çocuklar için bir şeyler yapma isteği de duyarlar. Eğitimcinin bu isteği yakalayarak aileye işitme cihazının bakımı ve kullanımı sorumluluğunu vermesi gereklidir. Böylece cihaza verilmesi gereken önem ilk başta sağlanmalıdır.Cihaz ilk takıldığında çeşitli problemlerle karşı karşıya kalınabilir. Bu problemlere karşı öğretmenin tutumu çok önemlidir.

Ailelerden sıklıkla duyulan yakınmalar :

1- Cihazları sevmiyor; fakat çok küçük inşallah büyüdükçe alışır.

2- Bence bir şey duymuyor; onun için takmıyoruz.

3- Cihazları çok büyük, yazık, nasıl taksın.

4- Sürekli ötüyor, sinir oluyorum.

5- Çocuk rahatsız oluyor.

Eğitimci hiçbir zaman cihazın takılmamasını kabul etmemelidir. Her zaman ortaya çıkan problemlere ısrarla çare aramalı ve problem çözülmeden ailenin gitmesine izin verilmelidir. Öğretmenin bu tutumu aileye yansıyacak, cihazda ortaya çıkan problemleri çözümleyebileceklerine inanacaklardır.Aileler yardım ve destek almakla birlikte çocuklarının sorumluluğunun kendilerinde olduğunu, cihazın kontrolü, bakım ve sürekli takılmasının kendi sorunları olduğunu anlamak mecburiyetindedirler. Çünkü ancak onlar her gün çocuğu görürler. Eğer bir çocukta kullanabilir işitme kalıntısı varsa aileye cihazsız, seslere tepkisi olmadığı cihaz ile, seslere tepki verdiği gösterilebilir. Bu, aileye gösterilebilecek en iyi kanıt olmakla birlikte çok ağır kayıplı çocuklarda böyle bir iyileşme ilk zamanlarda görülemez. Bu durumda aileye cihaz kullanımında moral, destek vermek ve dinlemeyi öğrenmesi için ne kadar vakit geçmesi gerektiğini anlatmak çok önemlidir. Bu dönemde aileleri rahatlatmak amacıyla, “Şu kadar sürede seslere bakar, şu zamanda konuşur.” şeklinde güven vermek son derece sakıncalıdır.Eğitimcinin aile ile kurduğu ilişki önemlidir. Eğer otoriter bir rol benimsenirse aile çocukla ilgili bilgileri saklayabilir. Örn: Cihaz takmadıklarını söylemezler. Bu nedenle yargılayıcı bir rol yerine daha yakın, daha yol gösterici bir rol benimsenmelidir. Cihaz ilk takıldığında çocuklarda da değişik tepkiler görülür:

1- Takılmasına şiddetle itiraz eder. Çıkarıp atmak ister.

2- Cihaza hiç tepki göstermez. İtiraz etmeden kabullenir.

3- Cihaz takılınca sessizleşir ve dinler.

4- Cihaz takılınca sesler çıkarmaya başlar ve dinler.

5- Hiçbir şekilde takmak istemez.

Bu durumda aileler ne yapacaklarını şaşırırlar ve cihaz takmaktan vazgeçerler. Böyle ailelere daha önceden cihaz takmayan; fakat şu anda cihazını kabullenmiş çocuklar örnek gösterilir. Kesinlikle uğraşarak cihaz takılmalıdır. Örneğin; anne – babanın cihazı çocuğun kulağına yerleştirirken takındıkları tavır son derece önemlidir.İşitsel – sözel yaklaşımda vurgulanan nokta işitme kaybı değil, işitme kalıntısıdır. Uygun bir cihaz bütün gün takılır ve dinleme bütün gün sürer. Dinlemenin belli bir çalışma saati yoktur.İşitme kalıntısı hemen hemen bütün işitme engelli çocuklarda vardır ve kullanılabilir. Aileler bunu anladıkları zaman sordukları ilk şey “çocuğumuzun dinlemesine nasıl yardımcı olabiliriz.” sorusudur. Eğer çocuğun bakımıyla ilgilenen yetişkinler çocuğun duyduğunu düşünerek hareket ederlerse günlük yaşam içinde dinleme becerilerini geliştirebilecekleri birçok olanak bulabilirler.Cihaz takıldıktan birkaç hafta sonra çocukta değişiklik görülmediği için ailelerde büyük bir umutsuzluk ve baskı ortaya çıkabilir. Bu nedenle bu süre içinde desteğe ihtiyaç duyarlar.Kaygılı bir aile ile uğraşırken dikkatleri çocuğun yapamadıkları şeyler yerine yapabildiklerine yöneltmek lazım. Örneğin; belki sese tepki göstermiyor; ama daha çok ses çıkarıyor.Çocuğun yapmaktan hoşlandığı şeyler üzerinde yoğunlaşarak anlamlı dil vermek gerektiği aileler tarafından anlaşılmalıdır. Ailelerin kavraması gereken dinleme becerilerinin öğretilecek bir şey olmadığı yerine çocuğun dinlemeye yöneltildiği uyarıcı bir çevre içinde gelişen bir şey olduğudur. Çocuğun Tepkilerini Geliştirmek İçin Neler Yapılır?

1- Çocuk sese tepki verdiğinde ailenin sevindiğini göstermesi gerekir. Çünkü çocuklar etrafındakileri sevindirmekten hoşlanırlar. Bu tepki ödül yerine geçer.

2- Dinleme becerilerini geliştiren sesli oyunlar çok önemlidir. Örneğin; ca, sesli saklambaç, tekerlemeler, şarkılar, söylemeye aileler teşvik edilmeli.

3- Dikkatini seslenerek çekmek gereklidir. Dokunarak yada yere vurup titreşim yaparak çocuğun dikkatini çekme alışkanlığından mutlaka vazgeçilmelidir.

4- Çevrede sık sık tekrarlanan seslere dikkat çekmeli ve seslerin kaynağı gösterilmelidir. Örneğin; çamaşır makinesi, telefon, kapı, ezan sesi ….v.s.

Birden ortaya çıkan sesler ve kaynakları da keşfedilmelidir.

5- Sesçıkaran oyuncaklar çevresinde olmalıdır. Sesli uyaranlar ne kadar çok ise çocuğun tecrübesi de o kadar fazla olacaktır.

6- Müzik işitme engelli çocuğun hayatında çok önemli rol oynar. Cihazın mikrofonuna yakın tekerleme, ninni, şarkılar söylenebilir. Müzikli oyunlar oynanabilir. Örneğin; müzik bitince oturma, müzikle hareket etme.

7- İçinde aynı cümle kalıbının sık sık tekrarlandığı şarkı ve hikayeler kullanılmalı. Bu tip şarkı ve öyküleri aileler kendileri uydurabilirler.Çocuğun seslere karşı tepkileri aileleri tarafından gözlenmeli ve hatta kayıt edilmelidir. Böylece aileler gözden kaçırabilecekleri tepkileri yakalayabiliyorlar ve zaman geçtikçe bu kayıtlar tek başına teşvik kaynağı olabiliyor. Dinleme becerilerini geliştirmek için çevreyi oluştururken bunu etkileyebilecek olumsuz faktörleri gözden kaçırmamak gerekiyor.

Bu faktörler neler olabilir?

1- Geç teşhis ve geç cihazlandırma

2- Yetersiz cihaz bakımı

3- Kötü dinleme şartları

4- Görsel ipuçlarını çok fazla vurgulama

1- Geç Teşhis Ve Geç Cihazlandırma : Cihaz takılana kadar çocuk çevresiyle görsel uyaranları kullanarak çevresiyle iletişim kurar. Geç teşhiste bu alışkanlık iyice yerleştiği için çocukları dinlemeye sevk edemiyoruz. Cihazı erken verilen ama düzenli kullanmayanlarda da aynı problem görülüyor. 1 yaşından önce cihazlandırılan çocuklar ne kadar ağır kayıplı olursa olsunlar sesleri normale yakın ve doğal ritimli oluyor. Erken yaşlarda kaybedilen zaman kolay kolay geri kazanılmıyor.

2- Yetersiz Cihaz Bakımı : Cihazda tespit edilmemiş bozukluklar varsa veya cihaz bozulduğunda tamir edilmiyorsa çocuğun işitsel yaşantısı bölünecektir. Örneğin; kırık kordon, zayıf pil, pil yatağında temassızlık, hoparlör veya mikrofonda arıza v.b… Bu durumda çocuk işitsel uyaranları ihmal ederek daha güvenilir ve sürekli olan görsel uyaranlara yönelecektir.

3- Kötü Dinleme Şartları : Gürültülü, yankılı ortamlarda işitme cihazları ile sesleri ayırt etmek, konuşmayı anlamak son derece güçtür. Örneğin; TV açıksa, çamaşır makinesi açıkken yanında oyun oynarsa … v.s. gibi.İşitme cihazlarının bu yetersizliği ailelere açıklanarak sessiz ortamda oyun oynamaları, aktivite yapmaları anlatılmalıdır. Alçak – tavan, yumuşak mobilyalar, perdeler, halı …v.b. Sınıfta ve odada çok kazanç verir.

4- Görsel İpuçlarını Çok Fazla Vurgulama : İşitsel – sözel yaklaşım engelli çocuğun dudak okuma ihtiyacını reddetmez. Ancak konuşmanın anlaşılmasını sağlamak için dudak okuma vurgulanmaz.
Kaynaklar
www.ozelegitimforumu.com
Karadeniz Teknik Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Ders Notları
Özel Rehabilitasyon Merkezi eğitimci seminer notları Mutlu Boybey 2005

%d blogcu bunu beğendi: