hd porno porno hd porno porno

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

4.451 okundu

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Erken çocukluk döneminde başlayan ve bireyin gelişim düzeyine uygun olmayan, dikkati toplama ve sürdürme, aşırı hareketlilik ve ataklıkla kendini gösteren bir sorundur. Bu çocuklarda gelişimsel olarak üç temel sorunu ortaya çıkmaktadır. Bunlar;Dikkati toplama ve sürdürmede zorluk (dikkat eksikliği),

  • Kendini kontrol etmede güçlük(aşırı hareketlilik),
  • Davranışlarında ya da düşüncelerinde ataklık ve dürtüsellik durumlarıdır

DEHB, erken çocukluk döneminde başlayıp yaşam boyu devam eden önemli bir sorundur. Bu sorun, okul çağı çocuklarında %5-10 oranında görülmekte ve erkek çocuklarda kızlara oranla daha sık görülmektedir. Her sosyo-kültürel ve ekonomik yapıda görülen bu sorunun görülme sıklığına göre, her sınıfta en az bir öğrencide olabileceği varsayılmaktadır.

  1. A) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Belirtileri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuk yaşıtlarına göre;

  • Kıpır kıpırdır, aşırı hareketlidir, yerinde oturmakta güçlük çeker,
  • Çok konuşur, sıklıkla ne söylendiğini dinlemez, Kendine söylenileni dinlemiyormuş izlenimi verir, sınıfta sorulara sırasını beklemeden cevap verir, yönergeleri (kendisinden istenilenleri) takip etmede güçlük çeker,
  • Sessizce oynamada güçlüğü vardır,
  • Oyunlarında sırasını beklemekte güçlük çeker,
  • Bir etkinlikten diğer etkinliğe kayar
  • Dikkatini sürdürmede güçlük çeker, dikkati çabuk dağılır,
  • Sıklıkla bir şeylerini kaybeder,
  • Tehlikeli etkinliklerle uğraşır, sonunu düşünmeden hareket eder.

DEHB’nun belirtileri bireyden bireye farklılık göstermesine rağmen, temelde sorunları aynıdır. Bu bireylerin yaş ve zekâ düzeyine göre dikkat süreleri daha kısadır. Bu durum çocuğun, aile ve okul yaşantısında önemli sorunları beraberinde getirmektedir.

Dikkat ve aşırı hareketlilik sorunu olan bireyler, öğrenme ve sosyal ilişkilerde problem yaşamaktadırlar. Bu çocukların uygun tedavi ve eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanmazsa düşük okul başarısı, sınıf tekrarı, zayıf akran ve aile ilişkileri, kaygı ve depresyon, saldırganlık, davranış sorunları, suçluluk, erken madde kullanımı sorunları görülebilmektedir.

Bu çocuklar okulda genellikle yaramaz, tembel, sıra dışı … vb. olarak nitelendirilmektedir. Bu etiketleme, çocukların kendini kötü görmelerine ve özgüvenlerinin düşmesine sebep olmaktadır. DEHB olan bireyler, dikkat ve kontrolünün gerektiği durumlarda (öğrenme ve görevlerde) güçlük çekerler. Bu bireylerin aşırı hareketli ve atak olmaları, dikkatlerini bir noktaya toplamalarını zorlaştırarak beceri düzeylerini olumsuz etkilemektedir.

  1. B) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Olası Nedenleri;

Bu sorunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak, psiko-sosyal, biyolojik ve genetik faktörlerin etkili olduğu varsayılmaktadır. Dikkat eksikliği sorununa, varolan yapısal özellikleri yanında olumsuz yaşam koşulları ve aile tutumları da katkıda bulunabilmektedir.

Belirtileri erken yaşta gözlenmeye başlansa bile, dikkat toplama ve sürdürme sorunları genellikle ilköğretimden itibaren fark edilmeye başlanmakta ve tanı konulmaktadır. Bu dönemde çocuktan, bir konuya dikkatini toplaması ve başarı, belli bir süre yerinde oturması ve dinlemesi beklenmektedir. Bu becerilerde sorunu olan öğrenciler de ise, sürekli her şeyi erteleme, hatalı ve plansız tamamlanmamış ev ödevi yapma, problemi çabuk çözmeye çalışma, ya da söylenenleri unutma ve davranışlarda aşırı hareketlilik özellikleri görülmektedirler.

C) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Teşhisi;

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu teşhisi; tıbbi, psikolojik ve eğitsel değerlendirme sonuçlarına göre çocuk-ergen ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde konulur. Tıbbi tanı dikkate alınarak, rehberlik ve araştırma merkezlerindeki psikolojik ve eğitimsel değerlendirmeye göre çocuğun eğitimsel gereksinimlerine karar verilerek eğitim programı düzenlenmektedir.

  1. D) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Eğitimi;

Dikkat eksikliği ve hiperkativite bozukluğu olan çocuklar, özel gereksinimli öğrenciler kapsamına girmektedir. Özel gereksinimli öğrencilerin eğitiminde, özel eğitim önlemlerinin alınması gerekmektedir. Bu sorunu olan öğrencilerin eğitimi, özel eğitim ilke, yöntem ve tekniklerine göre yapılmalıdır.

DEHB olan çocukların eğitiminde izlenecek yöntem şu şekildedir;

  • DEHB tanısının konulması,
  • Bu tanıya göre, İl/ilçe Rehberlik ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulmuş olan “eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi” tarafından öğrencinin özel gereksinimleri belirlenerek “eğitsel yöneltme” kararının alınması,
  • Bu kararın “yerleştirme kararı” için, “il özel eğitim hizmetleri kuruluna” sunulması,
  • İl özel eğitim hizmetleri kurulunun, öğrencinin ihtiyaçları oranında özel eğitim önlemlerini “yerleştirme kararıyla” okuluna iletilmesi.

Dikkat ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların eğitiminde, tıbbi ve psiko-sosyal desteklerle birlikte eğitsel düzenlemeleri içeren çok yönlü bir programın hazırlanması gerekmektedir. Bu program, DEHB olan öğrencilerin okul başarısı ile sosyal uyum düzeylerini yükseltmektedir. Bu programın içeriği;

  • Öğretmen, okul personeli ve akran eğitimi ile birlikte aile eğitimini,
  • Uzman hekim tarafından gerekli görüldüğü taktirde ilaç tedavisiyle desteklenmesini,
  • Eğitim-öğretim ortamları ve programlarının yapılandırılmasını,
  • Dikkat toplama eğitimini,
  • Sosyal beceri eğitimini,

kapsamaktadır.

Bu öğrencilerin eğitim-öğretim sürecinde; ana-baba, öğretmenler(sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni ve branş öğretmenleri), okul psikolojik danışmanı ve çocuk-ergen ruh sağlığı uzmanı sürekli iletişim içinde bulunmalıdırlar. Öğrencinin, gelişim ve disiplin alanlarındaki değişmeler sürekli izlenerek değerlendirilmelidir.

DEHB olan öğrencilerin eğitiminde, “Öğrenci-Aile-Öğretmen” ihtiyaçlarına göre, hedeflenen amaçlar doğrultusunda “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP)” hazırlanmalıdır.

  1. E) Dikkat ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Anne-Babalarına Yönelik Öneriler;
  • Bu çocukların eğitim ve tedavisinde erken tanı çok önemlidir.
  • Çocuğun eğitim ve tedavisi, aile-okul-hekim işbirliği içinde yürütülmelidir.
  • Çocuğun eğitiminde kaydettiği gelişmeler için, sınıf öğretmeni ve okul psikolojik danışmanı ile iletişim halinde bulunulmalıdır.
  • Tıbbi olarak “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)” tanısı almış çocuk için, il/ilçede bulunan Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğüne baş vurulmalıdır,
  • Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce değerlendirilen çocuğun desteklenmesi için alınacak eğitim önlemleri ve izlenecek yol İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde bulunan Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nca belirlenecek ve okuluna bildirilecektir. Bu önlemlerin okulda uygulanmasında ailenin de rol almasına imkan verilecektir.
  • Bu çocuklar aşırı hareketlilik ve dikkat sorunlarından dolayı daha fazla yetişkinlerin kontrolüne gereksinim duyarlar ancak bu kontrol çocuktan gelen mesajlara duyarlı olunarak ve çocuğa baskı yapılmadan sağlanmalıdır,
  • Çocukla çatışma ve güç mücadelelerine girmemek için, cezalandırıcı ve tutarsız disiplin anlayışı yerine çocuğun olumlu davranışlarını ödüllendirici ve sınırları belirleyici bir disiplin anlayışı benisenmelidir,
  • Çocukla kurulan iletişimde mesajlarda kesin sınırlar olmalıdır. Kurallar ve beklentiler hakkında açık mesajlar (hayır’ın anlamı hayır olmalıdır) verilmelidir. Mesajlar kişiliğe yönelik değil davranış üzerine yöneltilmeli, doğrudan ve belirgin ifadeler kullanılmalı, istendik davranışlar övgülerle desteklenmelidir,
  • Çocuktan bir görevi yerine getirmesi istenirken, sık tekrarlama ve hatırlatma kısır döngüsüne girilmemelidir. Söylenilenin anlaşılıp-anlaşılmadığını, duyulup duyulmadığını çocuğun kendi sözcükleriyle tekrar etmesi (sözel mesajın tekrarı) istenmelidir. Çocuktan bir şey istenilirken çocuğun dikkati çekilmeli, gözlerinin içine bakılmalı ve basit, anlaşılır isteklerde bulunulmalıdır.
  • Çocuğun hevesini arttırmak için cesaretlendirici/yüreklendirici (ödev yaparken, oluyor veya yapabiliyorsun) mesajlar kullanılmalıdır. Bu mesajlar çocuğunuzun daha çok sorumluluk almasında etkili olacaktır. Bu mesajlar gelişmeyi, bağımsızlığı, işbirliğini, istendik davranışların kazanılmasını destekleyecektir,
  • Çocuğa ne yapmamasından çok ne yapması gerektiği söylenmeli ve gösterilmelidir. Nasıl davranması konusunda model olunmalıdır. Bağımsız başetme becerisinin kazandırılması yada çocuğun istenmeyen davranışının ardından, doğru davranışın öğretilmesi için örnek olunmalı, tekrar denemesine izin verilmelidir. Nasıl yapacakları gösterilerek hatalarını düzeltme konusunda yardım edilmelidir,
  • Çocuk istenmeyen davranışı devam ettirmekte direnirse, sınırlanmış seçeneklerden (Topunla evin içinde değil, ön veya arka bahçede oynayabilirsin) oluşan mesaj iletilmelidir. Çocuğunuz sınırlandırılmış seçeneğe tamam dediği halde bunu uygulamazsa kuralları destekleyen mantıksal bir sonuç (davranışşal sonuç) önerilebilir (Topunla evin içinde değil, ön veya arka bahçede oynayabilirsin denildiği halde buna uymadıysa bir süre için topunu alınabilir).
  • Aile içindeki davranış kuralları açıkça ve kısaca belirlenmeli, çocuğa kurallar net olarak açıklanmalıdır. Çocuk, kurallara uyduğu zaman ödüllerin, kuralları ihlal ettiği zaman ise sonuçların neler olacağını önceden bilmelidir. Bu kurallar yazılmalı ve sonuçları çocuğun kolaylıkla görebileceği bir yere asılmalı veya yapıştırılmalıdır. Okul öncesi çocuklar için ise; yazı yerine resimler çizilmelidir.
  • Çocuk için günlük bir program yapılmalıdır. Çünkü bu sorunu olan çocukların, yönlendirilmeye ihtiyaçları vardır. Belirli bir sırada yapması gereken işler varsa, neyi ne zaman yapacağını programa bakarak saptayacaktır. Eğer programda bir değişiklik olacaksa ona önceden haber vermek gerekir. Hazırlanan program bir tahtaya veya kağıda yazılmalı ve çocuğun görebileceği bir yere asılmalıdır. Ailelerin çocukları için hazırlayabilecekleri bir örnek program aşağıda verilmektedir:

 

Örnek Günlük Program

FAALİYETLER Ödevler Televizyon İzlemek Arkadaşlarıyla oyun oynamak Müzik aleti çalmak
ZAMAN 17:00      
SÜRE 30 dk.      
ZAMAN        
SÜRE        
ZAMAN        
SÜRE        

 

  • Çocuğun olumlu davranışları ödüllendirilmeli (övgüyle, güzel cümlelerle, gülümseyerek ve sırtını sıvazlayarak) kabul edilebilir düzeydeki olumsuz davranışları ise görmezlikten Arka arkaya yapılan olumsuz davranışlardan bazıları görmezden gelinerek çocuğa sıkça hayır demekten veya yapma demekten kaçınılmalıdır.
  • Çocuğun ders çalışırken düzenli olarak aynı yerde olabileceği bir çalışma köşesi düzenlenmelidir. Bu yer gürültülü bir pencere önü ya da evin salonu veya oturma odası gibi hareketli bir yer olmamalıdır. Ancak aydınlık ve sessiz bir köşe tercih edilmelidir.
  • Çocuğun boş zamanlarını değerlendirmek için, ona özel zaman ayrılmalıdır. Bu zaman diliminde çocukla birlikte hikaye okuyabilir, kütüphaneye gidebilir (ilgilerine göre kitap seçimi), spor yapabilir (koşu, yüzme, bisiklet, balık avlama, futbol), hobiler (yemek pişirme, el işleri) ve oyunlar (bilgisayar, dama, satranç, lego, akıllı düğmeler, bulmacalar, resimdeki yanlışlıkları bulma, noktaları birleştirme ve labirent) oynayabilirsiniz. Çocuğa sevginizi ve ilgilinizi göstermek için ona sarılarak, dokunarak, okşayarak fiziksel temas sağlanmalıdır.
  • Çocuğun arkadaşlık ilişkileri gözlenmelidir. Çocuğun sosyal becerilerinin gelişimi için arkadaşları ile oyun oynaması desteklenmeli, oyun arkadaşları tanınmalı ve olumlu arkadaş ilişkileri pekiştirilmelidir. Arkadaşlık ilişkilerini sürdürme becerilerini geliştirmek için ona örnek olunmalı ve arkadaşı rolüne girerek alıştırmalar yapılmalıdır.

Çocuğun sadece başarısız olduğu alanlar üzerinde durulması yerine, ilgili ve başarılı olduğu alanlar belirlenerek, bu alanlardaki başarısının desteklenmesi, başarıdan zevk almasının sağlanması ve bu alanlar aracılığıyla bir yandan başarı duygusunu yaşarken öte yandan da kendini kontrol edebilmeyi öğrenmesine yardımcı olunması yararlı olacaktır.

F- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Olan Çocukların Geleceği          Toplumda, bu sorunun yaş ilerledikçe kendiliğinden azalacağı ve geçeceğine ilişkin yaygın kanılar bulunmaktadır. Bu sorunun gidişatı farklı kişilerde farklı seyirler göstermektedir. Bu sorun, yardım alınmadığı ve çocuğa iyi rehberlik yapılmadığı taktirde:

  • Duygusal ve sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir;
  • Yaş ilerledikçe suç işleme, madde bağımlılığı, kişiler arası ilişki sorunları görülme olasılığı artmaktadır.

Bu sorunu olan çocukların çoğunda ileriki yaşlarda da sorunlarının azalarak devam ettiği belirlenmiştir. Yetişkin yaşamda hareketlilik azalmakta, huzursuzluk ve dikkat dağınıklığı ise kısmen devam etmektedir.

Unutmayın yalnız değilsiniz ve her zoru yenmenin ya da baş etmenin bir yolu vardır.

dka danismanlik

DKA EĞİTİM DANIŞMANLIK 
İSTANBUL – KARTAL

%d blogcu bunu beğendi: