hd porno porno hd porno porno

Otizm ve EtkileÅŸim

1.632 okundu

Otizm ve benzeri gelişimsel yetersizliklerde sanılanın aksine en büyük problem ÖĞRENME DEĞİL ETKILEŞIMDIR.

Aileler ve maalesef bu konuda çalışan meslek elemanlarıçocuğu değerlendirirken ve seanslar sırasında ÖĞRENMELERİ merkez alır çünkü yaşıtlarına göre b u özel çocuk bir çok öğrenmeyi GÖSTEREMEMEKTEDİR. Ancak burda çok onemli bir nokta gözden kacirilmaktadir; o da bu çocukların niyetlerini ve duygularını motor(hareket)sistemlerine bağlayamamaktadirlar. Birşey isterler ama gösteremezler(parmağıyla işaret edemez,Birşey talep eder ama avucunu kapatıp ver işareti yapamaz..vb)Buna DUYU MOTOR sistem adını veriyoruz,niyetleri,duyguları,düşünceleri harekete bağlayan sisteme yani.

Etkileşim ve duyumotor sistemi yeterli sistemi iyi çalışmayan çocuk doğal olarak öğrenmeleri de sergileyememektedir .Örneğin çocuklarla yoğun oluşan çalışılan eşleme yani aynısını aynısının üstüne koyma becerilerine sahiptir bu çocuklar. Çünkü problemin özünde bir aynılık yapısı mevcuttur. Dikkatli bir uygulayıcı ve aileler bu çocukların renkleri,şekilleri ve nesneleri esasında eslwyebildigini farkeder.


Etkileşimi temel almak yerine öğrenmeleri merkez alan bir uygulama çocuğa sürekli yaşıtlarıyla arasındaki yapamadıklarını öğretmeye yönelik bir yaklaşım sergiler. Ancak sadece öğrenmeleri temel alan bir yaklaşım çocuğa keyifsiz ve sıkıcı gelerek cocugu temel eksikliği olan etkileşimden uzaklastiracaktir. Halbuki çocuğun temel problemi etkileşim ve duygu temelli bir terapidir. Çünkü davranislarin temel yapı taşı duygulardır. Duygu dolu yaşantılar çocukta öğrenmelerin kalıcı olmasını sağlar. Zorlamalı dayatmacı bir yaklaşımla sürekli öğretmeye calisan(ödül yardımıyla)bir yaklaşım çocukta çok yoğun bir kaygıya sebep olur ki bu da çocuk ta takıntı,uyumsuzluk,uykusuzluk,huzursuzluk ve kendini öğrenmeye kendini kapatmaya kadar giden davranışları tetikler. Sonrası malum ilaç kullanımıdır. Özel çocukları hasta gibi gösteren bakış açısı ilaç kullanimini da çok doğal göstermektedir. Halbuki ilaç kullanmaya götüren etkenler büyük çoğunlukla duygu ve keyifli etkileşimi gözden kaçıran yaklaşımdır.

Bunca yıllık tecrübeme dayanarak idda ediyorum ki bu türlü öğretime zorlamaya dayalı yaklaşımı yıllarca hangi olağan (gelişimsel yetersizliği olmayan)çocuğa uygulanirsa uygulansin o çocukta büyük tepki gösterecek ve kendini öğrenmelere kapatacaktır. Burda temel amaç çocukta nörojik düzensizliği giderip etkileşimi arttırarak çocuğun kendi öğrenmelerini sağlamaktır. Elbetteki amacımız çocuğu sadece eğlendirmek degildir elbette çocuğu zorlayacağız ama bu söylendiği gibi 3 ay 6 ay sürekli ağlamalar şeklinde olmamalidir. Bu ağlayan çocuklar eninde sonunda susup boyun eğerler ama öğrenmeye karşı kendilerini kapatirlar. Bu öğrenme temelini sarsan bir yaklaşımdır.

Doğru olan çocukla bağlantı kuran onun ilgilerini takip eden keyifli etkileşimleri temel alan içinde oyun yani eğlence olan bir yaklaşımdır Cunku çocuğun duygularını temel alır. Yaparsan söylersen takarsan veririm şeklinde koşul sunan bir yaklaşım cocugu özünde reddetmektedir. Eğer benim istedigim gibi olursan seni kabul ediyorum mesajı alan beyin karşısındakiyle bağlantıyı koparıp dünyayla bağlarını koparır. Cocugu gelişimsel merdivenlerde tirmandirmak icin tatlı bir zorlama olmalıdır. Cocugu ağlama öfke krizlerine sokmadan zorlamalıyız. Ağlar ağlar susar yaklaşımi kesinlikle çok büyük bir yanılgıdır. Bunun karşısında oluşan takıntı ve diğer problemleri de OTIZMIN ÖZUNDE BU VAR denilerek ailelere bunun doğal olduğu öğretilmeye çalışılır. Halbuki bu çıkmaz sokağın başıdır maalesef.

Bu türlü etkileşim temelindeki uygulamalar icin OTIZMDE DERINLEMESINE OYUNLA TEDAVI,OZEL GEREKSINIMLI COCUK,SINIRLARINI AŞAN ÇOCUKLAR kitaplarını mutlaka okumalısınız. (S.GREENSPAN ve ANAT BANİEL yazar isimleri.)Maalesef özel eğitim dünyasında ezbere gelen ama bilimsel temeli olmayan çokça uygulamalar mevcut. Bu anlamda 3 ay içerisinde çocuğun gelişim alanlarında bir ilerleme yoksa mutlaka uygulanan yöntem sorgulanmalıdır. Çocuğun düzeyi ne olursa olsun her çocuk kendi performansında gelişim sergiler istisnasiz her çocuk hem de.Burda çocuğun problem davranışlarını değiştirmek yerine çocuğun beynini değiştirmeyi temel alan NÖROPLASTİSİTE temelindeki yaklaşımları benimsemek en doğrusu olacaktır. Çünkü problem davranislarin sebebi senkronize çalışamayan beyin(merkezi sınır sistemi)ve ona bağlı duyulardır. Beyin senkronize çalışırsa ona bağlı davranışlarda düzelecektir.

Oyunu,keyifli etkileşimi,hereketi içeren bir özel eğitim uygulaması çocuğun beynini düzenleyerek cocugu düzenleyecektir. Hereketi engellemeyen,çocuğun liderliğine izin veren etkileşim temelli bir terapi çocukta inanılmaz ilerlemeler sağlayacaktır. Terapinin doğruluğunun göstergesi her anlamda çocuktur. Seansa girmek istemeyen sürekli ağlayan keyif alamayan bir çocuk islerin yolunda olmadiginin en büyük kanıtıdır. COCUGA GÜVENIN ONU TAKIP EDİN INANIN EN DOĞRUYU ÇOCUKLAR SÖYLER…
SERGE ÖZDEMİR ÖZEL EĞİTİM UZMANI
Ä°ZMÄ°R
https://www.facebook.com/serge.ozdemir.3

%d blogcu bunu beÄŸendi: