Toplumun ruh saÄŸlığı giderek artan bir ivme ile bozuluyor. Bu geliÅŸme, eskiden, “deli doktoru” dediÄŸimiz psikologları gündeme getiriyor. O zamanlar insanlar deli doktorları’na gitmeye, “Sonra herkes, ‘Üşütmüş, deli doktoruna gidiyormuÅŸ’ der” diye çekinirler, gitseler de saklarlardı. Kısmen hala daha  öyle.

Bizlere özellikle basın mensupları sorarlar: “GeleceÄŸin meslekleri hangileridir?” Bence psikolog’u birinci sıralara koyun. Zaten ÅŸimdiden birinci sıralara yerleÅŸti bile. Hepimiz, iyi kötü, fırttırdık Allah’a çok şükür. Bir aralar bir, “stres”tir gidiyordu. ÅŸimdilerde stres solda sıfır kaldı. Depresyon, anksiyete, panik atak, paranoya, alkol ve madde bağımlılığı filan çok yaygınlaÅŸtı.

Kiminle sohbet ederken bu konulara girsem bir psikoloÄŸa (ya da psikiyatr’a) gitmekte olduÄŸunu veya gittiÄŸini ya da gideceÄŸini öğreniyorum. Hatta gitmiÅŸ ya da gitmekte olanlar bana da tavsiye ediyorlar, “Siz de gidin” diye. Görünüş ve davranışlarımda anormallikler olsa gerek. Öyle deÄŸilmiÅŸ. Beni son derece normal buldukları için söylüyorlarmış(!) Güya psikologların normal insanlara bile yararlı olduklarını anlatmak istiyorlarmış. Yani kırdıkları potu bu açıklamalarla düzeltmek istiyorlar, sanki ben bilmiyormuÅŸum gibi anormal olduÄŸumu.

Hemen hemen her TV kanalında sırf psikoloji ve psikiyatrların katıldığı programlar türedi. Yazılı basında da durum aynı. Bana psikolojik tedavi görmüş veya görmekte olan özellikle üniversite öğrencileri arasından çok sayıda mail geliyor. Gençler işin daha çok farkında olsalargerek.
şükür ki, insanlar eskiden olduğu gibi ruh sağlıklarının bozulduğunu ve tedavi gördüklerini saklamıyorlar da artık. Örneğin TV programlarında isimlerini de vererek sorunlarını anlatabiliyorlar.

Nasıl tedavi görmeyelim ki! Ä°ÅŸsizlik, her an gelip çatması beklenilen ekonomik ve diÄŸer krizler insanların zaten içlerinde var olan, “gelecek endiÅŸesi”ni alabildiÄŸine körüklüyor. Ayrıca siyasi istikrarsızlık, sosyal ve politik skandallar, çete olayları, soygun, rüşvet, yolsuzluk ekonomisi, adaletsizlik, zamlar, enflasyon, trafik keÅŸmekeÅŸi, adliye kavgaları, televole kahramanlarının yaÅŸamları… içimizi bulandırıyor.

Zaten maalesef, “geliÅŸmiÅŸ” dediÄŸimiz ülkelerde ruh saÄŸlığı kendiliÄŸinden bozuluyor. Bunun sonucunda psikolojik rahatsızlıklar, alkol kullanımı, madde bağımlılığı hatta Ä°sveç gibi ülkelerde olduÄŸu gibi refahın yükselmesine, gelecek endiÅŸesi olmamasına raÄŸmen intiharlar bile artabiliyor.
Onlara benzedik galiba. Hani oralarda herkesin bir psikoloğu varmış ya. Bizim de oldu, olacak işte.

Ben, biliyorsunuz insanların yaşam kaliteleri üzerinde en büyük rolü özellikle çalışma yaşamının, benim daha çok benimsediğim deyişle iş yaşamının oynadığına inanıyorum. Bu rol sadece gelir temin etme ile de sınırlı değil. Diğer bir çok bakımdan da hem de lüzumundan fazla etkili oluyor.
Bana sorarsanız bu şartlar altında normal olan insanlarda bir anormallik var demektir. Önce onlar psikoloji konusunda profesyonel yardıma başvurmalı bence.

Sizin hâlâ psikoloğunuz yok mu yoksa?

Sadece bireylere deÄŸil kurumlara da soruyorum.

Kurumların, şirketlerin, organizasyonların, işletmelerin insanların bu yönüne önem vermeleri gerekiyor. Bunun için de insanlarının psikoloji, psikiyatri ve psikolojik danışman ve rehberlik hizmetlerinden yararlanmalarına yardımcı olmalıdırlar.
Bu hizmetler kurumun içerisinde örneÄŸin Ä°nsan Kaynakları birimlerinde ya da bağımsız ama belki de en iyisi dışarıdan danışmanlık almak (outsourcing) ÅŸeklinde organize edilebilir. Bu bir, “sosyal yardım” kalemi olarak düşünülmelidir. Ä°lave etmeliyim ki, “Sizin sorununuz iÅŸle ilgili deÄŸil. Siz kendiniz özel bir uzmana gidin” ÅŸeklinde bir ayırım da yapılmamalıdır.Not: BildiÄŸim kadarı ile psikologlar üniversitelerin 4 yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olurlar. Psikiyatrlar ise 6 yıllık tıp eÄŸitiminin üzerine psikoloji eÄŸitimi alırlar. Ä°kisi de tedavi uygularlar. Ancak psikiyatrlar ilaç verme yetkisine de sahiptirler. Psikolojik danışman rehberler de üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun olurlar ancak sadece koruyucu tedavi yapabilirler.

“Profesyonel yardım almak” demek de bu uzmanlara gitmek demektir. Ancak uzmanların kendileri, kendilerine iÅŸ çıkarıyormuÅŸ gibi anlaşılmasın diye, “Bizim gibi uzmanlara gidilmeli” demek yerine, “profesyonel yardım alınmalı” diyorlar.

Kaynaklar
KAYNAK: Ulaş BIÇAKCI http://www.isguc.org/?avc=arc_view.php&ex=22&pg=ks
www.ozelegitimforumu.com

www.ozelegitimsitesi.com