Son 30 yılda otizm 100’e katlandı. “Sebebi bilinmiyor, tedavisi de yok” denilen hastalığın aslında çaresi varmış!
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, son yıllarda dikkat çekici oranda artan otizmin sebebinin iddia edildiği gibi sadece genetik yatkınlık değil, vitamin eksikliği ve toksinler olduğunu söyledi. Devamını Oku
Tag: otizm tedavisi
Otizmin tedavisi doğal yaşammış
Ağır Otistiklerin Eğitimde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Otistik kişilerin yaşları ya da zekaları ne olursa olsun,
yapısal becerileri gelişmemiştir. Fotografik hafızaya sahip çok
başarılı otistik bir öğrenci bile okula kalem getirmeyi ya da ödevini
zamanında yapmayı hatırlayamayabilir. Böyle durumlarda, ona en az
ölçüde sınırlandırıcı yardımı sağlamalısınız. Defterinin üzerine bir
kalem resmi yapıştırmayı ya da evde tamamlaması gereken ödevlerin bir
listesini hazırlamayı deneyebilirsiniz. Çocuk önceden unuttuğu bir
şeyi hatırladığında onu her zaman övün. Başaramadığı zamanlarda asla
onu yermeyin veya bunun üzerinde çok durmayın. Onu azarlamak yardımcı
olmayacağı gibi bu problemi daha da ağırlaştıracaktır. Bu tutum,
yapmayı hatırlaması gereken şeyleri yapamadığı düşüncesine yol
açabilir. Bu tür Öğrenciler okulda en düzenli ya da en düzensiz
sıraya sahip olabilirler. En düzensiz sıraya sahip olan öğrenci sık
aralıklarla sırasının toplanması konusunda yardımınıza ihtiyaç
duyacaktır ve böylece aradıklarını bulabilir. Sadece Dağınık olmayı
onun bilinçli bir seçimi olmadığını düşünmeniz gerektiğini unutmayın.
Özel bir eğitim olmadan bu yapısal görevi başarabilme becerisi
oluşmaz. Küçük ve basit aşamalarla ona bu tür becerileri öğretmeye
çalışın.
2) Otistik kişiler soyut ve kavramsal düşünmede problem
yaşarlar. Bazıları belki soyut becerileri kazanabilse de, diğerleri
bunu yapamayacaktır. Soyut kavramlar kullanmanız gerektiğinde, soyut
fikri kuvvetlendirmek için çizim ya da yazılı resimler gibi görsel
ipuçları kullanın. “Neden böyle yaptın?” gibi belirsiz sorulardan
kaçının. Bunun yerine “Jimnastik vakti dediğim zaman kitabını masaya
çarpmanı sevmedim. Bir daha ki sefere kitabını daha yavaş kapat ve
bana kızgın olduğunu söyle. Bana jimnastik yapmak istemediğini mi
yoksa kitap okumayı bırakmak istemediğini mi söylemk istedin?” diyin.
Açık uçlu sorulardan kaçının. Bu tür öğrencilerle olan
ilişkilerinizde mümkün olduğunca somut davranın davranın.
3) Zor ya da sıradışı davranışlardaki artış muhtemelen stresteki
artışı işaret etmektedir. Bazen stres, kontrolünü kaybetme
duygusundan da kaynaklanır. Çoğu zaman, öğrenci stres yaratan olaydan
ya da durumdan fiziksel olarak kendini uzaklaştırdığında, stres de
azalabilmektedir. Eğer bu oluşursa, çocuğun stres yaratan olayla
yeniden karşılaşmasını ve / veya o durumda kalmasına yardımcı olacak
bir program hazırlanmalıdır. Bu oluşursa, “güvenilir bir yer” ya
da “güvenilir bir kişi” yardımcı olabilir.
4) Kötü davranışları kişisel almayın. Yüksek fonksiyonlu
otistikler hayatı zorlaştırmaya çalışan, dalavereci insanlar
değildir. Nadiren dalavereci olabilirler. Genellikle kötü
davranışlar, karışıklık, korku ve şaşkınlıkla baş edebilme
çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Otistik kişiler,
beceriksizlikleri nedeniyle benmerkezcidirler. Çoğu, diğer insanların
tepkilerini anlamakta büyük zorluk yaşarlar.
5) Yüksek fonksiyonlu otistiklerin çoğu konuşmayı sözcüğü
sözcüğüne kullanır ve yorumlarlar. Bireyin kapasitesinden emin
olamadığınız durumlarda şunlardan sakının:
a. Deyimler ( nefesini tut, silahı ateşle )
b. İğnelemeler, alay ( masaya ketçap döktüğünde”Harika” demek )
c. Çift anlamlılar ( Çoğu şakalar iki anlam taşıyan kelimelerle
yapılır )
d. Takma adlar
e. İsim kısaltmaları
6) Umutmayın ki, yüz ifadeleri ve diğer sosyal ipuçları işe
yaramaz. Otistik bireylerin çoğu yüz ifadelerini okumada ve vücut
dilini yorumlamada zorluk yaşar.
7) Eğer bir öğrenci bir görevi öğrenemiyor gibi görünüyorsa,
bunu küçük adımlara bölün ya da başka yollar deneyerek sunun (
görsel, sözel, fiziksel )
8) Sözel yüklenmeden kaçının. Net olun. Eğer öğrencinin sizi
anlamadığını düşünüyorsanız daha kısa cümleler kullanın. İşitme
problemi olmasa da ana noktayı anlamada ve önemli bilgileri
seçebilmekte zorlanıyor olabilir.
9) Çevresel ve / veya rutindeki değişiklikler için öğrenciyi
hazırlayın. Onu değişime hazırlamak için yazılı veya görsel program
kullanın.
10) Davranış yönetimi işe yarar, ama yanlış kullanıldığında,
robotumsu davranışları destekleyebilir, kısa dönemli davranış
değişikliklerine neden olabilir veya bir çeşit saldırganlıkla
sonuçlanabilir. Pozitif ve kronolojik olarak yaşa uygun prosedürler
kullanın.
11) Herkesin tutumunun ve beklentisinin tutarlı olması çok
önemlidir.
12) Normal seviyedeki işitsel ve görsel girdilerin öğrenci
tarafından çok fazla ya da çok az alınabileceğinin farkında olun.
Örneğin florasan ışıkları bazı otistik kişileri olumsuz etkiler.
Odadaki görsel dağınıklığı ortadan kaldırmak ya da öğrenci sınıf
ortamından olumsuz etkileniyorsa veya rahatsız oluyorsa oturma
değişiklikleri gibi çevresel düzenlemeler düşünün.
13) Eğer yüksek fonksiyonlu otistik öğrenciniz tekrarlayan sözel
tartışmada bulunuyorsa ya da sorular soruyorsa, sürekli tekrarlanan
nakaratı kesme ihtiyacı duyacaksınız. Mantıklı bir şekilde sürekli
cevap vermek ya da terslemek nadiren bu davranışı durdurur.
Tartışmanın ya da sorunun konusu her zaman onu rahatsız eden bir konu
değildir. Çoğu zaman birey, kontrolünü kaybetme duygusu ya da
çevresindeki uygunsuz bir şey ya da biri üzerine iletişime
girmektedir. Tartışma konusunu ya da soruyu yazmasını önermeyi
deneyin. Bu genellikler onun sakinleşmesini ve tekrarlayan hareketi
durdurmasını sağlayacaktır. Eğer bu işe yaramazsa, onun
tekrarladığını yazın ve ondan da mantıklı bir cevap yazmasını isteyin
( belki
14) Bu bireyler çeşitli iletişim güçlükleriyle karşılaştıkları
için, bu öğrencilerden önemli bir mesajı ailelerine iletmelerini
istemeyin. Bu sadece takip edebileceğiniz bir zamanda deneyin ya da
bu beceriyi tamamen edinmiş olduğundan emin olun. Hatta eve yazılı
bir not yollamak bile işe yaramayabilir. Öğrenci eve gittiğinde notu
ailesine vermeyi unutabilir ya da eve gidene kadar notu kaybedebilir.
Bu iletişim becerisi tamamen kazanılana kadar aileye telefon açmak en
iyi yol olacaktır. Aile ve öğretmen arasında sık ve düzenli bir
iletişim kurmak oldukça önemlidir.
15) Eğer sınıf düzeni eşleşmeyi ya da ikili grup olmayı
gerektiriyorsa çekiliş ya da benzeri bir yöntem kullanarak eşleştirme
yapın. Ya da çekilişten önce özellikle nazik bir öğrencinizden
otistik öğrencinizle eşleşmeyi seçmesini isteyebilirsiniz. Çünkü
otistik olan öğrenci çoğu zaman partnersiz bırakılacaktır. Bu
talihsiz bir durumdur çünkü bu tür çocuklar bir eşe sahip olmaktan
çok yararlanırlar.
16) Becerileri değerlendirirken hiçbir şeyi düşünmeyin. Örneğin
otistik bir birey matematikte çok iyi olsa da çok basit gibi görünen
para üstü alma işini beceremeyebilir. Y ada okuduğu kitaplar, duyduğu
konuşmalar ya da spor istatistikleri hakkında müthiş bir hafızası
olsa da sınıfa kalem getirmeyi unutabilir. Çelişkili beceri gelişimi
otizmin aydınlatılmamış noktalarından biridir.
http://otizm-autism.tr.gg
Otizm Terapi Yöntemleri
Duyusal Bütünleştirme Terapisi
Duyusal bütünleştirme terapisi, otizmli çocuklarda duyu organlarının sağladığı bilgileri algılama, işleme ve anlamlandırma yeteneğinde bazı sorunlar olduğunu var sayar. Dolayısıyla, bu sorunları gidererek ve duyusal bütünleştirme yeteneğini geliştirerek zihinsel işlevleri artırıp, davranış sorunlarını azaltmayı hedefler.
Genellikle uğraşı terapistleri tarafından yürütülen duyusal bütünleştirme etkinlikleri arasında; vücudu fırçalamak, dizleri ve dirsekleri sıkıştırmak, hamakta sallanmak vb. sayılabilir. Bir de, duyu diyeti adı verilen uygulamalar söz konusudur. Duyu diyetine örnek olarak vücut çorabı ya da ağırlıklı yelek giymek verilebilir. Duyusal bütünleştirme otizm alanında 1970’lerden bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, henüz yeterli bilimsel dayanağa sahip değildir. Yapılan kapsamlı bir araştırma derlemesi, ikna edici deneysel araştırma bulgusu eksikliğine işaret etmektedir (Baranek, 2002). Ancak, duyusal bütünleştirme içinde yer alan uygulamalardan olan masajın olumlu etkilerini gösteren bir deneysel araştırma vardır (Escalano ve diğ., 2001). Sonuç olarak, gözlem araştırmalarıyla dile getirilen etkilerin mutlaka deneysel araştırmalarla sınanması gerekmektedir.
İşitsel Bütünleştirme Terapisi
İşitsel bütünleştirme terapisi 1960’lı yıllarda Berard tarafından Fransa’da geliştirilmiş olup, daha sonraları Tomatis, Earobics, Fast for Words gibi isimlerle de uygulanmaya başlamıştır. İşitsel bütünleştirme terapisinin başında çocuğun hangi frekanslara karşı aşırı hassas olduğu belirlenir ve terapi seanslarında bu frekanslardan arındırılmış olan müzikler çocuğa kulaklıklardan dinletilir. Bu yöntemin bazı seslere ilişkin aşırı hassasiyeti ve davranış sorunlarını azalttığı yönünde araştırmalar olduğu gibi, işe yaramadığı ya da davranış sorunlarını artırdığı yönünde de araştırmalar vardır.
Altı deneysel araştırmanın verilerini tekrar inceleyerek 2006 yılında bir sistematik derleme çalışması yürüten Sinha ve arkadaşları, bu araştırmalarda çeşitli yöntemsel sorunlar olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Dolayısıyla, işitsel bütünleştirme terapisinin otizmli çocuklar üzerindeki etkilerinin henüz bilimsel temele dayanmadığına karar vermişlerdir.
Müzik Ve Dans Terapisi
Müzik terapisi birlikte şarkı söyleme, enstrüman çalma ve müziğe dansla eşlik etme etkinlikleri aracılığıyla sertifikalı terapistler tarafından uygulanan terapi yöntemidir. Otizmli çocuklarda müzik ve dans terapisinden umulan yararlar şöyle sıralanabilir:
Duygusal bağ kurma: Müzik ve dans terapisinde yer alan etkinliklerin çocuğun terapistle ve başkalarıyla duygusal bağ geliştirmesine yardımcı olması beklenir.
Sözel ve bedensel dilin kullanımını arttırma: Müziğin ve dansın iletişim isteklerini artırması beklenir.
Davranış sorunlarını azaltma: Enstrüman kullanımı ve dans sırasında çocuğa görsel, dokunsal ve işitsel uyaranlar birlikte ulaşır. Bu uyarılmanın çocuğun ince ve kaba devinsel gelişimini artırabileceği, kendisinin farkına varmasını kolaylaştırabileceği ve uygun olmayan davranışlarını azaltabileceği düşünülür.
Başarı duygusunu yaşatma: Enstrüman çalmak, şarkı söylemek ya da dans etmek çocuğun başarı duygusu yaşamasını sağlayabilir.
Müzik ve dans terapisinin otizmli çocuklar üzerindeki etkilerini gösteren çalışmaların çoğu deneysel olmayan çalışmalardır. Ancak, müzik terapisinin olumlu etkileri bir meta-analizi (yayımlanmış çalışmaların verilerinin yeniden analizi) araştırmasıyla da gösterilmiştirSanat Terapisi
Sanat terapisinde; resim, seramik, heykel vb. plastik sanatların bireyin kendini ifade etmesine aracılık ederek bireyin duygusal olarak rahatlamasını sağlaması hedeflenir. Diğer bir deyişle, sanat terapisi, bireyin başka yollarla ifade edemediği duygu ve düşüncelerinin sanatsal üretimlerle açığa çıkmasını sağlamaya çalışır.
Sanat şemsiyesi altındaki herhangi bir terapi yönteminin ana amacı, estetik yönün yaşanması ve ortaya çıkabilmesi için güvenli ve yargılamayan bir ortamın oluşturulmasıdır. Sanatsal etkinliğin doğası, etkin şekilde bir nesne ile uğraşmayı, risk almayı ve bireyin kendini ifade etmesini içermektedir. Sanat yapılırken; şekillerin ve hacmin bilişsel gelişime; renklerin, kokuların ve dokuların duyulara; genel sürecin ise fiziksel koordinasyona yararı olduğu varsayılır. Böylece, hem estetik farkındalığın, hem de çeşitli becerilerin gelişmesi beklenir. Sanatın, çocuğu cesaretlendirerek, onu teşvik ederek iletişim yolunu açacağı umut edilir.
Otizmli çocuklarda sanat terapisinin etkilerini araştıran araştırmalara ihtiyaç vardır.
Drama Terapisi
Drama terapisinde amaç, sahne sanatlarında yer alan rol oynama, öykü anlatma vb. etkinlikleri kullanarak kişilerin duygusal gelişimlerine ve kendilerini ifade etmelerine katkıda bulunmaktır. Drama terapisi sırasında uygun olmayan davranışlar da çeşitli yaratıcı hareketlere dönüştürülmeye çalışılır. Terapiden beklenen yararlardan biri de bireyin yaratıcı kapasitesine ulaşmasına yardım etmektir. Bazı oyun yöntemleriyle nesneleri araç olarak kullanarak insanlarla ilişki kurmak geliştirilmeye çalışılır. Otizmli çocuklarda drama terapisinin etkilerini araştıran araştırmalara ihtiyaç vardır.
Yunuslarla Terapi
Yunuslarla etkileşim terapisi (DAT: Dolphin-Assisted Therapy) olarak da bilinen yunuslarla terapi; ABD, İsrail, Rusya ve Meksika başta olmak üzere pek çok ülkede ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla açılan terapi merkezlerinin sayısı hızla artmaktadır.
Bu merkezlerde otizmli çocuklar önce iskeleden, daha sonra ise suyun içine girerek yunuslarla etkileşmektedir. Yunuslarla terapinin çeşitli engel grubundan çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğu yönünde çeşitli araştırmalar vardır ve bunların bir bölümü deneysel araştırma olarak yürütülmüştür. Ancak uzmanlar, bu araştırmaların tümünde çok ciddi yöntemsel hatalar olduğu hususunda birleşmektedir. Dolayısıyla, bilimsel çevrelerde, yunuslarla terapinin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkilerini gösteren güvenilir deneysel araştırma bulgusu olmadığı görüşü ağırlıklıdır.
Yukarıda belirtilen hususlara ek olarak, yunuslarla yürütülen terapi çalışmaları çevreci örgütlerin de tepkisini çekmektedir. Pek çok çevreci örgüt, yunuslar üzerinden bu şekilde para kazanılmasına şiddetle karşı çıkmakta ve yunusların özgürlüklerine kavuşturulması için kampanyalar yürütmektedir.
Ata Binme Terapisi
Ata binme terapisi (hippoterapi), başta Almanya olmak üzere pek çok ülkede, çeşitli engel grubundan çocuklarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Ata binme terapisinin temel hedefi binicilik becerileri kazandırmak değil, ata binmenin sağlayacağı duyusal ve devinsel girdilerden yararlanılmasını sağlamaktır. Ata binme terapisinin yöneldiği en yaygın engel grubu serebral palsili çocuklardır. Öte yandan, otizmli çocuklarla yürütülen ata binme terapisi çalışmaları da hızla yaygınlaşmaktadır. Ancak, yayımlanan araştırmaların neredeyse hiç birinde otizmli çocuklar yer almamıştır. Serebral palsili çocuklarla yürütülen çalışmaların sonuçları ise, bazı devinsel becerilerde olumlu etkiler görüldüğü yönündedir. Ancak, daha kontrollü deneysel araştırmalara ihtiyaç olduğu da bir gerçektir. Sonuç olarak, ata binme terapisi adı altında yapılan etkinliklerin otizmli çocuklarda, hobi ötesinde bir yararı olduğunu öne sürmek olanaksızdır.
http://otizm-autism.tr.gg
Teacch Programı
Teacch, otizmi farklı bir düşünce tarzı olarak yorumlamıştır. Teacch programına göre; insanlarda iki değişik kültür vardır. Yeni bir kültürle tanışan birisi, eski kültürüne göre düşünür ve değerlendirme yaparsa, yeni kültürü anlamaz ve bu kültürün dışında kalır, düşüncesi temeldir. Bu iki kültür arasında tercümanlığı yapacak kişiler, ana-babalar ve eğitmenlerdir. Bazı otizmliler, bazı şeyleri çok güzel yaparlar. Ama bazı şeyleri güzel yapıyorlar diye öteki şeyleri de iyi yapmaları beklenemez. Biz kendi kültürümüzde bir sürü şeyi düşünmeden, doğal olarak kolayca yaparız. Evde, komşumuzda, okulda, lokantada el yıkamak bizim için aynı olaydır. Ama otizmli kişinin kültüründe el yıkamak evde ayrı, komşuda ayrı, lokantada ayrı hatta başka lokantada ayrı bir olaydır. Bu farklılık bizim kültürümüze göre mantık dışı görünse de, onların kendi kültüründe mantıklıdırlar. Onların kültürlerinin farklı özellikleri vardır. Otizm kültürünün dışında, ayrıca kişinin bireysel bir kültürü de vardır.
Teacch programı, otizmli kişilerin kültürüne yani düşünme ve yaşama tarzlarına saygı gösterip onlara bulundukları yerde eğitim sunar. Eğitimciler onlara uzanmalıdır. Nasıl ki görme ve işitme yetersizliklerinden etkilenenler için özel eğitim programı yapılıyorsa, aynı şekilde otizmli kişiler için de özel eğitim programına gerek vardır.
Teacch programının amacı, mümkün olduğu kadar, çocuğun bağımsız olabilmesi için çalışmaktır.
Eğitim teke tek başlar. Amaç; evde, okulda, yakın çevrede ve daha sonra boş zaman etkinliklerinde yardımsız, az yardımlı ve ya yardımlı bir gelecek hazırlamaktır.
Teacch programında 3 alanda çalışılır.
1.ÇOCUK
-Çocuğu anlamak.
-Bireysel öğrenme programı ortaya çıkarmak.
-Bireysel eğitim planını somut olarak kurmak.
2.AİLE
-Aileye bilgi vermek.
-Aileyle duygusal dayanışmada bulunmak.
-Aileye tavsiyeler ve somut yardım önerilerinde bulunmak.
3.OKUL
-Okula bilgi vermek.
-Okula tavsiyelerde bulunmak.
Programa göre, yapılan testlerle önce çocukların zayıf ve kuvvetli tarafları ve ilgi alanları bulunur. Çocuğun şimdiki ve gelecekteki gereksinimleri belirlenir. Çocuğun ailesinden, öğretmeninden bilgi alınır, gözlem yapılır ve tepkileri ölçülür. Yapılan gözlemlerde şunlara bakılır.
Çocuk;
-Neyi yapıyor?
-Neyi yapamıyor?
-Neyi yapmaya meyilli?
-Bedensel yardıma gerek duyuyor mu?
-Jestlerle mi yardım istiyor?
-Göstererek mi yardım istiyor?
-Sözle mi yardım istiyor?
-Hiç yardımsız mı yapıyor?
-İlgi alanları neler?
-Davranışları nasıl?
Bunlarda hareketle çocuğun Bireysel Eğitim Programı oluşturulur. Amaç çocuğu bağımlılıktan kurtarmak, mümkün olabildiğince bağımsız bir yetişkin olarak yetiştirebilmektir.
Eğitim planı aile ile ortak çalışılarak her dönem başımda hazırlanır.
Uzun ve kısa dönemli amaçlar belirlenir. Amaçlar, iletişim, günlük yaşam becerileri, çalışma becerileri ve sosyal beceriler arasından seçilir. Ayrıca çocuğun gereksinimlerine göre özel amaçlara da yer verilir.
Çocuğun gereksinim önceliklerine göre amaçlar sıraya konur.
Bundan sonra; gözlemlere dayanarak zaman ve mekan belirlenir.
-Mekan belirlenir yani oda organize edilir.
Bireysel çalışma, oyun yeri ayrılır. Masa camdan dışarıyı görmeyecek bir yere konur. Duvarlar boşaltılır. Bir köşeye yumuşak bir halı konabilir, boş zamanları geçirme yeri yapılabilir. Musluğun önüne renkli bandajla bir sınır çizilmesi çocukların ayaklarını nereye basacaklarını bilmelerine yardımcı olur. Her öğrencinin gereksinimi bireysel olduğundan, bağımsız çalışmayı öğrendikçe bunlar azaltılır ya da kaldırılır.
-Günlük şema yapılır.
Bu şema ne yapılacak, ne zaman yapılacak sorularına cevap verir. Önce tüm sınıf için, bir günü gösteren bir şema yapılır. Her çocuk için ortak bir şema yapmanın da önemi büyüktür. Bireysel şemalar öğrencinin hoşlandığı, az hoşlandığı ve yapmaya meyilli olduğu becerilerle dengelenir. Şema hazırlanırken, çocuğun performansına göre davranılır.
-Çalışma düzeni kurulur.
Bu düzen neyin ne kadar sürede yapılacağını, ne zaman biteceğini içerir.
-Gözle verilecek talimat kararlaştırılır.
Öğrenci, aileyle beraber belirlenen uzun, kısa ve öğretimsel amaçlara uygun kurulan bireysel eğitim programı ve çalışma düzeniyle planlı eğitime girer.
Öğrenciye önündeki masada oturma, beklemeyi öğrenme, başlama, bitirme becerileri kazandırılır.
Berat Çelik
Otizm ve Spor
Otizm Tedavisinde Kullanılan Spor Çalışmaları
Dikkat eksikliği ve öfke nöbetlerini önleme konusu başta olmak üzere
Çocukların bedensel gelişiminde büyük öneme sahiptir.
Otistik bireyle yapılan spor çalışmalarının birey üzerindeki etkileri
-Kas ve eklemlerini istenilen düzeyde kullanmasına yardımcı olur.
-Beden dili, jest ve mimik kullanmalarına katkı sağlar.
-Bireyin ihtiyacı olan uyaranları hareket çalışmalarıyla merkezi sinir sistemine doğru bir şekilde iletir.
-Yeni arkadaşlıklar kurma, toplumsal hayata adapte,grup içinde yer edinme ve sosyal çevreyi
keşfetmede önemli rol oynar.
-Eğlence, heyecan gibi duyguların oluşumuyla duygu dünyasına renk katar.
-Sportif faaliyetlerde yer alan çocuklar yarışmayı,kazanma ve kaybetme duygularını tadarak farklı
duygularla mutlu olmayı öğrenmeye başlarlar.
-Spor yapan çocuklar edindikleri becerileri günlük hayata aktarma becerisini geliştirebilirler.
-Spor, bireyin hayata bağlanmasına yardımcı olur.
-Sportif aktivitelerde sergilenen performans kişilik gelişimlerine yardımcı olur ve toplum tarafından kabul
görülmelerini sağlar.
-Sportif aktiviteler; bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmede rol oynar.
Çocuklarla farkındalık kendi bedenini tanımakla başlar. Bu yüzden çocukların kaygan ve yumuşak
zemin üzerinde yuvarlamasına, sürünmesine, uzanmasına fırsat vermek önemlidir. Çünkü bu sayede
sosyal ve duygusal gelişimini hızlandırmak daha kolay olacaktır.
Yani normal çocuklar gibi otistik çocuklar için de sporun büyük önemi vardır.
Otisik bireyler başta olmak üzere tüm farklı gelişen çocuklarla yapılabilecek spor aktiviteleri
Temel Motor Beceri Geliştirme Çalıştırmaları
Aerobik Çalışmalar
Zihin ve Kas Koordinasyonun geliştirici çalışmalar
Otizmde Duyusal Entegrasyon
El Göz Koordinasyon Çalışmaları
Denge Çalışmaları
Jimnastik Çalışmaları
At Terapisi
Yunus Terapisi
Yüzme
Badminton
Tenis (kort)
Masa Tenisi
Basketbol
Santranç
Trecking (Doğa Yürüyüşü)
Bisiklet
Otizm de Spor Çalışmaları Uygulayan Merkezler
ALGI GELİŞİM MERKEZİ
Orta Mahalle Korkmaz Sokak (Kubilay Sk) No.12/A
Soğanlık Kartal İstanbul
algigelisim@gmail.com
0 546 218 6 218
http://algigelisim.net/
http://www.algigelisim.com
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.